Otobüs durağına doğru yürürken Ayça’ya hala cevap yazmamıştım. Ne yazabilirdim ki? Benimle görüşmeye eski sevgilisini de getirmek isteyen bir kızın bana vereceği mesaj neydi diye düşünmekten beynim yanmak üzereydi. Bir insan 3 aylık sevgilisiyle neden eski sevgilisini tanıştırmak istesindi ki? Eğer bunları mesajla veya telefonda sormaya kalkarsam adam gibi cevap alamayacağımı, sinirleneceğimi ve belki de kavgayla ilişkiyi bitirebileceğimi çok iyi biliyordum. Onun için en iyisinin akşam görüşmeye gitmek olduğuna karar verdim. E hadi Salih 14S geldi binmiyor musun? dedim, seninle gelmemi ister misin dedi, s.ktir git rica ederim dedim. Otobüse bindi, en arkaya kadar yürüdü ve arka kapının camına hohlayıp “Melih <3” yazdı, dudaklarımı okuyabilsin diye yavaşça “tam bir o.ospu çocuğusun” dedim, anıra anıra gitti.
Erkenden eve dünmüştüm de ne yapacaktım ki şimdi ben? Okulda kalsam, kantinde en azından kafa dağıtacak birilerini bulabilirdim, şimdi evde iyice kafamda kuracak, görüşmeye son derece sinirli, gergin bir halde gidecek ve büyük ihtimalle Melih denen g.vatın ağzına yüzüne s.çacaktım. Ya kız seni davet edebilir, sen mal mısın ki kabul edip geliyorsun. Şimdi Çağla beni arasa, ve Erkin ben yeni sevgili yaptım, buluşacağız sen de gel dese, kızım seni deli mi s.kti derim, açık ve net. Tamam bi bok yemişsiniz, arkadaş kalmayı başarmışsınız, iyi de bundan sevgiline ne? Sen buluş ne halt yiyorsan ye, daha 3 aydır çıktığın adamla tanıştırmak neyin nesi… Lan yoksa diye dehşet bir düşünce belirdi aklımda… Threesome… Yok canım diyerek hemen savuşturdum bu çirkinliği kafamdan, daha adam akıllı elini bile tutamadığım kız, nasıl beni böyle bir şeyin içine çekmek isteyebilir ki, hem Ayça öyle biri değil, değil dimi? diye sordum kendime ama cevap veremedim, 3 aydır tanıyordum yahu, 3 ay. Böyle düşüne düşüne saatlerin geçtiğini fark ettim ama yine de acele etmedim. Çünkü duş falan almayacaktım, bulduğum şeyleri üzerime geçirip çıkacaktım. Melih p.zevengi için giyinecek değilim herhalde diye haklı buldum kendimi. Saat 5 gibi evden çıktım, minibüse bindim, minibüste mesaj attım “geliyorum” diye kısacık. “Biz geldik oturuyoruz canım” diye cevap yazdı. Tabii oturun ya, durduğunuz hata diye kendimi doldurmaya devam ettim. Ben ki hayattan en küçük mutlulukları bile süzen bir adamdım, iki saatte ne hale geldim diye hayıflandım, sinirlene sinirlene yarım saatlik yolu geldim, minibüsten indim, yolun karşısına geçtim, sevgilimle onun eski sevgilisinin oturduğu kafeye tam bir godoş edasıyla girdim, direkt üst kata yöneldim, onları görünce nasıl bir yüz ifadesi takınacağımı hala bilmiyordum, son basamağa geldiğimde üst katı kesmeye başladım, arayan gözlerim ilk olarak sevdiğimi fark etti, camın kenarında, üç kişilik bir masada karşılıklı oturmuşlar, gülüşüyorlardı, önlerinde limonata ve birer kurabiye vardı. Ciddi bir surat ifadesiyle masaya yanaştım, ben yanlarına dikilene kadar görmemişlerdi beni, Melih deyyusunun sırtı dönüktü bana, Ayça beni görür görmez “aa canım geldin mi?” diyerek ayağa kalktı, sarılıp öper diye bekliyordum, belli ki eski sevgilisi kırılmasın, gücenmesin, canı çekmesin diye basitçe yanağımdan öptü beni ve hemen ardından bu Melih, Melih bu da Erkin dedi. Melih i.nesi ayağa kalkmaya bile tenezzül etmedi, selam dostum dedi. Dostunu s.keyim dememek için zor tuttum kendimi, yüzüne bile bakmadan selam deyip, bana ayrıldığını düşündüğüm sandalyeyi çektim, Melih istersen böyle geç, Ayça’nın karşısına otur dedi. Yahu göt adam, sevgilimle diz dize, yan yana oturmak varken neden karşısına geçeyim, derdin ne senin diye dalsam dalabilirdim ama yok böyle iyi diyerek oturdum.
Görüşmenin çok gergin, huzursuz, yavşak bir yapmacıklık içinde geçeceği belliydi. Alkol yok mu burada diyerek içip içip Melih’i dövme planları yaptığımı hissettirmek istedim, Ayça bir şey demezken Melih hötöröfü, dostum burası kafe, bar mı deyip müstehzi bir gülümseme kondurdu dudaklarına. Allahım şu hötöyü dövmemem için bana güç ver dedim içimden. Senin gözünden de hiçbir şey kaçmıyor Melih DOSTUM, iq kaç 165 mi? diyerek lafı mı soktum, senden en fazla 3 puan fazladır KARDEŞİM dedi. Ayça’nın yüzündeki hata yaptım galiba bakışını görmemle Melih’in “Bu kızı üzme Erkin” dediğini duymam bir oldu. “Pardon da sen kimsin a.ına koyim”den sonrasını hatırlamıyorum.
meraktan üşenmeyip hepsini okudum. keşke üşenseydim
Eski sevgilisiyle arkadaş kalamayan kızlar bana mesaj atabilirler :D
tekmeyi yesen de tekmeyi koysan da kalkıp yoluna devam edeceksin, arkadaş kalalım ayağı göt ayağıdır, bi fırsatını bulup bir daha sevişir miyim beklentisidir :))