Akkuyu’da ÇED raporu olmadan başlayan inşaat çalışmaları hakkındaki suç duyurusu sonuç verdi.
Bugün Mersin Nükleer Karşıtı Platform’un facebook sayfasında yayınladığı bilgilendirmede şöyle denildi:
“Akkuyu sahasında Çed Raporu alınmadan izinsiz olarak başlatılan inşaat çalışmalarının durdurulması için, geçen hafta Cumhuriyet Savcılığına yaptığımız suç duyurusu sonuç vermiştir. Büyükeceli’ye 02 Şubat Pazar günü yaptığımız ziyarette Akkuyu NGS Şirketinin inşaatı durdurduğunu ve tüm çalışanlarını işten çıkardığını öğrendik.”
Akkuyu yer lisansının iptali için dava açılıyor
Platform bugün Akkuyu Nükleer Santralinin inşaatının başlayabilmesi için 1976 yılında verilen ve Aralık 2013 tarihinde yeniden güncellenen “Akkuyu Yer Lisansının “iptali için bugün saat 12.30 da Mersin İdare Mahkemesi’ne dava açacak. Dava öncesinde gerçekleştirilen basın açıklaması şöyle:
“Akkuyu Nükleer santrali için 1968 yılından beri yapılan yer seçim çalışmaları, Türkiye’de Nükleer santral yeri seçimi kararı için en önemli kriterin deprem riski olduğunu göstermiştir.Akdeniz Bölgesinin Akkuyu kesimi o tarihlerde teknik donanım yetersizliği nedeni yeterince bilimsel olarak incelenemediğinden deprem riski açısından Türkiye’deki en güvenli bölgelerden birisi diye ilan edilmişti.Fakat o tarihte deprem raporuna imza atan Prof.Dr.Ahmet Ercan bugün Akkuyu bölgesine Türkiyede depremden en fazla etkilenecek bölgeler arasında olduğu bilimsel gerçeklikle bugün Akkuyu nükleer santraline itiraz etmektedir.Yine 1976 yılında Akkuyu yer lisansını onaylayan Prof.Dr.Tolga Yarman bugün Akkuyuda yapımı planlanan nükleer santrale itiraz ederek Dünyada fukuşima nükleer santral felaketinden sonra nükleer santral kazalarının % 1 e indiğini bilimsel olarak ıspat etmiştir.”
“Tarım ve balıkçılık ana geçim kaynağı”
“1976 yılında Akkuyu Yer Lisansı Akdeniz kıyısının bu bölgesinde santral etrafındaki nüfus yoğunluğunun ve dağılımının seyrek bir yapıya sahip olması ve etrafının turizm, sanayi ve tarım gibi sektörler açısından nispeten geliştirmeye uygun olmaması, nedeniyle onaylanmıştı.Fakat bugün Akkuyuya yakın bölgelerde insan nüfusu çok kalabalıklaşmış,tarım çok gelişmiş özelikle Silifke, Aydıncık,Bozyazı ve Anamur da sera tarımı ihracatı Akdeniz tarım ihracatında çok önemli bir yer almaktadır.Özellikle bu bölgede balıkçılık insanların en önemli geçim kaynağı olmuştur.”
“Argümanlar bilim dışı”
“1976 den günümüze kadar değişmeyen nükleer santral yapımı gerekçeleri olan,
-“Elektrik enerjisi tüketimi hızla artmaktadır, … yılına kadar eğer nükleer santrali yapmazsak enerji açığı oluşacaktır.”
-“ülkemizde arz güvenliğinin sağlanması, artan elektrik talebinin karşılanması,ithal enerji kaynaklarına bağımlılığın ve cari açığın azaltılması”
-Akkuyu NS’in yapılmasında üçüncü gerekçe olarak Akkuyu NS’in kurulması Türkiye’deki enerji üretimi nedeni ile oluşan karbon salımlarının artışının yavaşlamasına neden olacağı hususu gibi kullanılan tüm argümanlar bilim dışıdır.”
“Yapılan anket çalışmalarında Mersin,Adana ve Antalya halkının Nükleer Santrallere karşı olduğu bilinmektedir.Akkuyunun nükleer çöplük olmasını engellemek,kamu sağlığımızı ve kamu kaynaklarımızı korumak için bugün açacağımız davada1976 yılında onaylanan yer lisansının güncellenmesini ve iptalini sunduğumuz bilimsel gerekçelerle talep edeceğiz.Dün hukuksuz olarak Akkuyu sahasında başlayan inşaatın durdurulmasını hep birlikte nasıl başardıysak bugünde Yer lisansının iptal edilmesini hep birlikte başararak Akkuyu Nükleer Santralinin kurulumunu engelleyeceğiz”
(Yeşil Gazete)