Kadına ve sağlıkçılara yönelik şiddeti önleyeceği öne sürülen yasa teklifinin komisyon görüşmelerinde, ‘haksız tahrik indirimi’ tartışması yaşandı. AKP’li Güler, bu indirimlerin “sosyal medya uydurması” olduğunu iddia etti.
Kadına ve sağlıkçılara yönelik şiddeti önleyeceği öne sürülen yasa teklifinin komisyon görüşmelerinde, ‘haksız tahrik indirimi’ tartışması yaşandı. AKP’li Güler, bu indirimlerin “sosyal medya uydurması” olduğunu iddia etti.
AKP tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan ve kadınlar ile sağlık emekçilerine yönelik şiddet olaylarında ceza artırımları öngören torba yasa teklifi, önceki gece TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Muhalefetin, “kadına şiddette ‘haksız tahrik indirimi’ uygulanmamasına yönelik hükümlerin teklife eklenmesi” önerisi, onlarca örneğe rağmen “Zaten uygulanmıyor” gerekçesiyle geri çevrildi.
TBMM Genel Kurulu'na sevk edilen teklife göre, ısrarlı takibe 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tehdit 6 ay yerine 9 ay hapisle cezalandırılacak. Kadınlara yönelik eziyetin cezası 2,5 yıl, işkencenin cezası ise 5 yıldan başlayacak. Sağlık çalışanlarına yönelik ise kasten yaralama katalog suç kapsamına alınarak tutuklu yargılama kolaylaştırılacak.
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, komisyon görüşmeleri sırasında, teklifin yetersiz olduğunu, saldırıda bulunanların çoğunlukla “haksız tahrik indirimi” ile ceza indirimleri aldığını ifade eden muhalefet, teklife bu yönde maddelerin eklenmesini istedi.
Öneriye karşı çıkan AKP Milletvekili Abdullah Güler ise “Onlar sosyal medya uydurmaları” dedi. Muhalefet milletvekillerinin tepki gösterdiği bu sözlere rağmen geri adım atmayan Güler, “Siz uygulamayı bilmiyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Yerel mahkemelerde, kadınlara gelen SMS’lerden giydikleri kıyafetlere kadar çok sayıda gerekçe ile erkeklere haksız tahrik indirimi uygulandığına dikkat çeken CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, AKP’li Güler’e tepki gösterdi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Taşcıer, “Nerdeyse her davada, katiller sanki sözleşmiş gibi aynı sözlerle tahrik indirimi alıyorlar. AKP’liler bir kez olsun davalara gelmedikleri için yaşananları ‘sosyal medya uydurması’ sanıyorlar” dedi.
Kadına şiddet uygulayan sanıkların, “ruj sürmüştü, şöyle giyinmişti, gece dışarı çıkmıştı, yemek yapmamıştı” gibi sözleri gerekçe olarak sıralayıp mahkemelerden ceza indirimi aldıklarını söyleyen Taşcıer, şöyle devam etti:
“Kendileri bir kez olsun bir kadın cinayeti davasına gelseler zaten mahkemelerden nasıl haksız tahrik indirimleri çıktığını görürlerdi. Ama demek ki bundan rahatsız olmuyor olacaklar ki tekliflerinin içerisine haksız tahrik indirimleriyle ilgili bir madde koymadılar. Bir de bu yasayı, ‘Kadına yönelik şiddeti önleyecek’ diye pazarlamaya çalışıyorlar. Bu teklifin sonuca dönük en ufak bir çözüm olması bile mümkün değil.”
AKP'lilerin “Sosyal medya uydurmaları” dediği ve mahkemelerin erkek şiddetine ilişkin davalarda uyguladığı haksız tahrik indirimlerinden bazıları şöyle:
Eskişehir’de 23 kez şikâyet etmesine rağmen eskiden evli olduğu Ayşe Tuba Arslan’ı satırla ve çocuklarının gözü önünde katleden Yalçın Özalpay’a mahkeme haksız tahrik indirimi uyguladı. Kadının telefonuna gelen “Canım” yazılı mesaj, karara gerekçe gösterildi.
Malatya’da Feride S., evli olduğu erkek tarafından boğularak öldürüldü ve gömüldü. Kadının biriyle mesajlaşması ve telefonla konuşması haksız tahrik indirimi gerekçesi yapıldı.
Erzurum’dan D.K. boşanma sürecinde olduğu erkek tarafından bıçaklandı. Kasten öldürmeye teşebbüsten yargılanan erkeğin cezası, ‘tahrik’ ve ’iyi hal’ indirimiyle ömür boyu hapisten 6 yıl 3 aya indirdi. Gerekçe olarak ise kadının tayt giymesi gösterildi.
Halide Özpolat’ı öldüren katil, mahkemede, “Karım bana bakmıyordu, yemeğimi yapmıyordu” dedi. Katil erkek, hem iyi hal hem haksız tahrik indirimi aldı.
Emine Akgül, boşanma aşamasında olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığı Levent Akgül tarafından bir alışveriş merkezinde silahla vurularak öldürüldü. Evden erkek sesi gelmesi haksız tahrik indirimine gerekçe yapıldı.
Kadına şiddeti normalleştiren şey zaten bunların inancı. İnanç değişmedikçe zihniyet değişmez.