Aladağ'da Yangın Faciasının Yaşandığı Yurdun Müdürü İtfaiyeyi Suçluyor

Adana'nın Aladağ ilçesinde 11'i öğrenci 12 kişinin can verdiği yangın faciasının yaşandığı yurdun müdürü, üzerine atılı 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçlamasını kabul etmediğini belirterek itfaiyeyi suçladı. İfadesinde itfaiyenin yetersiz kaldığını öne süren ve normalde yurtta yangın söndürme tüpü olduğunu, ancak olay günü bulunmadını söyleyen Cuma Ali Genç, yangın merdiveni kapılarının ise belli bir süre dayanması gereken maddeden olması gerektiğini bilmediğini söyledi...

Aladağ'da 10'u öğrenci, biri eğitmen 12 kişinin hayatını kaybettiği yangında 6 yaşındaki kızını kaybeden yurt müdürü Cuma Ali Genç’in Aladağ Cumhuriyet Savcısına verdiği ifade ortaya çıktı.

İfadesinde yurdun güvenliğini çocukları servisle okula götürüp getiren Mahmut D'nin sağladığını belirten Genç, bu kişinin güvenlik görevlisi sertifikası bulunmadığını, yurdun girişindeki barakada kaldığını ve gelenleri karşılayıp güvenliği sağladığını anlattı.

'Yasal şartlara uygun olarak faaliyetteydi'

Anadolu Ajansı'nın Genç'in ifadesini aktardığı haberine göre Genç, 2015 yılında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden gelen bazı yetkililerin denetleme yaptığını ve tespit edilen bazı eksiklikleri giderdiklerini ifade ederek, bu yıl tahminen haziran ayında yine denetlendiklerini ve önemli bir eksik bulunmadığını, yurdun yasal şartlara uygun olarak faaliyette olduğunun tespit edildiğini öne sürdü.

'İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden gönderilen raporda 26 Mayıs 2016'da denetleme yapıldığı ve yurdun yerleşim planına uygun kullanılmadığı, yeterli sayıda hizmetli ve belletici görevlendirmesinin yapılmadığı, öğrencilerin güvenliği ve kötü alışkanlıklardan uzak tutulması için güvenlik birimleriyle iş birliği yapılmadığı gibi bazı eksikliklerin tespit edildiği'nin belirtilmesi üzerine Genç, tam olarak bu denetleme raporunu hatırlamadığını kaydetti.

Yangının olduğu gün Adana'ya giden ve ilçeye girdiği anda Mahmut D'nin kendisini arayarak yurtta yangın olduğunu, itfaiyeye haber vermesi gerektiğini söylediğini anlatan Genç, bunun üzerine de itfaiyenin önünde bulunduğundan araçtan inerek ekiplerin yanına koşup yurtta yangın olduğunu söylediğini belirtti.

'Açtığımız yorgana 4-5 çocuk atlayarak kurtuldu'

Daha sonra hemen yangının olduğu yurda gittiğini ifade eden Genç, yangın anında yaşananları şöyle anlattı:

'Ben yurdun demir kapısından içeriye girdiğimde yurdun giriş kapısının üçüncü kata kadar tutuşmuş olduğunu ve çatıya alevlerin ulaştığını gördüm. Yurdun birinci katında bulunan çocukların, yatakhanelerin yola bakan pencerelerinde ve oturma odası dediğimiz misafirlerin ağırlandığı odanın pencerelerinde olduklarını gördüm. Bu sırada komşulardan ismini bilmediğim bir kişi elektrikçi merdiveni denilen alüminyum merdiven getirmişti. Bunu Mahmut D. ve arkadaşlar birlikte oturma odasının yola bakan penceresine dayadık. 

Bu sırada getirilen diğer merdiven de oturma odasının diğer penceresine dayandı. Bu arada vatandaşlar merdivenin üzerine çıkarak yukarıdaki çocukları ve bayanları bu merdivenden indirmekteydi. Ben de merdivenlerin yanında yerde bulunan yorganı alarak orada bulunan vatandaşla açıp öğrencilerin bu yorganın üzerine atlamalarını istedik. Bu sırada duman tüm odaları kaplamıştı ve odaların pencerelerinden dahi yoğun duman çıkmaktaydı. Bizim açtığımız yorgana 4-5 çocuk atlayarak kurtuldu.'

'İtfaiye ve diğer görevliler 3. kata ulaşamadıklarından sadece yukarıya su sıkmakla yetindi'

Yurdun üçüncü katındaki hiçbir pencerenin açık olmadığını belirten Genç, şunları kaydetti: 

'Bu nedenle burada öğrenci olup olmadığını başta fark edemedik ancak üçüncü katta öğrenci olduğunu tahmin edip merdiveni üçüncü kata yetiştirmeye çalıştık fakat merdiven kısa geldi. Bunun üzerine yurdun arkasındaki yangın merdiveninden yukarıya çıkmaya çalıştık ancak maske ve elbise olmadığından yoğun duman sebebiyle yukarıya çıkamadık. Yurdun üçüncü katındaki yola bakan pencerelerin hiçbiri açık olmadığından ben buradan aşağıya atlayan öğrencileri görmedim ancak yurdun etrafını dolaştığımızda hangi kattan atlamış olduğunu bilmediğim öğrencileri gördüm. İtfaiye görevlileri ve diğer görevliler yurdun üçüncü katına ulaşamadıklarından sadece yukarıya su sıkmakla yetindiler.'

Binanın çatısının ahşap olduğu için yangının bir türlü söndürülemediğini ifade eden Genç, yurdun çatısının yanma sonucu çöktüğünü belirtti.

Daha önce yurdun bağlı olduğu dernek de itfaiyeyi suçlamıştı

Facianın Yaşandığı Yurdun Yönetimi İtfaiyeyi Suçladı

'Olay günü yangın tüpü yoktu, müdür olarak görev aldığım sürede yangın tatbikatı yapılmadı'

Genç, normalde yurtta yangın söndürme tüpü olduğunu ancak olay günü bulunmadığını iddia ederek, şu bilgileri verdi: 

'Ben yurt müdürü olarak yangınla ilgili normalde yangın söndürme tüpü bulundurmaktaydım ancak olay günü sabah saatlerinde Mahmut D. beni arayarak çocukların yangın tüpü başlıklarıyla oynamaları sonucu bu tüplerin havasının kaçtığını, bu nedenle değiştirmek için görevlileri çağırdığını söyledi. Görevliler gelip bu tüpleri almalarına rağmen yerine herhangi bir yedek tüp bırakmamışlar. 

Yurtta toplamda 5 yangın söndürme tüpü vardı ancak olay günü hiç yoktu, bizim binanın yangın merdiveni de bulunmaktaydı. Yangın merdiveninin kapılarının kolları da vardı. Ben bunu yangından bir hafta önce kontrol etmiştim. Bunun dışında yangınla ilgili herhangi bir önlemimiz bulunmamaktadır.'

Aladağ'daki Faciadan Kurtulan Öğrencilere 'Yalan İfade Baskısı' mı Yapılıyor?

Genç, yurt müdürü olarak görev yaptığı süre içinde herhangi bir yangın tatbikatı yapılmadığını aktararak, 'Yurdun birinci ve ikinci katındaki duvarlarda jelatinden yangın merdivenine yazısı bulunan ok şeklinde işaret levhası vardı, bunun dışında yangınla ilgili herhangi bir uyarı işareti veya levha yoktu.' dedi. Yurtta çalıştığı dönemde yangın yönetmeliğine uygunluk konusunda herhangi bir denetleme yapılmadığını iddia eden Genç, 'Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı sadece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 6 aylık dönemlerde denetleme yapıldı.' diye konuştu.

'Yangın merdiveni kapılarının belli bir süre dayanması gereken maddeden olması gerektiğini bilmiyordum'

Genç, yurtta herhangi bir kaçak kat veya kaçak yapılanma olmadığını öne sürerek, şöyle devam etti:

'Ben yurdun yangın merdiveni kapılarını birkaç kez denedim. Merdivenden aşağı inip çıktım. Kapılarda herhangi bir bozukluk yoktu. Yangın merdiveni kapıları açıktı. İkinci kattaki yangın merdiveni kapısının kapı kolları ben kontrol ettiğimde vardı. Olmadığını kabul etmiyorum. Ben yurdun yangın merdiveni kapılarının normalde yanmaz ve belli bir süre dayanması gereken maddeden olması gerektiğini bilmiyordum. Yurt benden önce bu şekilde onay aldığı için ben de uygundur diye düşünüp herhangi bir değişiklik yapmadım. Standardın bu olduğunu düşündüm. Ruhsatı böyle olduğu için araştırmadım, ben ruhsatın ne zaman alındığını da bilmiyorum.'

'5-6 ay önce sigorta attı, sigortayı kaldırmak dışında herhangi bir şey yapmadım'

Yurdun elektrik sigortasının panosunda yaklaşık 5-6 ay önce sigorta attığını, sigortayı kaldırmak dışında herhangi bir şey yapmadığını ve kullanmaya devam ettiğini söyleyen Genç, 'Vicdanen yaşanan olayda kendimde herhangi bir kusurum yoktur. Ben bu olayla alakalı tüm önlemleri aldığımı düşünüyorum' dedi.

'İtfaiyenin yetersizliğinden kaynaklandı'

Genç, üzerine atılı 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçlamasını kabul etmediğinin altını çizerek, savunmasını şöyle tamamladı:

'Olay itfaiyenin tamamen bu konudaki yetersizliğinden ve itfaiye aracının merdivenli müdahale aracının bulunmamasından, merdivenlerinin üçüncü kata yetişecek şekilde uzun olmamasından, itfaiye görevlilerinin yeterli donanıma sahip olmamasından kaynaklanmıştır. Eğer yukarıdaki müdahaleler yapılabilseydi bütün öğrencilerin kurtarılabileceğini düşünüyorum. Benim bildiğim kadarıyla yurdun girişinin üst katında ölen kimse olmamıştır. Yangın sırasında üçüncü katta bulunan öğrencilerden yangın merdivenine yönelen kimse de olmamıştır. Ben çocukların yönelmek için fırsatlarının olmadığını düşünüyorum. Yangın ve duman birden bastırdığından belleticiler dahi üçüncü kata çıkamamıştır. Ben bu şekilde düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum.

 Ben olay yerine müdahale etmeye çalışırken olay yerine gelen itfaiye araçlarında yangın merdiveni yoktu, yangın söndürüldükten sonra gelen itfaiye araçlarında yangın merdiveni vardı. Yangın sırasında üçüncü kata ulaşılamadığından çaresizlikten üçüncü kattaki pencerelere camlarını kırmak için vatandaşlarla taş attık. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinde ne oksijen tüpü ne maske ne de ekipman vardı. Yangına müdahale çoğunlukla vatandaş tarafından yapıldı. İtfaiye ekipleri yetersiz kaldı. Kurtulanları da çoğunlukla vatandaşlar kurtardı.'

Faciaya ilişkin Cuma Ali Genç ve dernek başkanının da aralarında olduğu 6 şüpheli tutuklu.

Aladağ'daki Yurt Yangınına 6 Tutuklama

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
YORUMLAR
07.12.2016

Ben suçluyu söylüyorum, Devlet. Bunların Ülkeye yayılmasına izin veren devlet, "özel öğrenci yurdu" adı altında orta okul öğrencilerinin (9-14 yaş arası) bulunması yasak olduğu halde buna izin veren devlet, yurtların, denetlenmesine rağmen, eski sigortayı yeniletmeyen devlet, kapı kolu olmayan bir yangın çıkışının olduğunu bilip önlem almayan gene devlet, Yangının olduğu ögle saatlerin de 6 Milyon TL ile Müftülük açan da bu devlet.. Kısacası bunlar oluyorsa, birileri yüzünden oluyor. 2. bir Cemaat vakası yaşayacaksak, gene birileri yüzünden olacak.. Sonra biz söylediydik diyeceğiz, onlar da kandırıldık diyecek..

07.12.2016

Zavallı çocukların aileleri ne durumdadır şimdi.. Bu şuursuzlar da birbirlerine suç atmakla meşguller

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ