Aklınızdan Geçirdiğiniz Ama Öğrenme Fırsatı Bulamadığınız 10 Farklı Sorunun Cevaplarını Veriyoruz!

Günlük hayatta hepimizin kafasını kurcalayan ilginç sorular olmuştur. Bunlardan en ilginç 10  tanesinin cevabını Tübitak Bilim Genç'ten senin için derledik.

Zamanı nasıl algılarız?

Araştırmalar beynin, zaman hücreleri olarak da adlandırılan bazı sinir hücrelerinin, belirli bir görevi yerine getirirken olayların sıralamasını hatırlamanın gerektiği durumlarda belirli zaman aralıklarında aktifleştiğini gösteriyor.

Sonuçları Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, bilim insanları beynimizde hafıza oluşumundan sorumlu ve yön bulma duygusunu yönettiği bilinen beyin bölümünde zamanını algılamamızı sağlayan sinir hücrelerinin oluşturduğu bir ağ keşfetti. Bu hücresel ağ, deneyimlerimizdeki ve anılarımızdaki zaman algısının oluşmasını sağlıyor.

Kaynak:

El ve ayaklarımızda iğne batıyormuş hissi yaşatan karıncalanma neden olur?

Karıncalanma hissi uzun süre alışılmadık pozisyonda durduğumuzda ortaya çıkar. Atardamarlar, sinirleri oksijen ve glikozla besler. Uzuvlarımızdaki sinirlerin üzerine basınç uygulandığında atardamarlar sıkışır ve yeterli miktarda kanı sinirlere ulaştıramaz. “Uykuya düşme” olarak adlandırılan bu durum uzuvlarımızı hissizleştirir. Uzvun üzerindeki baskı kaldırıldığında kan dolaşımı normale dönmeye ve uzuv yeniden tepki vermeye başlar. 

Bu süreçte elimizin ya da ayağımızın üzerinde sanki bir sürü karınca dolaşıyormuş gibi hissederiz. Beyin ve omurilik haricindeki sinirlerde gerçekleşen bu olay bölgedeki kan dolaşımı dengelenene ve damarlar eski hâline gelene kadar devam eder.

Kaynak:

Yeni bir ortamda uyumak zorunda kaldığımızda yerimizi neden yadırgarız?

Birçoğumuz yerimizi yabancıladığımızdan uykusuzluk problemi çekmişizdir. Bu durum ilk gece etkisi olarak biliniyor ve bir tür uyku bozukluğu olarak adlandırılıyor.

Araştırmalarda, yeni bir ortamda uyuduğumuzda beynin sol yarım küresinin etkinliğinin sağ yarım küresinin etkinliğinden daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Uyku derinliği azalmış olan sol yarım kürede, çevresel uyarılara karşı sağ yarım küreye göre daha fazla sinirsel aktivite gözlenmiştir. Yani yeni bir ortamda uyuduğumuzda beynin sol yarım küresi adeta bir gece nöbetçisi gibi davranıyor. İlk gece etkisi, tanımadığımız ve potansiyel olarak tehlikeli bir çevrede hayatta kalmak için gerekli bir uyum mekanizması olabilir.

Kaynak:

Ayakkabı bağcıklarınız neden kendiliğinden çözülür ?

Normal koşullar altında ayakkabı bağcığınıza attığınız bir düğüm, merkezindeki sürtünme sayesinde bağladığınız şekilde kalıyor ve ilmekler ne kadar çok birbirine dolanmışsa düğüm de o kadar sağlam oluyor. Bunun nedeni oluşan her bağın sürtünmeyi arttırması.

Ancak koşu sırasında ayağın yere aniden çarpması tüm sistemi bozuyor. Bu çarpma, düğümün merkezine bir kuvvet uygulanmasına neden oluyor ve bir ivme oluşturuyor. Bu ivme, bağcıklar her adımda ileri geri hareket ederken bağcıkları iki yandan çekiştiriyor. Sonunda oluşan ivme sürtünmeye galip geliyor ve düğüm bir anda çözülüveriyor.

Kaynak:

Gökcisimlerinin isimleri nasıl veriliyor?

Günümüzde gökcisimlerinin isimlendirilmesi ile ilgili onay yetkisi Uluslararası Astronomi Birliği’ne (IAU) ait.

Güneş Sistemi’ndeki gezegenler, gezegenlerin uyduları ve cüce gezegenler isimlerini çoğunlukla mitolojik karakterlerden alır. Güneş Sistemi’ndeki yeni keşfedilen gökcisimlerine ilk olarak geçici bir isim verilir. Keşif doğrulandıktan sonra keşfi yapan bilim insanları tarafından yapılan öneriler IAU tarafından değerlendirilerek, gökcismine resmi ismi verilir. Geçici isimde gökcisminin keşfedildiği tarihin yanı sıra gökcisminin türünü gösteren bir harf (örneğin uydular için S, kuyrukluyıldızlar için D, C, X ya da P, gezegen halkaları için R) ve o yıl keşfedilen kaçıncı gökcismi olduğunu gösteren bir sayı yer alabilir. Gökcisminin türünü gösteren harf keşif tarihinden önce, keşif sırasını gösteren sayı ise tarihten sonra yazılır.

Kaynak:

Beyin büyüklüğü zekayı etkiler mi ?

Araştırmalara göre beyin büyüklüğü ile zeka arasında  bir ilişki yoktur.Bir canlının daha zeki olmasını sağlayan şey beynin büyüklüğü değil, beynin kütlesinin canlının toplam kütlesine oranıdır. Yaklaşık olarak yetmiş kilogram olan bir insanda bu oran bire elli iken, diğer memeli hayvan türlerinde bire yüz seksene kadar düşer. Kuşlarda ise beynin kütlesinin canlının toplam kütlesine oranı yaklaşık olarak sadece bire iki yüz yirmidir. 

Beynin kütlesinin canlının toplam kütlesine göre büyük olması, beynin daha büyük kısmının hafıza, düşünce, iletişim gibi entelektüel çaba gerektiren işlere odaklanmasını sağlar. Bu da canlının daha zeki olmasına sebep olur.    

Kaynak:

Kaygı ve heyecan durumlarında titrememizin nedeni nedir?

Heyecanlandığımızda ya da kaygılandığımızda beynimizdeki amigdala bölgesi, bir tehlike ile karşılaştığımızdakine benzer şekilde, stres-heyecan sistemini etkinleştirir ve adrenalin salgılamaya başlar. 

Adrenalin salgılandığında vücutta kalp atım hızının artması, hızlı soluk alıp verme, terleme, titreme, el ve ayaklarda karıncalanma hissi gibi belirtiler ortaya çıkar. Bir topluluk önünde konuşurken zorlanmak bu tür durumlara verilebilecek en bilinen örnektir.

Kaynak:

Sesimizi ses kaydından dinlediğimizde neden daha farklı duyarız?

Kendi ses kaydımızı dinlediğimizde çoğunlukla 'benim sesim böyle mi çıkıyor?' deriz. Bunun nedeni sesimizi iki farklı şekilde algılayışımızdır.

Konuştuğumuzda oluşan ses dalgaları diğer dış kaynaklı sesler gibi havada yayılırken kulağımıza ulaşır ve kokleadaki tüy hücreleri tarafından algılanır. Ancak ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde bu titreşimler boynumuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir. Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. Kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi şeklinde algılarız.

Ses kayıt cihazları sadece havada yayılan ses dalgalarını algıladığından sesimizin vücudumuzun içinde iletilen bileşenini duyamayız. Ortam gürültüsünü engelleyen kulaklıkları taktığımızda ise sadece “kendi iç sesimizi” algılarız.

Kaynak:

Karşımızdaki biri esnediğinde neden esneriz?

Karşımızdaki kişi esnediğinde ya da esneme hakkında bir şeyler okuduğumuzda esnemeyi tetiklenebiliyor. Esnemenin bulaşıcı olmasının empati duygusuyla ilişkili olduğu düşünülüyor. Beyin görüntüleme yöntemleriyle yapılan incelemeler, bulaşıcı esneme esnasında beyinde insanların kendi duygularının ve başka insanların duygularının değerlendirildiği bölgenin etkin olduğunu göstermiştir. 

Esnemenin bulaşıcı olmasının empati ile belirgin bir bağlantısı olmadığına dair çalışmalar da var. Ancak sosyal iletişim becerilerinde bozukluk olan otizmli bireylerde ve şizofreni hastalarında bulaşıcı esnemenin daha az görülmesi, esnemenin bulaşıcı olmasının empati duygusuyla ilişkili olduğu görüşünü destekliyor.

Kaynak:

Rüyalarımızı kontrol edebilmemiz mümkün mü ?

Rüyaları kontrol edebilme yeteneği daha çok bilim kurgu filmlerinde karşımıza çıksa bu alanla ilgili yapılmış çalışmalar da mevcut.Kontrol edilebilir rüyalar ile ilgili araştırmaları olan Aristo’dan beri bilinen bu olgu, “rüyada olduğunun farkında olmak” olarak tanımlanıyor. Araştırmacılar böyle rüyaların isteyerek görülemeyeceğini, ancak farklı yöntemlerle görme olasılığının artırılabileceğini söylüyor.

Bu tür rüyaların genellikle, beynin mantıksal düşünme ve kısa süreli bellekten sorumlu olan ön bölgesi etkin olmadığı REM uykusu sırasında gerçekleştiği ancak kontrol edilebilir rüyalar görüldüğü sırada bu bölgenin uyanık durumda olduğu düzeyde çalıştığı düşünülüyor. Mantık ve rüyanın aynı anda devam ettiği bu durumda kişi rüyalarını kontrol edebiliyor. Bu konu üzerinde çalışmalar devam ediyor.

Kaynak:

Sizin de bunlar gibi kafanızı kurcalayan başka sorular var mı ? Yorumlara bekliyoruz!

İlginizi çekebilir:

Hayatınızda Daha Önce Duymadığınız 24 Rastgele Eğlenceli ve İlginç Bilgi

İlginizi çekebilir:

Acayip Bilgiler Kuşağı: Sizleri Şaşkınlıktan Şaşkınlığa Sürükleyecek 15 İlginç Bilgi

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
17.06.2020

Güzel içerik teşekkürler. Sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar :D

18.06.2020

Kaliteli içerik olmuş en azından bi şeyler öğrenebildim onedioda şaşırtıcı

Kendi sesimi dinlemeye ne kadar zaman geçerse geçsin alışabileceğimi düşünmüyorum :D

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ