Barkın Özdemir, 21 yaşında bir üniversite öğrencisi ve gezgin. Öğrenim kredisini biriktirerek 7 kıtayı ve 52 ülkeyi gezen Barkın Özdemir, 'Antarktika'da tuttuğum günlük önümüzdeki aylarda kitap olacak. 22 yaşında sıradan bir üniversite öğrencisinin kendi fırsatlarını yaratıp dünyayı gezebildiğini ve bunu hayal eden herkesin yapabileceğini göstermek istedim.' dedi.
AA'da yer alan habere göre, Antarktika'yı da ziyaret ederek tüm kıtalara ayak basan en genç Türk unvanını elde eden Barkın Özdemir, dünyada ayak basmadığı tek kıta olan Antarktika'ya da gitmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Kitlesel fonlama yöntemiyle kendisine hayal ortakları bularak Antarktika'yı gezdiğini ifade eden Özdemir, şunları kaydetti:
'Ülkemizde çok yaygın olmasa da kitlesel fonlama yöntemini denemeye karar verdim. Sadece kendim için değil, 'hayallerin sınırları olamaz' diye Türk gençliğine de bir mesaj vermek istiyordum. Bir çılgınlık yapıp, 20 bin TL’lik fonu 60 gün bağışlama için açtım. Fonu açarken 3 ana hedefe odaklandım. Birincisi, 22 yaşında sıradan bir üniversite öğrencisinin kendi fırsatlarını yaratıp dünyayı gezebildiğini ve bunu isteyen, hayal eden herkesin yapabileceğini en uç örnek ile göstermek. İkincisi, küresel ısınma konusunda farkındalık yaratmak. Üçüncü hedefim de seyahatlerim boyunca 6 kıtayı gezme şansı buldum. Sırada bir tek Antarktika kıtası kalmıştı. Bu kıtaya da ayak basarsam bütün kıtalara ayak basmış en genç Türk unvanını kazanacaktım. Kim böylesine çılgın bir fikre destek verir diye düşünürken, sadece 27 günde 21 bin TL elde ettik. Kimisi 20 lira verdi kimisi 5 bin lira... Miktar önemli değildi, onlar artık bir hayal ortağı olmuştu.'
Bugüne kadar burslarını biriktirerek 52 ülke gezdiğini anlatan Özdemir, Antarktika ziyaretinin daha maliyetli olduğunu belirterek, 'Maalesef Antarktika’da 10 günlük bir tur için minimum tutar 6 bin dolardan başlıyor. Antarktika her sene daha da popülerleştiğinden fiyatlar her sene daha çok artıyor. Pazarlık yapmaya çalışsanız dahi firmalar buna yaklaşmıyor. Çünkü hedefledikleri kitle lüks kesim.' ifadelerini kullandı.
Antarktika’ya tur yapan acentelerin genellikle Amerika ve Kanada merkezli olduğunu dile getiren Özdemir, 'Türkiye’deyken saat farkı ve uluslararası telefonla aramalar çok zor oluyordu. Buenos Aires’te de bir hafta kaldıktan sonra dünyanın en güneyine, Ushuia’ya geçtim. Orada son dakika turu satın alarak bir hafta sonra 100 kişi ile serüvene yol aldık.' diye konuştu.
Özdemir, şöyle devam etti:
'Antarktika'ya doğru yola çıktığım andan itibaren başlayan 20 gün boyunca internet, telefon, çalışmıyordu. Hava 01.00’de kararıyor, 04.00’te uyanıyorsunuz aydınlık. Bu yüzden hep saatinize bakmak zorundasınız, güneş ışığı, size 07.00 gibi görünse de 22.00 olabiliyor. Bir yerden bir yere geçerken seyahat saatlerce değil günlerce sürüyor. 3 gün denizde, boşluğun ortasındasınız. Hayatımda ilk kez zihnimi tamamen boşaltabildim, 20 gün boyunca kalemi elimden bırakmadım, 250 sayfa yazı yazdım. Tuttuğum günlük önümüzdeki aylarda kitap olacak. Elbete bana destek olmak isteyen değerli paydaşlarla beraber yapacağız bunu. Çoğu şey tamam ama tarihsel hikayeleri anlatmada kullanmam gereken fotoğrafların izinlerini British Library’de profesörlerle beraber almaya çalışıyorum.'
Özdemir, Antarktika'daki South Georgia adasını çok özel bulduğunu ifade ederek, adanın dünyanın en büyük penguen kolonilerinden birine ev sahipliği yaptığını kaydetti.
'Bir gün dünyanın en büyük penguen kolonisinin arasına daldık. Mutluluktan ağladım. 250 bin tane kral penguenle birlikte... Yine bir Pars Foku'nu ava çıkmışken gördüm, buz dağlarını gördüm.' diyen Özdemir, dünyayı gezmeyi planlayan seyyah ruhlu insanlara tavsiyelerde bulundu.
Millet bilimsel araştırma yapmak için sponsor arıyor. Bir sürü parlak çocuk var ülkede. Bunun gibiler aldığı bursla geziyor. Okusun diye verilen bursla üniversitede bir halt üretmeyip gezen adama saygı duymam. Çok gezen çok bilmez; araştıran, okuyan, bilim üzerine kafa yoran çok bilir. Bunu alkışlayan da bunun kadar maldır. Bu ülkede son zamanlarda şu gezme tozma işlerinden başka şeylere kafa yormayan aptal bir nesil oluştu. Kusura bakmayın bu ülkede çakıl taşı üretilmez bu kafayla. Bir Aziz Sancar olacaksanız böyle aptallıkları değil bir şeyler üreten çocukları yüceltin.
Bu arkadaşımız kolejde okumuş, özel üniversite mezunu ve şimdilerde ingiltere'de yaşayan ve eminim hayatında paraya ihtiyacı hiç olmamış bir arkadaş. İlginç olan devletten nasıl burs alabildiği. Daha ilginç olan ise onedio editörünün bu içeriğe attığı başlık. Kardeşim eğer paran ve zamanın varsa uzaya bile gidebiliyorsun. Günümüz dünyasının araç-amaç ilişkisi bu kadar basit. İhtiyacı olan bir öğrencinin hakkını gasp eden ve o paraylada gidip gezip tozan bir adamı kalkıp başarı timsali gibi reklam etmeyin.
Haberde bursu on plana çıkartmışsınız ama burstan yüksek bağış olarak topladığı parayı şöyle bir geçmişsiniz. O 20 küsur bin lira destek olmasa nah giderdi afedersiniz. Anca üstün başarı bursu alacak, asgari ücret kadar. Onu da 4 sene hiç yemeyecek, ki bu durumda ailesi bakmış yine. Geçimini ailen sağlasın, bursu krediyi neyse at kenara, üstüne bağış topla. Anca böyle olabilir