Almanya'da teneffüste Almanca dışında dil konuşulup konuşulmayacağı tartışması önceki yıllarda da yaşandı.
Özellikle göçmen kökenli ailelerden gelen çocuk sayısının yüzde 80-90'lara vardığı belirtilen bazı okullarda okul yönetimlerinin Almanca konuşulması şartını getirmesi hem siyasette hem eğitimciler arasında hem de toplumda hararetli tartışmalara neden oldu.
Berlin'de 2006 yılında öğrencilerinin yüzde 90'ı göçmen kökenli ailelerden gelen gençlerin yer aldığı bir okulda yönetim, aile ve öğrencilerle yaptığı bir toplantı sonrasında oy birliği ile Almancayı şart koşmuş, konu o zamanlar Türkçe bir medyada yer alan bir haber üzerine uygulama başlamasından bir yıl sonra yeniden gündeme gelmişti.
Türkiye kökenli göçmenlerin yoğun yaşadığı Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin şimdiki Başbakanı, konunun tartışıldığı 2006 yılında uyum bakanı olan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi Armin Laschet de çocukların okulda sadece Almanca konuşmasını talep etmiş, pek çok öğretmenin de aralarında bulunduğu pedagog ve eğitmenler arasında bu itirazlara neden olmuştu.
Almanya'da eğitim konusu eyalet yönetimlerinin sorumluluğunda. Bu nedenle bu konulardaki kararlar merkezi verilmiyor.
Niye heyheylendiniz yıllarca kürtlere anadilinizi konuşamazsınız demediniz mi ikiyüzlü dönekler sizi, noldu almanlar yapınca bir yerleriniz tutuşmuş gerzekler! Böyle s.kerler işte
Katılıyorum , geçenlerde bütün müdürleri toplayıp suriyelier için arapça öğrenin onların uyumu için Arap kültürüne hakim olun gibisinden 5 gün süren seminer yapmışlardı. Orda demiştim yine diyorum biz davet etmedik onları bir an önce gitsinler istiyorum , eğer öğreneceklerse Türkçe öğrenecekler yoksa dedim gitsinler ilerde PKK'dan daha tehlike olacaklar. Ceplerine 100 dolar koysan bizi keserler yarın Hatay bizim diye isyan çıkartırlar. Birisi dedi " bunları yapmasınlar diye seminer alıyoruz" biz onlara muhtaç değiliz onlar bize muhtaç onları atacak gücümüz var dedim. Türkiye onlara bu kadar iyilik yapmisken onlar denizde boğulurum daha iyi diyorlardı. Bunlardan adam olmaz dedim. Eğer bir yere gidiyorsan ya uyum sagla ya da orayı terk et. Gerçi gurbetçiler de orada kendilerini geliştirmek yerine sadece zenginleşip oranın suriyelisi olmayı tercih ettiler
Bunu neden ırkçılık olarak algılamışlar ki? Biz burdaki suriyeliler kendi dilleriyle konuşup mekan açımca sinirlenmiyor muyuz? Kaldı ki orası bir okul. Tabii ki eğitimin verildiği dilde konuşulması istenir. Çocuğa yazdırdıkları metinde de gayet açık bir şekilde belirtilmiş. Çok da haklılar bence.