AKP’nin Kayseri Sarıoğlan İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Ünsal, bir sosyal medya kullanıcısın İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin,’ 'AKP Ankara Sözleşmesi adı altında Tarikat-Cemaatlerle sözleşme için hazırlık yapıyor' paylaşımına, 'Hilafeti ilan etmek bu ülkenin kurtuluşu demektir sen ne konuşuyorsun ya atan belli değil ya Türk değilsin” yorumunda bulundu.
Resmi Gazete’de cuma gecesi yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin yankıları sürerken, Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesinin AKP'li Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Ünsal'ın hilafet paylaşımı dikkat çekti.
Twitterda ‘Türk Başkan' isimli bir sosyal medya kullanıcısının İstanbul Söleşmesi'nin feshedilmesine ilişkin, “AKP, formülü bulmuş! Ankara Sözleşmesi adı altında Tarikat-Cemaatlerle sözleşme için hazırlık yapıyor anlaşılan. Sırada ne var? Eski Taş Çağı’na döndüğümüze göre Hilafet’i de ilan edip; Afrika kabile kanunlarını mı uygulayacağız?” paylaşımında bulundu.
Sözcü'den Müslüm Evci'nin haberine göre, AKP Sarıoğlan İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Ünsal ise Türk Başkan isimli twitter kullanıcısının yaptığı paylaşımın altına, “Hilafeti ilan etmek bu ülkenin kurtuluşu demektir sen ne konuşuyorsun ya atan belli değil ya Türk değilsin” yorumunda bulundu.
Kölelik Arap soylarının kanına işlemiş görüldüğü üzere. Bir de padişahları ataları sanıyorlar ya kafayı yersin. Onlar atanız değil sizin sahibinizdi kafasına tükürdüklerim.
bomboş bir şahıs muhatap almaya değmez, eminim dediğinin anlamını bile bilmiyordur partiden sağlam yer kapmak için öne atılmış.genelde koltuk sevdaları bu yaşta başlıyor
2020 yılında Gerçek Hayat isimli dergide yer alan benzer ifadelere Ankara Barosu suç duyurusunda bulunmuş. "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği bu gerçekliğe rağmen “hilafet” çağrısında bulunmak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya dönük isyan çağrısıdır. Dolayısıyla şüpheliler tarafından yapılan hilafet çağrısının hukuk içerisinde, silahsız ve barışçıl yollarla gerçekleşmesinin mümkün olmadığı değerlendirildiğinde, şüphelilerin eyleminin Anayasa'nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükümleri karşısında isyana tahrik niteliğinde olduğu açıktır."