Aleyna Çakır Dosyası: Baştan Sona Tüm Yaşananları Tek Tek Detaylarıyla Anlatıyoruz!

Olayın detaylarını bilmeyenler ve kaçıranlar için geçmişte ve Müge Anlı'da yaşananları anlatmaya çalıştık.

21 yaşındaki Aleyna Çakır, gerçek adıyla Sema Esen, 3 Haziran günü evinde bornoz kuşağı ile kapıya asılmış bir şekilde bulundu. Aleyna'nın ölümü gazetelere ve televizyon kanallarına "intihar" olarak yansıdı.

Adli Tıp incelemesine göre de aslında bu ölüm intihar değildi. İntihar sırasında gerçekleşen boyun kırıkları yoktu ve kemiklerin çevresinde olması gereken kanama az miktardaydı. Ve Aleyna'nın tırnaklarında da bir erkeğe ait DNA'ya rastlandı. 

Aleyna'nın cenazesini yıkayan anne de kızının her yerinin morluklar içerisinde olduğunu, bir gözünün içe çöktüğünü, yüzünün bir tarafının da düzleştiğini  ve dizlerinde de sürtünmeden kaynaklı soyulmaların olduğunu söyledi. Aleyna'nın vücudunda işkence izleri vardı.

Aleyna'nın ailesi, çalışma arkadaşları ve yakınları bunun intihar olmadığı söyledi ve Ümitcan Uygun isimli sevgilisinin kendisine şiddet uyguladığı görüntüleri kamuoyuyla paylaştı.

Bu şiddet görüntüleri sadece bir defaya mahsus değildi. Aleyna, defalarca Ümitcan'ın şiddetine ve tehditlerine maruz kalmış. Genç kadın vücudunda sürekli morluklarla geziyormuş. Bu durumdan yakın çevrelerinin de haberi varmış.

Aleyna'yı silahla ve bıçakla tehdit ettiği zamanlar bile olmuş. Sadece Aleyna'yı değil, pavyonda çalışan diğer kadınlara da şiddet uyguluyormuş. Ümitcan Uygun, bu kadınlara çalıştıkları yerden zorla avans çektirip kendisi yiyormuş.

Sosyal medyada yayınlanan bayıldığı görüntülerin ardından Aleyna, Ümitcan Uygun'u şikayet etti ve koruma talebinde bulundu.

Aleyna'nın o güne dair ifadesi şu şekilde; 17 Nisan günü 04.00 sıralarında Ümit U.’nun arkadaşı ve benim de tanıdığım Enes Ö. eve geldi. Ümit içeri girer girmez ‘O…. seni öldüreceğim, sen bittin, seni yaşatmayacağım’ diyerek, boğazımı sıktı ve yumruk atmaya başladı. Yaklaşık 20 dakika kadar baygın kalmışım. Kendime geldiğimde Ümit U’nun beni bayılttıktan sonra yerde yatarken telefonuyla Instagram’dan canlı yayın yaptığını öğrendim. Beni tehdit eden ve hakaretler eden Ümit'ten şikayetçiyim. Koruyucu tedbirlerin alınmasını talep ediyorum.'

Bu şikayet Aleyna yaşarken değil, ölümünden sonra dikkate alındı ve Ümitcan Uygun hakkında sadece “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan ceza istendi. “Hakaret ve basit yaralama” suçlarından "kovuşturmaya yer yok" kararı verildi.

Kaynak: Artı Gerçek 'Bildiğinizden daha fazlası'- Artı Gerçek

Ve ayrıca infial yaratan görüntülerle ilgili de önce Ankara Emniyeti, ardından da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı birer açıklama yaptı. Başsavcılık sosyal medyada 'Aleyna Çakır' ismini kullanan Sema Esen'in darp edildiği görüntülerin ölümüyle ilgisinin olmadığını açıkladı.

Savcılıktan 'Aleyna Çakır' Açıklaması: 'Görüntülerin Ölümüyle İlgisi Yok'

Bunlar yaşanırken yine alemlerde boy göstermeye başlayan Ümitcan Uygun, sosyal medya hesabından Aleyna'ya şiddet uyguladığı için pişman olduğunu söylediği paylaşımlar yaptı.

Tüm oklar Ümitcan Uygun'u gösterirken bu olayın takibini yapan insanlar, avukatlar ve aile dosyaların birleştirilmesini (ölümüyle ve şiddet olayları ilgili olan soruşturmaları) ve Ümitcan Uygun'un tutuklanmasını talep etti.

Fakat hiçbir şekilde herhangi bir adım atılmadı.

Mahkemelerden umudunu kesen aile soluğu Müge Anlı'da aldı ve program sırasında çok ilginç ve korkutucu iddialar ortaya atıldı.

Programa bağlanan tanıklar, Ümitcan Uygun'un Aleyna'yı sürekli ölümle tehdit ettiğini söyledi.

Müge Anlı'da Aleyna'nın bir arkadaşı Ümitcan'ın Aleyna'yı öldürdüğünü kendilerine itiraf ettiğini anlattı.

Aleyna Çakır'ın şiddet gördüğü anda komşusu tarafından kaydedilen sesler de Müge Anlı'da ortaya çıktı. Ses kaydını buradan dinleyebilirsiniz;

Aleyna Çakır'ın Ölmeden 1 Gün Önce Ümitcan Uygun Tarafından Şiddet Gördüğü Sırada Komşusunun Kaydettiği Sesler Yayınlandı

Olayları derinlemesine inceleyen Müge Anlı, Aleyna Çakır'ın ölümünün şüphelisi olan Ümitcan Uygun tarafından tehdit edildiğini söyledi.

Anlı, 'Bak Ümitcan programda konuşan herkesi tehdit ediyormuşsun, programa nasıl katılabilirim, nasıl içeriye silah sokabilirim diye konuşmalarından bahsediyorlar. Valla istersen yanıl da gel, bak Allah seni bir kere daha yanıltsın. Hani bir kere yanılttı dövdün kızı canlı yayın yaptın ya. Gelsene hadi gel gel.' diyerek Uygun'a seslendi.

Ümitcan Uygun'un annesi ve ailesiyle ilgili çok önemli bilgiler de verildi. Bir kadın tanık yurtta çalışan Ümitcan'ın annesinin "YURT ANNE" olarak bilindiği ve 18 yaşındaki genç kadınları "Size iş bulacağım" diyerek bu bataklığa sürüklediğini, oğlu ve eşinin de bu kadınları "pazarladığını" belirtti.

Ailenin bir fuhuş çetesi olduğu ve bu çetenin elinde bazı bürokratların seks kasetlerinin bulunduğu konuşuldu.

Anne ve baba hakkında inceleme başlatılacakken ve anne Gülay Uygun bu iddiaların ardından 2 gün sonra ifade verecekken hiç aklımızın ucundan geçmeyen bir olay yaşandı. Gülay Uygun, ormanlık bir arazide başından vurulmuş bir şekilde bulundu.

Henüz yeni açılan bir hesaptan olay yerinin ve cesedin fotoğrafları anlık paylaşıldı. Sosyal medyada yayınlanan görüntüleri inceleyen insanlar bunun bir intihar değil bir "susturma" cinayeti olduğunu dile getirdi.

Gülay Uygun'un yüzünde maskenin bulunması ve bir ayakkabısının olmaması dikkat çekti. Ve insanlar Gülay Uygun'un arabasız bir şekilde o araziye nasıl geldiğini sorguladı.

Kimileri Gülay Uygun'un fuhuş çetesinde kasetleri bulunan bürokratlar tarafından susturulduğunu düşünürken kimileri de Ümitcan Uygun'un Aleyna Çakır'ı öldürdüğünü itiraf edeceği için ailesi tarafından infaz edildiğini söyledi.

Sosyal medya bu iddialarla yıkılırken ailenin avukatı, Gülay Uygun'un bu iftiraları kaldıramadığı için intihar ettiğini hatta bu sabah kendisine ağlayarak "Ben suçsuzum, oğlum da suçsuz ben bu iftirayı nasıl kaldıracağım" dediğini belirtti.

Ardından Gülay Uygun'un eşi de Süleyman Soylu'ya seslenerek eşinin gururundan kendisini vurduğunu söyledi ve Müge Anlı'yı suçlu ilan etti. Bu anlarda da sarhoş olması gözden kaçmadı.

Bu tehditlere ve suçlamalara göz yummayan Müge Anlı, "Kim tehdit ederse etsin bu yoldan dönmeyeceğim. 3 buçuk aydır tüm medya kuruluşlarında Ümitcan'ın haberleri yapıldı. Tüm bunlar yaşanırken psikolojisi sağlam kalan bir hanımefendi kendisi hakkında soruşturma başlatılınca mı intihar eder?" diyerek resti çekti.

Bakalım ilerleyen günlerde neler olacak?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Aleyna Çakır'ı Öldürdüğü İddia Edilen Ümitcan Uygun'un Annesinin Ölümünün Ardından Ortaya Atılan Korkunç İddialar
Annesi Şüpheli Bir Şekilde Ölen Ümitcan Uygun'un Babasının Tehdit Ettiği Müge Anlı Tokat Gibi Cevaplarıyla Resti Çekti!
Ümitcan Uygun’un Annesinin Ölümüyle İlgili Müge Anlı’ya Yöneltilen Suçlamaya Karşı #MügeAnlıYalnızDeğildir Sesleri Yükseldi

Popüler İçerikler

Evde de Yapsak Ucuz Değil: Fatih Altaylı Evde Yaptığı Patlıcan Musakkanın Maliyetini Hesapladı
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'Audi A8' Savunması: 'İhtiyaç'
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
YORUMLAR
18.09.2020

Intihar değil infaz edilmiş gibi, iki şüpheli kadın intiharı ! Kadın açığa alınınca konuşmak istemiştir ve infaz edilmiştir, işin ucu devlet içine kadar uzandığı için ümitcan tutuklanmadı, Umitcan'ın babasının ülkücüyüz şöyleyiz böyleyiz konuşmalarının kapı arkasında nerelere vardığını bu aileyi ankarada tanıyanlar bilir ! Ankara'da bu alemleri bilenler, neden herkesin konuşmaktan çekindiğini bilir. Soylu'nun kapatmaya çalıştığı ilk mesele bu değil! Neden sustuğumuz ya da sustukları ortada ama susalar.Nadira Kadirova ,Gülistan Doku, Rabia Naz Vatan örnekleri ve niceleri var bunların faillerini devletin koruma sebebi nedir, sormaya bile gerek yok. Ipek Er 'e tecavüz eden Musa Orhan'ın yine kimler tarafından korunduğu aşikar.

18.09.2020

ülkücü maskesini takanların çogunun Ankara'da ne işlerin içinde olduğunu herkes biliyor. Pavyonlardan kalkan paraların haddi hesabı yok burası Türkiye'nin başkenti ama pavyon kültürünü halka benimseten ve destekleyen devlet zaten . Kimlerin mekanları buralarda bilen bilir. Ülkü ocaklarına üye olduğunuzda sizi hoşgeldine pavyona götürüp parayı cebinize koyup silahıda belinize verdiler mi tamamdır. Hangi bürokratların kimlerin ellerinde neleri vardır bilinir ama üzeri kapatılıp unutturulacaktır. Her zaman olduğu gibi.

Pasif Kullanıcı
18.09.2020

siyasiler ve burokratlar freni patlak kamyon gibi yokuş asagi gidiyor. hepsi pislik hepsi. umarım kasetler ortaya çıkar da rezil rüsva olursunuz.

18.09.2020

Arkada RTE'nin fotoğrafı, takım elbise ve tabanca üçlüsü. Bu tipten birisi, bir kadını öldürmese şaşardım zaten.

TÜM YORUMLARI OKU (13)