‘Yerli ve milliyiz' diyenlerin, aslında ne olmadıklarını göstermesi bakımından da, bir o kadar öğreticidir. Biliyorsunuz, Danıştay'ın 2018 yılında verdiği, ‘Andımız yeniden okutulmalı' kararının ardından, bu kürsüden birçok defa, ‘Kararı uygulayın' çağrısı yaptım.
Sayın Erdoğan ve iktidarı, Cumhuriyet’in değerleriyle ve milletimizin kazanımlarıyla kavga etmekten, bir türlü bıkmadı, bir türlü yorulmadı.
Uluslararası ilişkilerde, atılacak her adım, ince hesaplar, isabetli kararlar ister. O nedenle, koca Türkiye Cumhuriyeti’ni, ‘paşa gönlüne göre’ yöneten bir anlayışın, bırakın isabetli adımlar atması, adım atabilmesi bile mümkün değildir.
Mısır konusunda, bazı açıklama ve girişimler var. Geçen Cuma da Sayın Erdoğan, artık gelenek haline getirdiği, ‘Cuma sonrası gıybeti’ seansında konuştu. ‘Türkiye’nin Mısır’la ilişkileri, öyle en üst düzeyde değil de, şöyle bir ‘tık’ altında sürecek’ dedi…Fesuphanallah… Şu devlet insanı ağırlığına bakar mısınız? Şu devlet ciddiyetine bakar mısınız? Şahsım diplomasisinden, ‘tık’ diplomasisine terfi ettik. Hayırlı uğurlu olsun
yürü be Meral mommy! Bugün meclise çıkardığın tarımla ilgili konuşan adam da iyiydi, aynen dediğin gibi oldu trt vermedi o kısmı.
Çevremde gördüğüm, tanıdığım ülkücüler içinde tutucu, yobaz, ırkçı, Atatürk düşmanı, hır gür seven kim varsa MHP'de kalmaya devam ederken; Atatürkçü, toprak milliyetçisi, vatanseverlerin çoğu İyi partiye geçti.
6 yıl önce bunun aynısını Mehmet Bahçeli de yapmıştı. Şimdi sesi içine kaçmış bir şekilde mıy mıy ediyor.