Akşamüstü Güneşi Gibi İçi Isıtıp Coşturan 12 Şarkı

Gün, altın bir hüzme gibi gökyüzünden süzülürken, tam da o an fonda bir şarkı çalmaya başlar ve her şey bir anda romantik bir filme dönüşür. İster camdan dışarı dalmış olun, ister sevgilinizle yürüyüşte… Bu liste, günün o altın saatinde sizi olduğunuz yerden bambaşka bir yere götürecek! Hem içinizi ısıtacak, hem de coşturacak. Hazırsanız, akşamüstü güneşi eşliğinde müziğin tadını çıkaralım!Adı üstünde! Güneşin doğuşu kadar yumuşak, ama aynı zamanda batan güneşe de çok yakışıyor. Norah Jones’un sesi huzurun vücut bulmuş hali. Gün içinde kendine minik bir molayla bu parçayı açarsan, hayatın temposu birden yavaşlayacaktır. Günün yorgunluğunu siler süpürür.The Beatles'ın en küçüğü George Harrison'un muhteşem bestesi ve vokaliyle şarkı insanın içini bır anda ısıtıp, büyülüyor. Güneşe doğru ilerlerken tüm kötü şeyler geride kalacaktır.Sade ve mutluluk verici bir ruh hali yaratıyor dinleyicilerinde. Billie’nin sesi neredeyse fısıltı gibi, insanı yormadan sarıp sarmalıyor. Şarkı sanki bir kır evinde pencereden dışarıya bakarken yazılmış. Hava yavaş yavaş serinlerken, içinde yayılan sıcaklık bu şarkıdan geliyor olabilir.You're Mine, tam bir güneşe karşı gözleri kısarak bakma şarkısı. Hem romantik hem biraz gizemli. Vokaldeki masalsı tonu, insanı bir Wes Anderson filmine ışınlıyor sanki. Elinde kahve, yüzünde hafif bir tebessümle dinlemelik. Hem stil sahibi hem samimi.Fransızca sözlerin büyüsünden kaçamıyor insan! Haliyle de Fransız dokunuşu olmadan bir akşamüstü listesi olur mu? Zaz’ın sesi biraz kırık, biraz özgür… Gecenin ışığına aşık olan birinin şarkısı gibi. Fransız romantizmini iliklerine kadar hissettirenlerden. Sıcak bir battaniye gibi sarıyor ruhu!Hayatın binbir türlü hali var. Bazen düşüyor bazen kalkıyor, bazen seviyor bazen üzülüyoruz. Candan Erçetin'in o kadife sesi de işte insanı buna hazırlıyor. Yaşamın getirdiklerine karşı gülümseme beliriyor yüzlerde. Elbette, hem de bir gün...Şarkının adı gibi tam bir akşamüstü güneşi: sıcak ama battıkça içe dokunuyor. Can Bonomo’nun sesi ve şarkının temposu dinleyeni hemen içine çekiyor. Aşkı anlatırken hafif bir serzeniş, biraz da kabulleniş barındırıyor. Nakarat geldiğinde gözlerin dolup gülümseyebilirsiniz, hazır olun!Adı bile yetiyor! Minimalist altyapısı ve çarpıcı vokalleriyle günün bitişine duygusal bir ağırlık ekliyor. İçinde hem romantizm hem yalnızlık var. Ruhuna işleyen gitarlar ve elektronik doku birleşince ortaya inanılmaz bir atmosfer çıkıyor. Akşamın gölgesinde kaybolmak isteyenler için ideal!Biraz da coşalım öyle değil mi? Türk popunun parlayan isimlerinden biri olan Edis, Martılar şarkısıyla dinleyenlerin gönüllerinde taht kurmayı rahatlıkla başardı. Martılar'ı dinlerken insanın eğlenip, içinin ısınmamasının imkanı yok.İkili, sesleriyle dinleyenleri kendilerinden geçirmeyi başarıyor. Sözleri oldukça basit ama etkileyici! Aşk, özlem ve biraz da yolculuk hissi. Akustik gitarlar, huzurlu tempo ve ikili vokaller mükemmel bir kombinasyon sunuyor. Arabayla sahil yolunda gün batımı izlemek gibi bir deneyim. Yavaşlatır, düşündürür, hafifçe içini titretir. Özellikle yalnız kalmak istediğin anlara birebir.Sezen’in sesi sanki bir akşamüstü ışığı gibi yumuşak, sıcak ve iç ferahlatıcı. Gülümse hadi gülümse dediğinde, ne derdimiz kalıyor ne tasamız. Sözleriyle iyileştiren, ezgileriyle sarıp sarmalayan bir klasik. Akustik öğelerle dolu düzenlemesi, gün batımı esnasında şehirden uzaklaşıyormuşsun gibi hissettiriyor. Tam bir iyileşme şarkısı. Arkanı yasla, kahveni al ve gülümse…İpek gibi bir vokal, loş bir atmosfer. Şarkı adeta bir kokteylin ilk yudumu gibi. Hafif çarpıyor ama içi de ısıtıyor. Erotik bir ağırlığı da var ama bu hiç rahatsız edici değil. Gün batımında sevgilinle dans etmek isterseniz doğru şarkı budur. Ruhunuzu sarar, zihninizi ele geçirir.