İstanbul Adli Tıp Kurumu sanığın, “İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı” yönündeki inceleme sonucunda akıl sağlığının yerinde olup, cezai sorumluluğunun tam olduğunu rapor etti.
Rapora karşı son sözü sorulan katil koca, “Adaletinize sığınıyorum. Uzun zamandır tutukluyum. Perişanım, Allahtan başka kimsem yok. Cezaevinde dilencilik yapıyorum. Üç çocuğum mağdur. Onlara babalık yaparak eğitimlerini tamamlamaları istiyorum” dedi.
Mahkeme sanığın, eşini daha önce de yaraladığı için suça eğilimli kişilikte olması, cinayet sonrası pişmanlık göstermemesi nedeniyle ikinci kez indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Yargıtay sanığa verilen mahkûmiyet kararını ikinci kez akıl sağlığına dikkat çekerek bozdu. Yargıtay, bu kez de sanığın Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden alınan iki rapor arasında çelişki giderilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek rapor alındı. Raporda akıl ve ruh sağlığının yerinde olduğunu belirtilmiş olsa da, bu raporun Gözlem İhtisas Dairesince alındığı, oysa bir önceki bozma kararında İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan çelişki giderecek şekilde rapor aldırılması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen sadece gözlem ihtisas dairesi raporunca yetinilerek mahkûmiyet hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Yargıtay, sanığın gözlem altına alınarak yargılama dosyası ile birlikte “işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı”nın tespiti için ATK Genel Kuruluna sevk edilip buradan çıkan rapor doğrultusunda hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğini ifade etti.
"Sanık tedavi edilmek üzere serbest bırakıldı." diyelim ki akıl sağlığı yerinde olmasın bir insan öldürmeye çalışan biri neden serbest bırakılıyor tedavi edilecekse de yüksek güvenlikli bir akıl hastanesine yatırılmalı ve çıkmasına izin verilmemeli. Bizde akıl hastalığına sahip olmak serbest öldürme izni olarak algılanıyor, bir tanıdığımın babası da bir şizofreni hastası tarafından öldürüldü defalarca polise savcıya gittikleri bu adam tehlikeli, bir gün birimizi öldürecek dedikleri halde, adamın raporu var diye hiç bir işlem yapılmadı sonuç bir gün öldürdü bu kadar kolay.
orospu cocugu cok magdurmus .. asil magdur senin gibi bir domuza baba demek zorunda kalan cocuklarin
Tabi ki Adaletlerine sığınacak. "Adaletin" bu o.ç ları korumak dışında yaptığı bir şey yok çünkü. Eğer 4 yıl önce kendini korumak için yada korktuğu için o kadın adamı öldürmeye teşebbüs etseydi hala içerde olurdu. Ama bak adam sokak ortasında bıçaklamasına rağmen nasıl elini kolunu sallayarak çıkmış. Sayenizde bir kadın daha öldürüldü, adamı sonsuza kadar hapsetseniz ne farkeder artık. Adaletiniz batsın gerçekten.