CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu ’nun uyuşmadıklarını' iddia etti. “Saray’da oturan ile Başbakanlık koltuğunda oturan insanın hedefi, amacı farklı. Uyuşmuyorlar' diyen Kılıçdaroğlu, 'Başbakan’ın eli ve kolu bağlanıyor. O da özenle bir çatışma ortamı olmasın diye kendine göre bir tavır takınıyor. Adım gibi eminim Başbakanlık koltuğunda oturan kişi, Saray’da oturan kişinin yaptığı açıklamalardan rahatsız olur' ifadesini kullandı.
'Biz bir koalisyon hükümetinin önündeki ağır faturayı bildiğimiz halde, ülkenin geleceği için böyle bir taşın altına elimizi koyuyoruz' diyen Kılıçdaroğlu, 'Partinin çıkarlarından çok Türkiye’nin çıkarlarından yola çıkıyoruz. Her gecikmenin, Türkiye’nin faturasını ağırlaştırdığını da görüyoruz' diye konuştu.
Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek ve Şükrü Küçükşahin'e değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
‘Fatura ağırlaşıyor’
‘Son günlerde yapılanlar, yaşananlar sayesinde HDP’nin oy kaybedeceği, AKP’nin milliyetçi oyları geri alacağı, Cumhurbaşkanı’nın erken seçime götüreceği, AKP’nin tek başına iktidar olacağı’ senaryosu konuşuluyor. Hiç kimse şunu unutmasın; bu beklenti üzerine kendi iktidarını kuranların iktidarı uzun süre yaşayamaz. Çatışmayı arzu ettiğinizde sonlandırmak, arzu ettiğiniz zamanda başlatmak gibi bir lüksünüz olamaz. Siz ya bölgeyi bilmiyorsunuz veya olayın büyüklüğünü ve derinliğini henüz kavrayamamışsınız veya siz Türkiye’yi yönetemiyorsunuz. Özel beklentileriniz, Türkiye’nin beklentilerinin çok daha ötesine geçmiş durumda. Bir kişi kendi geleceği üzerinden Türkiye’yi ateşe atamaz, atmamalıdır zaten. ‘Kaçak Saray’da oturan kişi, Türkiye’nin geleceği ile ilgili kumar oynuyor. Türkiye’nin geleceği bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilemez. Devletin kurumları çökmüş vaziyette. Çok ağır bir fatura var önümüzde. Biz bunun sorumluluğunu biliyoruz. Güçlü profili olan bir hükümetin kurulması gerektiğini de biz ifade ediyoruz. Yeniden seçim yaptınız, tablo değişmedi, ne olacak, bedeli kim ödeyecek. Seçim yaptınız tablo değişti, farklı bir tablo çıktı ortaya. Geçmişin bedelini kim ödeyecek? Topluma nasıl güven vereceksiniz? Devleti yönetenlerin, sadece bugünü değil, ülkenin geleceğini düşünerek de karar almaları gerekir. Gidilecek bir seçimde çok farklı bir tablonun ortaya çıkmayacağını üç aşağı beş yukarı herkes biliyor. Bu bedeli bu topluma ödetecekse, siyasi iktidar onun bedeline de katlanmak zorundadır. Siz gelecek iktidara ağır bir fatura hazırlıyorsunuz. Ekonomik, siyasal ve sosyal alanda ağır bir fatura ödeteceksiniz. Seçim yapılırsa, hükümet kurulmazsa çok daha ağır bir fatura ortaya çıkacak.