Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, seçimi kazanırsa yapacakları ilk işin cezaevindeki düşünce suçlularınım serbest bırakılması olduğunu açıkladı.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, seçimi kazanırsa yapacakları ilk işin cezaevindeki düşünce suçlularınım serbest bırakılması olduğunu açıkladı.
Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalına konuk olan Babacan, “Bu akşam seçim oldu siz kazandınız, ne yapardınız” sorusuna yanıt verdi. Babacan, ülkenin en önemli sorunlarından birinin özgürlük olduğuna dikkat çekerek, gazetecilerin özgür olmadığını vurguladı.
Babacan, şöyle konuştu:
“Ülkenin en önemli sorunlarından biri özgürlük. Bunu oluşturmak da siyasi irade meselesi. Bir parmak şıklatmadır, o kadar. Ve basın… Gazetecilerimiz, köşe yazarlarımız, ‘Arkadaşlar bundan sonra özgürsünüz, evrensel hukuk kuralları içinde istediğinizi yazın, çizin’ diyeceğiz. ‘Biz artık size karışmayacağız’, bu kadar basit. Hemen, sadece düşünce suçu sebebiyle hapiste kim var kim yoksa hemen onların çıkması… Meclis’in birinci günü birinci madde budur. Düşünce suçlularının özgür bırakılması… Bunu görsünler ki başkaları özgür düşünmeye başlasın.”
Özdemir'in yayındaki en ilginç sorularından biri de Babacan'ın AKP içinde eleştirdiği konular üzerine 'Madem işler kötü gidiyordu çıkıp konuşmadınız, 2012 yılında neden sustunuz?' oldu. Babacan da bu soruya 'çalışma etiğinden dolayı' diyerek, 'Aile içi meseleleri dışarıya yansıtmadık' dedi.
Seçilmeyeceğini kendisi de biliyor. Zaten seçilmek için de aday olmuyor. Ama şunu açık söyleyeyim Abdullah Gül, Babacan, Davutoğlu. Sanki bu çarkın içinde yer almamış gibi, bu değirmene su taşımamış gibi çıkıp eleştiri yapmalarını komik buluyorum. Erdoğan da zamanında kendisi iktidarda değilken 2. köprü istanbul için intihar olur diye açıklama yapmıştı. Anlatabildim bazı şeyleri umarım.
Özgürlük kavramını kapsamlı ve evrensel bir değer olarak ele almak gerekiyor. Dolayısıyla özgürlükten bahsediyorsanız bunu dini inançlarınızı ve geleneklerinizi bir kenara bırakıp kılık kıyafet, inanç, düşünce, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi akla gelen her alana yansıtmak zorundasınız. Ne zaman muhafazakar kökenli bir lider LGBTİ+'yi destekler, sol görüşlü bir lider de oy kaygısı olmaksızın başörtüsü serbestliğini savunursa işte o zaman özgürlükten bahsedebiliriz. Şu an için Türkiye'de böyle bir parti/oluşum malesef yok.
BİLGİLİ SİYASAL İSLAMCI, BİLGİSİZ SİYASAL İSLAMCIDAN HER ZAMAN DAHA TEHLİKELİDİR.