Özellikle bilim kurgu sevenler için kaliteli ve sağlam bir dizi hasret kalınan yegane şeylerden biridir. Ara ara bazı bilim kurgu dizileri çıksa da, son yıllarda çıkan birçok dizi büyük bir hayal kırıklığı oldu. Yokluktan 'Falling Skies' gibi berbat ötesi bilim kurguları bile izlemiş olanlar için, bu kötü günlerde ilaç gibi gelecek, daha sadece bir sezonu yayınlanmış olan 'The Expanse' izlemeyenler için şiddetle önerdiğimiz bir dizi.
3 kitap olarak düşünülen seri daha sonra 5 kitaba çıkarılmış. Serinin oldukça sadık bir fan kitlesi var.
23. yüzyılda, Güneş Sisteminde geçiyor. İzlerken hem çok uzak hem de çok yakın hissi yaratıyor.
Dünya güneş sistemine açılmış önce koloniler kurmuş, bu da yetmemiş kolonilerde sömürgeler oluşturmuştur. Dünya devletleri ise Birleşmiş Milletler adı altında tek bir devlet gibi davranan bir topluluğa dönüşmüştür. En azından ilk sezonda öyle bir intiba bıraktı.
Evet Marslılar var ama bunlar kolonileşip sonra da dünyaya karşı ayaklanıp ayrı devlet kuran insan marslılar. Teknolojik ve kültürel olarak dünyalılardan oldukça farklı olan Marslılar, sıfırdan bir gezegeni var etmiş olan bir halk olarak kendilerine has bazı özelliklere sahipler. Seveceksiniz!
Bu Güneş Sistemi'inde sömürgelerimiz, kolonileştirilmiş uydular oluyor. Bütün enerji, maden ve ucuz işçilik ihtiyacını buralardan karşılayan dünyalılar, aynı zamanda uydularda kendi kolluk kuvvetleri ile güvenliği sağlamayı da ihmal etmiyorlar. Size tanıdık geldi mi?
Daha az yer çekimli ortamda doğup büyüdükleri için çok daha uzun, doğal atmosferi hiç bilmedikleri için de zayıf ciğerlere sahip olan bazı uydu vatandaşlarına aşık olacaksınız.
İç mekan ve dar mekanlarda biraz daha çalışılsa daha iyi olurdu diyebilirsiniz. Fakat özellikle uzayda ve teknolojik detayların vurgulanmak istediği yaşam alanlarında bir diziden beklenmeyecek kadar iyi iş çıkarıldığını söyleyebiliriz.
Bu yönleriyle Battlestar Galactica hayranları için yerini tutmasa da kendi çapında yeni bir yer edecek bir dizi.
İlk sezonda henüz birbiriyle karşılaşmamış olan bazı ana karakterleri, sindire sindire tanıyorsunuz.
Bir de dünya tarafı var tabi. Dünyanın harika ve zengin görünmesine değinmek bile istemiyorum.
Dizinin en güzel taraflarından biri de kahramanlarla aynı körlüğü yaşamanız. Kahramanın başına gelen çoğu şeyin sebebinini neredeyse onunla birlikte, eş zamanlı öğreniyorsunuz. Küçük ipuçları alsanız da tam olarak konuya vakıf olamıyorsunuz. Bu yönüyle sizi biraz sinirlendirebilir.
Dizi kaçak bir gemi uzayda tek başına nasıl dolaşabilir sorusuna da gayet bürokratik, teknolojik ve mantığa uygun cevaplar veriyor. Saçmaladı bu ya, diyeceğiniz çok az şey yaşıyorsunuz.
Gelen haberlere göre ikinci sezon ancak 2017'de yayınlanacakmış. Son olarak dizi Shohreh Aghdashloo'nın o güçlü ve ürkütücü duruşu için bile izlemeye değer. (Yukarıda en sağdaki abla)
Fringe den sonra zor beaa
fringe ten iyi değilse izlenmez.
bilim kurgu dunyasindaki sapmayi j.j. abrams'a bagliyorum. cektigi diziler filmlerle ozellikle amerikada bilim kurgu anlayisini kokunden degistirip, dram, karakter analizine odakli hale getirdi. ana hikayeden cok karakterlerin dramlari one cikar oldu. eski klasik saglam arka plan hikayesi olan, konu derinligi ve en onemlisi konu butunlugu bulunan, detaylari ince calisilmis eserleri goremez olduk. burda expanse hakkinda yazilanlarda o eski tadi gorur gibiyim. umarim gercekten oyledir.