Akıl Kontrolü Üzerine Yaptığı Çalışmalarla Özgür İradeyi Yok Etmenin Yolunu Açan Korkutucu Bilim İnsanı: José Delgado

Adeta bir distopik film senaryosu!

José Manuel Rodríguez Delgado,1915-2011 yılları arasında yaşamış İspanyol bir nöropsikologdu.

Tıp mezunu Delgado, aslında babası gibi bir göz doktoru olmak istiyordu. Fakat İspanyol İç Savaşı'nın ardından toplama kamplarından kurtulduğu sıralarda, Santiago Ramón y Cajal'ın yazılarıyla tanıştı. Psikoloji laboratuvarlarından biraz deneyimi olan genç, göz doktoru olma hayallerini bir kenara atıp, 'beynin sayısız gizemlerine, beynin ne kadar az bilindiğine' odaklanmak istedi. 

1946 yılında Yale Üniversitesi'nin psikoloji departmanında çalışmaya başlayan Delgado, 1950 yılında bölümün başına geçmişti bile.

Yıl 1952'yi gösterdiğindeyse insanlara elektrot yerleştirmek üzerine ortak yazdığı araştırma çoktan yayınlanmıştı.

Daha sonra 1974'te Delgado iki çocuğu ve eşiyle memleketi olan İspanya'ya dönüp Madrid Özerk Üniversitesi'ni kurdu.

Delgado'nun araştırmaları beyinde elektrik sinyalleri arasında cevap oluşturmak üzerine kuruluydu.

Araştırmalarının ilk yılında kedilerle çalışırken daha sonra maymunlara ve insanlar geçti. Bu insanların arasında psikiyatri hastaları da bulunuyordu.

Bu araştırmaları yürütmesini sağlaya şeyse, "stimoceiver" adını verdiği E.E.G. üzerinden dalgaların okunmasına ve farklı radyo kanallarına gönderilmesine olanak sağlayan icadıydı.

Stimoceiver ile duygular stimüle edilebiliyor, davranışlar kontrol ediliyordu. Bu icat sayesinde denekleri özgürce hareket edebiliyor ve araştırmacı deneyi kontrol edebiliyordu.

Oysa ilk deneylerinde kullandığı düzenek buna olanak sağlamıyor, üstüne bir de deneylerde enfeksiyona yol açıyordu.

Ayrıca bu vericiler kişilerin beyninde hayat boyu kalabiliyordu. Kişilerin beynindeki vericileri aktive eden dalgalar ise radyo frekanslarıyla gönderiliyordu.

Delgado'nun araştırmaları, bu yöntem ile bazı duyguların tamamen ortadan kaldırılabileceğini ve hatta uzuvların hareketinin de engellenebileceğini ortaya koydu.

Bu, istenildiğinde kişinin hareket ettirilebileceği ya da belli duygular hissetmesine neden olabileceği anlamına geliyordu. Hatta Delgado'nun hastalarından biri deney sırasında 'Doktor, sanırım senin elektriğin benim irademden daha güçlü' bile demişti. Vericiler sayesinde fiziksel acı ya da depresyonun bile üstesinden gelinebiliyordu.

Yale'deki iş arkadaşları tarafından adeta bir büyücü olarak anılan Delgado, 'chemitrode' adını verdiği ve beynin belli bölgelerine ilaç gönderebilen bir icat da yapmıştı. Ayrıca kalp pilinin ilk örneğinin de mucidiydi.

Delgado'nun en bilinen deneyiyse Córdoba'da beynine verici yerleştirilmiş bir boğanın karşısına çıkmasıdır.

Çünkü üstüne doğru koşarak gelen boğayı, Delgado elindeki uzaktan kumandayla durdurmayı başarmıştı.

👇

Fakat medyanın en çok dikkatini çeken deney bu olsa da, Delgado'ya göre dişi bir şempanzeyle yaptığı deney, diğer deneylerinden daha önemliydi.

Çünkü Paddy adı verilen şempanze ile yaptığı deney sonucunda panik atakların, krizlerin ve diğer bozuklukların beyne verilecek belli sinyallerle durdurulabileceğini ortaya koymuştu.

Delgado'nun araştırmaları yer yer acımasız görünüyor olmakla birlikte, günümüzde tıp alanında yaşanan ilerlemelerin güçlü bir kaynağı olduğu göz ardı edilemez.

Fakat beyin kontrolü Delgado'nun 40-50 yıl önce yaptığı haliyle bile oldukça etkileyiciyken, bu alanda yaşanılan ilerlemeler bizi nereye götürür gerçekten bilemiyoruz...

Biraz korkutucu aslında, sizce de öyle değil mi?

Bu fotoğrafta Delgado, beyne yerleştirilen Stimoceiver'ı tutuyor. Göremiyoruz bile...

İçeriğimizi beyin kontrolünün nerelere çekilebileceğini adeta gözler önünde seren bir Delgado sözüyle bitiriyoruz: 'İnsan oğlunun kendi fikri olması hakkı yoktur. Bu tür bir özgürlükçü yönelimin çekiciliği çoktur. Beyni elektrikle kontrol etmeliyiz. Bir gün ordular ve generaller beynin elektriksel stimülasyonuyla kontrol edilecekler.'

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
YORUMLAR
01.03.2020

Aynı dönemlerde Jose Delgado gibi beyne sinyaller göndererek beyni kontrol etme deneylerini sinir bilimci Gabriel Kreiman sara hastalarının tedavisi için araştırmıştı "ön singulatta bildirilen dürtülerden yüzlerce milisaniye ile birkaç saniye öncesinde tek başına ateşlenen nöronları fark etti. Yani sinirler, gerçekten de kişinin bir kararı almasından çok önce, o kararla ilgili ateşlenmiş oluyordu" bilim insanları bu sonuca deneylerle ulaşırken iradeye dair felsefeci Ludwig Wittgenstein; "Benim herhangi bir şeyi isteyip yapabilmem, pek çok şeyin, benim elimde olmayan pek çok şeyin gerçekleşmesine bağlıdır: Nöronların uyarımları iletmesine, kasların kasılmasına, bir sürü dışsal şartın yerine gelmesine vb. Bunların hepsinin olması ve benim dünyada bir şeyi yapmam, irademi aşan bir durumdur. Bu durumda, bana ait olan tek eylemim, benim bir şeyi istememdir." irade deterministlerden stoacılara ve spinozacılara kadar felsefecilerin konusu olmuştu bilim bir çoğunu desteklemiş oldu.

01.03.2020

sapık ruh hastalarının malum uzvunu da durdurabilecekse ne mutlu

01.03.2020

Daha birkaç saat önce Ruslar' ın bu tarz yöntemleri kullanarak düşman ülke başkanlarının bilinç altındakileri öğrendiklerini vs. okudum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ