Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen bir uluslararası insan hakları anlaşması olan İstanbul Sözleşmesi, 2011’de ismini aldığı şehirde imzalanmıştı.
İlk imzacılardan olan Türkiye’de sözleşme 2012’de Meclis’te onaylanmış, 2014’te yürürlüğe girmişti.
Hürriyet’ten Turan Yılmaz’a konuşan AKP’li Kalsın, iktidarda olan partisinden ve ona yakın kuruluşlardan gelen sözleşmeden çıkılmasına dair yorumlara tepki gösterdi.
Birçok kadın derneğiyle toplantılar yapan Kalsın, çalışmalarının sonuçlarını şöyle anlattı:
“Amacı şiddet uygulananı şiddetten korumak olan bir sözleşmenin toplumu bozduğunu söylemek akla ziyan bir tutum ve düşüncedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkalım diye yüksek sesle bağıranlar, öldürülen kadınlar, çocuklar için ne yapmayı düşünüyor? Şiddet bütün dünyayı saran ve sarsan bir hastalığa dönüşmüşken ‘Aileye polis gelirse o aile artık aile olur mu?’ diyenler, kol kırılır yen içinde kalır diye mi düşünüyor? 28 Şubat döneminde sınıflarından çıkarılan, okuması engellenen, mesleğini yıllarca yapamayan gözü yaşlı kadınların sorunlarını çözen iktidara, sözleşmenin bahane edilerek saldırı kiti haline dönüştürülmesini nasıl izah edeceğiz?
İstanbul Sözleşmesi ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’ndan önceki kanun, fail fiili işleyene kadar önleyici ve koruyucu bir tedbir içermiyordu. Yararlanmak için yaralanmanız, zarar görmeniz ya da ne yazık ki ölmeniz gerekiyordu. Bu sözleşme yüzde 100 Türk bir sözleşmedir. Amacı kuvvetliye karşı kuvvetsizi korumaktır.”
abla sen fazla doğru konuşuyorsun seni biz bir ihraç edelim
Kesin kovulur
Allah Allah ne oluyor ya geçen yobaz dilipaki mahkemeye verdiler şimdi İstanbul sözleşmesini savunuyorlar . Bir de öldüren tecavüz eden zanlılar hemen hapisten çıkmasa tam olacak