Aksiyon Sevenlere Endorfin Salgılatan "John Wick" Serisi Hakkında Daha Önce Hiç Duymadığınız 17 İlginç Bilgi

Bakalım son yılların en başarılı aksiyon serilerinden biri olan John Wick hakkında ne kadar bilgimiz varmış?

1. Serinin orijinal senaryosunda John Wick, altmışlarının ortasında, şu anki hâline göre daha yaşlı bir karakter olarak yazılmıştı.

Yapımcılar bu nedenle daha yaşlı bir aktörün oynamasını düşünmüşlerdi. Ancak Thunder Road Pictures Başkanı Basil Iwanyk bu fikre olumsuz yaklaşmış ve “bunun yerine gerçekten yaşlı olmayan ama sinema dünyasında iz bırakmış deneyimli birini” aramaya karar vermiş.

2. John Wick’in hikâyesinin esin kaynağı, sinemaya da uyarlanan Lone Survivor romanını yazan eski Amerikan deniz komandosu Marcus Luttrell‘in Afganistan’daki görevi bitip Amerika’ya döndükten sonra yaşadığı bir olay.

Luttrell’in adını Dasy koyduğu yavru labradoru vardı. 1 Nisan 2009 günü gece saat 1 sularında Luttrell, bir silah sesi ile uyanıyor ve dört kişinin arabayla uzaklaştığını görüyor. Köpeği Dasy’nin yaralanmış bir şekilde yattığını görüyor. Luttrell 9mm Beretta tabancasını alıp adamları, polis yakalayana kadar kamyonuyla dört ilçede kovalıyor. Luttrell ile alay edip onu öldürmekle tehdit eden adamlar yaptıklarından dolayı hiç pişmanlık duymadıklarını gösteriyorlar. Sonrasında hayvana eziyetten dolayı mahkûm ediliyorlar. Luttrell sonrasında “Onları bağışladım, çünkü yeterince insan öldürmüştüm” ifadelerini kullanmıştı.

3. Serinin yönetmeni olan Chad Stahelski, The Matrix serisinde Neo karakterini canlandıran Keanu Reeves’in dublörüydü.

İlk filmin yönetmenlerinden David Leitch ve Stahelski, Matrix serisinde dublör koordinatörü olarak görev almış ve etkileyici dövüş koreografileri hazırlanmasında büyük rol oynamışlardı.

4. Filmde eşi ölen bir karakteri canlandıran Keanu Reeves'in kız arkadaşı Jennifer Syme’i de 2001 yılında araba kazasında hayatını kaybetmiş.

Reeves ile Syme’in 1999’da ölü doğan bir çocukları oluyor. Syme’in araba kazasının depresyon için kullandığı ağır ilaçların etkisi ile olduğu söyleniyor ve raporlarda kaza anında öldüğünü yazıyor. Keanu Reeves, bu duygusal etkiyi eşi ölen John Wick karakterini inşa ederken kullanıyor.

5. Serinin tamamında bolca Matrix göndermesi mevcut.

Serinin ikinci filminin sonunda Winston’ın John Wick’e aforoz edildiğini ve ayrıcalıklarını kaybettiğini söyledikten sonra New York Central Park’ta Bethesda Çeşmesi önünde buluştukları sahnede John Wick neden hâlâ öldürülmediğini soruyor. Winston sonrasında telefondan “Şimdi!” deyip astlarına işaret ederek parktaki herkesin donmasını ve John Wick’e bakmasını sağlıyor. Bu sahnenin bir benzeri The Matrix serisinde yer alıyor. The Matrix’in ilk filminde, Morpheus’un Neo’ya herkesin muhtemel bir düşman olabileceğini anlatırken operatöre programı durdurmasını söylüyor ve o an oradaki herkes donuyor. Bu sahnede de bir çeşme bulunuyor.

John Wick, Laurence Fishburne’ün canlandırdığı The Bowery King karakterine “Sanırım bir seçim yapman gerekiyor” diyor. Bu, Fishburne’ün hayat verdiği Morpheus’un The Matrix’in başında Neo’dan bir seçim yapmasını istemesine bir gönderme. Ancak bu kez roller değişiyor. Yine bir sahnede Wick The Bowery King’e “I am the only one to help you” (“Ben sana yardım edebilecek tek kişiyim”) diyor. Matrix’te Morpheus, Neo’nun seçilmiş kişi, yani “The One” olduğuna inanıyor.

6. Yönetmen Chad Stahelski, serininin ikinci filmini hazırlarken, daha ortada bir hikâye yokken aynalı odadaki dövüş sahnesini tasarlıyor. Çünkü 1973 yapımı Enter the Dragon filminde Bruce Lee ile Mr. Han’ın aynalı odadaki dövüş sahnesini yeniden yaratmak istiyor.

Bu yüzden değişen, parlayan aynalarla dekore edilen bir müzede dövüş sahnesi ile filmi sonlandırıyor. Stahelski, bu sahne ile Bruce Lee’ye saygı duruşunda bulunuyor. Sahne aynı zamanda 1974 yapımı The Man with the Golden Gun filmindeki labirent sahnesini de anımsatıyor.

7. Serinin üçüncü filminin adı olan ''Parabellum'' kelimesi; Barış istiyorsan savaşa hazırlan.” anlamına gelen Latince “Si vis pacem, para bellum.” sözünden geliyor. Aynı zamanda 9mm tabanca mermi kovanı için de söylenen bir söz.

Bu ifade filmde üç yerde geçiyor. Başlangıçtaki balerin kızın sırtında bir dövme olarak ve otelin dışındaki bir otobüs kapısında görülebiliyor. Diğeri ise filmin sonlarında Winston tarafından yüksek sesle söyleniyor.

8. Keanu Reeves, Sahra Çölü’nü ilk kez üçüncü filmin çekimleri sırasında görmüş..

Reeves, hayranlığını “Ne büyülü, muhteşem bir yer” şeklinde dile getiriyor. Çöldeki sahne ile ilgili olarak da “O kum tepelerinde koyu John Wick kostümleri ile yürümek çok zorlayıcıydı ama harika bir sahne” ifadelerini kullandı.

9. Humphrey Bogart‘ın oynadığı 1942 yapımı Casablanca filmindeki Rick’s Place, The Continental’a bir ilham kaynağı olmuş.

Yapımcılar aslında Humphrey Bogart‘ın oynadığı 1942 yapımı Casablanca filmine bir gönderme olması için John Wick’i Fas’a göndermek istemişler. Casablanca’daki Rick’s Place, The Continental’a bir ilham kaynağı. Filmin yönetmeni Chad Stahelski “Tüm suikastçıların dünyada gideceği, sokağın tehlikelerinden sığınacağı tek yer fikri ilk buradan çıkmıştı” ifadelerini kullanıyor.

10. Keanu Reeves’in canlandırdığı John Wick rolünü oynaması için Sylvester Stallone, Dolph Lundgren, Jean-Claude Van Damme, Bruce Willis, Kurt Russell, Nicolas Cage, Kevin Costner, Johnny Depp ve Jason Statham gibi isimler düşünülmüş.

11. 1966 yapımı The Good, the Bad and the Ugly, 1967 yapımı Point Blank, 1970 yapımı Le cercle rouge ve Hong Konglu yönetmen John Woo‘nun 1989 yapımı The Killer filmi John Wick için ilham kaynağı olmuş.

12. Winston karakterini canlandıran Ian Mcshane rolü için Al Pacino, Michael Douglas, Bruce Dern, Robert De Niro, Christopher Walken, Rutger Hauer, Liam Neeson ve Christoph Waltz gibi isimler düşünülmüş.

13. Senaryonun ilk versiyonunda filmin adı Scorn olarak geçiyormuş.

Benzer olmasına rağmen son film oldukça farklıydı. Örneğin, John Wick yetmişlerine yaklaşan çok daha yaşlı bir karakterdi ve ilk 25 sayfada hiç diyaloğu yoktu. Köpeği ise 18 yaşındaydı. Son filmde öldürülen köpeği, ölen karısının son armağanıydı. Wick bunun üzerine intikam almaya başlıyordu. Öldürdüğü kişi sayısı daha azdı. İlk taslakta 6 ile 12 kişi arasında insan ölüyordu.

14. Seride, Yunan ve Roma Mitolojilerine yapılan göndermeler de oldukça fazla.

Lance Reddick’in Charon karakterinde olduğu gibi seride başka birçok referans da bulnuyor. Ruby Rose’un canlandırdığı Ares, Yunan savaş tanrısının adıdır. Common’ın karakteri Cassian da Romalı aziz John Cassian’a veya Romalı tarihçi Cassius Dio’ya bir referans olabilir. Franco Nero’nun Julius karakteri de Jül Sezar’a bir referanstır. İlk filmde Willem Dafoe’nun Marcus ve John Leguizamo’nun Aurelio karakterleri de Roma İmparatoru Marcus Aurelius’a bir gönderme. Hatta John Wick’in eşi Helen de Truvalı Helen’e bir gönderme olarak kabul edilebilir.

15. John Wick serisinin 4. ve 5. filmleri de duyuruldu. 4. ve 5. filmler 2021 yılında arka arkaya çekilecek.

Daha önce 21 Mayıs 2021 tarihinde vizyona gireceği açıklanan John Wick 4’un koronavirüs salgını dolayısıyla vizyon tarihi 27 Mayıs 2022’ye ertelenmişti.

16. Devam filmlerinin yanı sıra serinin spion-off projeleri de hazırlanıyor. John Wick evreninde geçen ve ailesi öldürülen bir kadın suikastçıya odaklanan Ballerina filmi vizyona girecek.

17. Diğer bir spin-off projesi de The Continental dizisi olacak.

Starz kanalı tarafından hazırlanan dizi dördüncü filmden sonra ekranlara gelecek. Dizide, filmlerde adını sıkça duyduğumuz ve uluslararası bir suikastçı şebekesi olan The Continental otelinin ana hikâyesi işlenecek.

Pek Yakında Herkesin Konuşacağı Film ve Dizilerden İlk Sizi Haberdar Edecek 15 Duyuru
Netflix Türkiye’de Kasım Ayında Yayınlanacak Olan Yeni Diziler, Belgeseller ve Filmler
Dünyaca Ünlü Ranker Sitesine Göre İnsana Kendini İyi Hissettiren En İyi 15 Film

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı