Akşener'den Bahçeli'nin ‘Ezer Geçeriz’ Sözlerine Yanıt: ‘Belinde Silah Olanlar Ezemedi’

MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin muhaliflere yönelik 'Ezer geçeriz' sözlerine yanıt vererek, 'Vallahi belinde silah olanlar beni ezemedi' dedi.

Delegelerle görüşmek için Konya'ya giden MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, dinlenmek için gittiği özel bir otelde basın toplantısı düzenledi. 

Kongrede şansının ne olacağı ve Bahçeli'nin muhaliflere yönelik 'Ezer geçeriz' şeklindeki çıkışı sorulan Akşener, 'Şansımın ne olacağını üst kurul delegelerimiz bilir. Onlar neyi, kimi tercih edeceklerse, ona da ben saygı duyacağım. Şu an da 5 arkadaş aday olmuşuz. Bundan sonra aday olacak kardeşlerimiz olacaktır. Ben genel kurul ve üst kurul delegelerine ait yetkiyi kullanmayı zûl sayarım. Dolayısıyla bilmiyorum kimi seçecekler. Kimi seçerlerse de saygı duyacağım. Umarım bana teveccüh ederler. Ama 'Ezerim' kelimesi çok güçlü bir kelimedir. Kişisel olarak buna cevap vermek durumundayım. Vallahi belinde silah olanlar beni ezemedi. Dolayısıyla çok zor, çok zor' dedi.

Bahçeli ne demişti?

Liderler Partilerinin Grup Toplantısında Ne Dedi?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada muhalifleri hedef alarak, 'Ne okyanus ötesi elemanları, ne siyasi senaristler şehit yadigarı bu kutlu çatıyı uçuramayacaklardır. Allah'ın izniyle alayına yeteriz, yolumuza kim çıkarsa ezip geçeriz' ifadelerini kullanmıştı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik 'baş paralel' sözlerinin ardından ihraç istemiyle parti disiplin kuruluna sevk edilmesi ve bunun kongredeki adaylığını ve seçimi nasıl etkileyeceği de sorulan Akşener, yaşanan süreci anlattı. 

Akşener, MHP Genel Başkanı Bahçeli tarafından önce 'paralel' ile ilişkilendirildiğini, sonra 'paralelci' olduğu yönünde açıklamalar yapıldığını, sonra da Bahçeli'nin geri adım atarak 'irtibatları olabilir' şeklinde açıklamasını değiştirdiğini ifade etti. Bahçeli'nin 'paralelci' demenin terbiyesizlik olduğunu anlamasına sevindiğini belirten Akşener, şunları söyledi:

'Ben de bu tanımlamaların ne kadar saçmasapan olduğuna anlatabilmek için örnek vermiştim. Ondan sonra da Sayın Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'na 'paralelci' demenin terbiyesizlik olduğunu söyledi. Kendisine kesinlikle katılıyorum. Aynı zamanda da bir insana haksız yere 'paralelci' deminin terbiyesizlik olduğunu anlamasına gerçekten sevindim.'

'Korkunun ecele faydası yok, kongre olacak'

1 Kasım genel seçim sonuçlarının Milliyetçi Hareket Partisi'ne yakışmadığını ve potansiyelinin ülkeyi yönetmeye yetecek kadar geniş olduğunu ifade eden Akşener, şöyle devam etti:

'Bu potansiyele uygun bir dil, tavır, çalışma biçimi gerçekleştirildiği taktirde ilk seçimlerde hızlıca bu sonuca ulaşabileceğimiz iddiasını dile getirdik. Bu iddiamızı konuşalım dedik. Kendilerini 1153 delege 21 Mart 2015 tarihinde seçtiler. O delegelerden birisi de benim. Dolayısıyla ihraç, mihraç önemli değil de esas olan buradaki temel soru şu; sizi seçen 1153 delege aynı delege. Sizin seçtiğiniz ve sizi seçen delege. Niçin bu delegeden kaçıyorsunuz da otoriterinizin size sağladığı imkânlardan faydalanma yoluna gidiyorsunuz? Bu demokrasiye, demokrasi ve milliyetçilik ikiz kardeştir diyen bir siyasi geleneğe ve ülkücü iradenin sesini duymaya yönelik o talebi yerine getirmek istememenin doğru olmadığını düşünüyorum. Bizim geleneğimize uygun değil. 

Sonuç itibariyle keşke Genel Merkez ve Genel Başkan bu olağanüstü kurultay talebimizi kendiliğinden yerine getirseydi. '1100 delege bile olsanız yok hükmündesiniz' dememiş olsaydı. Ama korkunun ecele faydası yoktur. Bu kongre olacak. Bu kongreyi mahkeme falan değil, ülkücü irade, ülkücüler istiyor. Ülkücülerin sesine kulak vermemek başlı başına başka bir meseledir. Benim buradan çağırım şudur: Elinizdeki otoriter imkânları sonuna kadar kullanabilirsiniz. Elinizi tutan yok. Ama kaçmayın, kaçmayın, kaçmayın. Çünkü o delege sizin ve sizi seçen delegeniz. Nesine güvenmiyorsunuz? Dolayısıyla bu kongre olacak. Benim gibi başka arkadaşlarımız da ihraç noktasında aynı akıbete uğrayabilir. Onların hepsini hukuki olarak üst kurul delegeleri bir önerge ile kaldırma yetkisine sahiptir. Yeniden üye yapma yetkisine sahiptir. Dolayısıyla üst kurul delegelerimiz neyi uygun görürse ona da ben amenna ve saddakna diyeceğim. Sonuçlarına uyacağım.'

DHA

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı