AKP Kayseri Milletvekili Hülya Atçı Nergis, Konya'nın yerel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü’den yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla kaldırılan İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Nergis şunları söyledi:
'İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak yerinde bir karardı. 2011 yılında sözleşmeyi imzalarken kadına yönelik şiddeti önlemek için yola çıktık. 2014 yılında sözleşme yürürlüğe girdi. Uygulamada süreç içerisinde sorunlar yaşandı. İstanbul Sözleşmesi'ne karşı toplumda da bir hassasiyet oluştu. LGBT'lilere hak tanınması, onların sorunlarının da dillendirilmesini içeriyor olması ciddi eleştirilere sebep oldu. Sözleşme Avrupa Konseyi nezdinde hazırlanmış bir sözleşme. Avrupa yarı bir kültürel yapı ve yaşam tarzına sahip.
Avrupa'nın ve bizim beslendiğimiz değerler farklı. Biz ayrı bir gelenekten gelen kültüre sahibiz. Avrupa'da daha çok insan üzerinde duruluyor. Tamamen birey ve şahıs odaklı bir yaklaşım var. Ama bizim değerlerimize baktığınızda bizim için bireyler kadar aile kurumu da çok önemli. Biz olaylara daha kolektif yaklaşıyoruz. Bizim için aile korunması gereken bir kurum. Bu noktada İstanbul Sözleşmesi'nin yaklaşımını doğru bulmuyorum.'
Geçtiğimiz günlerde tepki toplayan, “Türkiye'de öldürülen erkek sayısı kadın cinayetlerinden 12 kat fazla” sözlerine ilişkin de kendisini savunan Nergis, “Türkiye'de maalesef bir kesimin kalıplaşmış sözleri var, herkes kadına karşı şiddeti konuşuyor. Bu moda bir kavram. Ben başka bir perspektif açmak istedim. Bu toplumu kadın ve erkek birlikte inşa ediyor. Kadın erkeğin, erkek kadın yardımcısıdır. İkisi birbirine her konuda yardım etmelidir. Bizim kadın ve erkeği karşı karşıya getirmememiz lazım. Kadını ve erkeği karşı karşıya getirirsek bu topluma ve aileye zarar verir. Televizyon programında ısrarla şu kadar kadın öldürülüyor deyince ‘ben de onun 12 katı erkek öldürülüyor' dedim” şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddette kadınların da payı olduğunu ifade eden Nergis, “Kimse bunu konuşmuyor. Kadına karşı şiddet olmamalı, erkeğe karşı da şiddette olmamalı. O kadınları öldüren şahısları da yetiştiren kadınlar. Hiç mi kadınların payı yok bu şiddette? Bu konuda sürekli erkekleri suçlayan bir dil de yanlış. Feminist söylemlerin bu kadar benimsenmesi, bayrak edilmesi, herkesin aynı ağzı konuşması beni rahatsız ediyor. Ben ezber bozdum bu konuda. Belli kesimlerin eleştirisi oldu, ben doğruyu söylüyorum. Erkeğe ayrı muamele, kadına ayrı muamele beni şahsen rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.
'Sürekli erkekleri suçlamak yanlış, kadınların bu şiddette hiç mi payı yok?' Derken haklı bence. 13 yaşındaki kızın istismarı için "kuyruk sallamıştır" diye düşünen "benim oğlum değil o orospu utansın" diye tecavüzü savunanlar birer kadın. Gelinini dövdü diye gururlanan kaynanalar türkiyenin gerçeği. Öldürünce "namusunu temizledi" diyenler de "elinin kiri" diyenler de kadın.
Neden çocuk yetiştirmede sadece kadının adı anılıyor? Bu babalar ne ile yarıyor? Çocukların karakter gelişiminde hiç mi bir payları yok? O kadar mı etkisizler aile içinde?
bir erkeği eğitirsen bi birey yetiştirirsin bir kadını eğitirsen bir nesli eğitirsin. o yüzden kadınları cehalete mahkum edip kontrol altına almak istiyorlar ki eğitimli insanlar yetişmesin. haklı bi nevi ama sorunun kaynağı zihniyetleri bu da bi nevi itiraf olmuş. sizlerin yetiştirdiği nesil bi boka yaramıyor işte:d