Akşener: 'Asgari Ücreti 3.000 Liraya Çıkarıp, Çalışanımıza Brüt Kazancının Tamamını Ödeyelim'

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral AkşenerKatar'la gerçekleştirilen 11 anlaşmanın içeriğini açıklamayan iktidarı, 'Devlet, ticari sır maskesinin altına saklanamaz' diye eleştirdi. Hükümetin koronavirüsle olan mücadelesini de eleştiren Akşener, asgari ücret hakkında da açıklamalarda bulundu.

Koronavirüs'te şimdiye kadar vaka sayılarının saklandığını ifade eden Akşener, 'Sadece kendilerini kandırdılar' dedi. Akşener sözlerinin devamında da, 'Propagandayla sorumluluktan kaçabileceğinizi sandınız. Yalanların yatsıya kadar süreceğini görmediniz. Artık yüzlerinizde millete yalan söylemiş iktidarın kapkara lekesi var. İlk seçimde milletimizin karşısına bu lekeyle çıkmak zorunda kalacaksınız' ifadelerini kullandı.

'Algı yönetimiyle, propagandayla sorumluluktan kaçabileceğinizi sandınız'

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Akşener, koronavirüs salgınınında halka yalan söylendiğini şöyle dile getirdi:

'Sayın Erdoğan; Aylardır, “Çok iyi durumdayız. Zaten şehir hastanelerimiz var.” diye, caka satarken iyiydi de, Dünyadaki duruma işaret etmek, şimdi milletimiz virüsten kırılırken mi aklına geldi? Ayıptır, günahtır.83 milyonun vebalini taşıyorsunuz. Ama daha bunun ağırlığını bile kavrayamıyorsunuz. Evet, dünyada durumu kötü olan ülkeler var. Ama, ikinci dalgaya karşı, kendini koruyabilmiş ülkeler de var. Sizin işiniz, kötü olan ülkeleri göstermek değil, Türkiye’yi durumu iyi olan ülkeler arasına sokmaktı. Ama söz konusu olan vatandaşlarımızın canıyken bile; siyaset iletişimiyle, algı yönetimiyle, propagandayla sorumluluktan kaçabileceğinizi sandınız. Canı yanan milletimizin, yaşadığı gerçek ortadayken, yalanların yatsıya kadar süreceğini, gerçeğin kapımızı çalacağını görmediniz. Artık yüzlerinizde, milletine yalan söylemiş bir iktidarın, kapkara lekesi var. İlk seçimde milletimizin karşısına bu lekeyle çıkmak zorunda kalacaksınız.'

'Katarla içeriği henüz açıklanmayan bir dizi anlaşma yapıldı'

Katar'la yapılan anlaşmaya da değinen Akşener şu şekilde konuştu:

'Dünyanın alışveriş çılgınlığına sahne olduğu sırada, Türkiye’de bir başka alışveriş çılgınlığı oldu. Sadece mağazalarda değil, Sayın Erdoğan ve Katar Emiri’nin huzurunda, çok daha büyük satışlar oldu. İstanbul’daki önemli bir alışveriş merkeziyle, Varlık Fonu’na devredilmiş Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesi, Katar Devleti’nin fonu tarafından satın alındı. Bu satışların yanında, içeriği henüz açıklanmayan bir dizi anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaların konuları arasında limanlar, Haliç, su kaynaklarımız, hatta aile ve kadınlarla ilgili bir mutabakat bile var. Altını önemle çizmek istiyorum: birçok devlet ya da şirket, yabancı borsalara ortak oluyor, yatırımlar yapıyor. Biz yabancı sermayeye, ya da yatırımlara karşı değiliz. Ancak, gelişmiş ülkelerde, bu tür satışlar ya da yatırımlarla ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilir. Şu nedenle, şu şartlarda, şöyle bir anlaşma yaptık denir. Devlet, “Ticari sır” maskesinin ardına saklanmaz. O yüzden, gizli saklı, yangından mal kaçırır gibi yapılan bu anlaşmaların akıbetini, dikkatle takip edeceğiz.'

Asgari ücret tepkisi: 'Kabul edilebilir bir durum değil'

komisyonda görüşmeleri başlanan asgari ücret hakkında da açıklamalarda bulunan Akşener, asgari ücretten vergi alınmaması gerektiğini söyledi ve şöyle devam ettti:

'Mevcut durumda, brüt asgari ücret 2943 lira. Gelir vergisi, SGK primi ve işsizlik sigortası fonu kesintileri yapıldıktan sonra, çalışanımızın eline net, 2325 lira geçiyor. Diğer taraftan, asgari ücretli bir çalışanı istihdam etmek için, işverenimizin cebinden ise 3458 lira çıkıyor. Bu hem maaşı kuşa dönen çalışanımız açısından, hem de yüksek bir maliyet üstlenen işverenimiz açısından, kabul edilebilir bir durum değil. Bizim önerimiz şudur: Brüt asgari ücreti 3000 liraya çıkarıp, asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim. Yani, İşverenimiz, çalıştırdığı asgari ücretli vatandaşımızın, gelir vergisini ve SGK primini, devlete değil çalışanına versin. Devletimiz de, çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3000 lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3458 lira olmaya devam etsin. Yani; çalışanımızın eline geçen asgari ücreti, 2325 liradan, 3000 liraya çıkaralım, ama, işverene olan maliyetini de arttırmayalım. Ayrıca, bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da, asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. Bir başka deyişle, devletimiz bütün çalışanlarının cebine, aylık 675 lira koysun, ama bu parayı işverenden almasın.'

Bu haberler de ilginizi çekebilir👇

'MasterChef'e 600 Bin TL Ödendi' İddiası: Bursa Belediyesi 'Parayı Biz Değil, Sponsorlar Ödedi' Dedi
Maliyeti 11 Milyon TL: Trabzon'un Vakfıkebir İlçesi'nde ‘Ekmek' Temalı Millet Bahçesi
İçişleri Bakanlığı Kısıtlama Genelgesini Yayınladı: Nereler Açık Olacak? Kimler Sokağa Çıkabilecek?

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
YORUMLAR
01.12.2020

ben gerçekten bu asgari ücreti on bine çıkaralım söylemini anlamıyorum. kardeşim çıkar işveren de marketteki salçasını domatesini aynı oranda arttıracak. sağdan giren soldan misli misli çıkacak ki zam dönemi maaşa zam %15 se marketteki zam %25 oluyor. artık şu alım gücü meselesini çözmeniz lazım. maaşım isterse 2bin tl olsun ama ben o maaşla 20 kilo et değil 100 kilo et alabileyim çeyrek ayfon değil 2 tane ayfon alabileyim.

01.12.2020

gençler katar somurgesine giriyoruz farkindamisiniz :) bizi bundan ancak meral anamiz kurtarir .hakli hem biz zaten vergimizi oduyoruz birdaha ne gelir vergisi odicekmisiz

01.12.2020

Guzel diyorsunuz ama ayni oranda zammi herkes almali, memurun, iscinin herkesin alim gucu dustu...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ