'Adıyaman’ın Gölpınar köyünden 5 sene önce merkeze taşındım. İş bulamayınca hazine arazisine çiftlik kurdum. Ziraat Bankası’ndan 100 bin TL kredi çektim, koyun aldım. Üçüncü çevre yolu araziye denk gelince yıktılar çiftliğimi. Koyunlarımı borçlarım yüzünden zararına satmak zorunda kaldım. Belediyeye gittim durumumu anlattım. “Benim masrafımı verin” dedim. Bana sadece 3 bin TL’ye yakın bir para verdiler. Oysa ben hayvanlarımı sattım en az 50 bin lira zarar ettim. Çiftliğim gitti, işsiz kaldım. Çocuklarımdan biri de askere gidecek.
Üniversiteyi kazanan bir oğlum vardı. Turizm ve otelcilik bölümünü kazanmıştı, üniversiteye gidecekti. “Oğlum sen üniversiteye devam et, ben dilensem de seni okuturum” dedim. O da bana, “Baba sen işsizsin, evde çalışan yok. Ben de okursam aç kalırız” dedi. Ben gittim muhtarlıktan fakirlik kağıdı aldım, bu sene üniversiteyi okumasını erteledim. Oğlum gençlerin oynadığı oyun salonunda çalışıyor. Onun verdiği günlük 50 lirayla geçiniyorum. Biz derdimizi kime anlatalım.'
Anlayın artık umurlarında değilsiniz, umurlarında değiliz.
Kıyakçılığın sonu ayakçılıktır çiftçi kardeş.Mersindeki çiftçi kadar onurunuz olmadığı için böyle taşak oğlanı oldunuz,beter olun aq
beslediğiniz canavar gelip sizi de yiyecekti ne bekliyordunuz 🤣 düzgün bir ideolojiye falan inandığınızı mı?