Karia Yolu, Akdeniz'den Ege'ye uzanan bir doğa yürüyüşü rotasıdır. İsmini antik çağda bu bölgede yaşamış olan Karia medeniyetinden alan yürüyüş rotası kendine özgü mimarisi ile çok sayıda köyden, el değmemiş koylardan, zeytin, badem ve çam ağaçları ile dolu tepelerden, irili ufaklı, kimisi sadece yürünerek ulaşabilecek antik kentlerden geçmektedir.
Daha Fazla Bilgi için Karia Yolu
Hayatınızda hiç bu kadar taş görmemiş olabilirsiniz!
Bozburun Yarımadasının neredeyse her yerinde antik kalıntılar mevcut. Ha bir de manzara...
Rota üzerindeki birçok noktada yönlendirme levhaları var. Levhaları dikmek için Karamaka'ya giderken. Burası terk edilmiş bir Rum köyü. Araçlar herhangi bir ulaşım yok. En yakın yerleşim karşıda gözüken Simi Adası.
Yarımadanın en güzel yerleşimlerinden biri . . .
Turgut Köyü yakınlarındaki kalede çok fazla kalıntı olmasa da manzara inanılmaz.
Rotanın bir diğer bölümü ise Datça Yarımadasında. Görüntü Kumluk Plajından. . .
Can Yücel'in de yaşamış olduğu, küçük sokakları, begonvilleri ve taş evleri ile Eski Datça!
Karia Yolu'nun en uç noktalarından biri. İşte tam burası Akdeniz ve Ege'nin birleştiği yer. . .
Açıp kaybolası geliyor insanın...
Datça'ya gelip de rüzgarından bahsetmemek olmaz. Kızlan'daki yel değirmenleri.
Yapılaşmadan ve her şeyden uzak bir yer. . .
Rotanın bir kısmı Gökçe Akyaka arasındaki bu Okaliptüs kaplı yoldan geçiyor. Belki de Türkiye'nin en romantik yollarından biri.
Kıran Dağlarının eteğinde kurulu olan Akyaka'ya gelip de Azmak Deresi'ni görmemek olmaz!
İsmini şu ana kadar kimse duymamış olsa da, gittikten sonra kolay kolay unutulacak bir yer değil!
Zaman zaman yükselen rota üzerinde inanılmaz manzaralar bulunmakta.
Bölgede geleneksel mimari büyük oranda korunmuş durumda. . .
Rota üzerindeki en güzel koylardan biri diyebiliriz. Yapılaşma izninin olmaması ise buraya yapılabilecek en büyük güzellik.
Bozalan köyünde halk hala eski yöntemlerle kök boya üretiyor. Bölge aynı zamanda halıcılığı ile de meşhur. Her evin önünde bir halı tezgahı var denilebilir.
Her yere başka açılardan bakmakta fayda var. Akyaka'dan başlayan rota Bodrum'a kadar ulaşıyor.
Karia'nın en güzel kentlerinden biri denilebilir. Buna rağmen gittiğinizde oradaki tek gezginler siz olabilirsiniz.
Beşparmak Dağlarının etrafındaki rotanın büyük çoğunluğu taş döşeli yollardan geçiyor. Tabi, yeni yol açıları ile de bir çoğu tahrip oluyor. Yok edilmeden görmekte fayda var.
En son Çiçek Abbas filmlerinde gördüğümüz Ford Minibüslerden her köyde var. Zamanda yolculuğa hazır olun.
Çomakdağ köyü geleneksel mimarisi ve kıyafetleri ile biliniyor. Bu köyün kadınları bahçelerinde yetiştirdikleri çiçekler ile süslüyorlar yazmalarını. . .
Bazı yerlerden geçerken buralarda kimsenin yaşamadığına kanaat getirseniz de birden balkondan birileri çıkabiliyor.
Bafa Gölü etrafında yaklaşık 170 adet duvar resmi bulunmakta. MÖ 6000'lere ait olan bu resimler kayaların altında gizlenmiş durumda. Son derece önemli olan bu resimlerin bulunduğu bölgelerde hiçbir koruma yok ne yazık ki!
Bir zamanlar denize açılan bir iç liman konumundayken menderes nehrinin getirdiği akıntılar ile göl haline gelmiş. Göl kenarında kurulu olan köylerden biri de Kapıkırı. Görmeden asla dönmeyin!
İskender'in komutanlarından biri tarafından yaptırılan yol, kilometrelerce kesintilerle devam ediyor. . . Ulaşılması en zor yerlerde bile...
Türkiye'de görüp görebileceğiniz en değişik ve güzel coğrafyalardan biri...
Dağın kuzey yamaçlarında yer alan köyün ana geçim kaynaklarından biri de fıstık çamı.
Uçsuz bucaksız bu ormanlar Afrika'daymışsınız etkisini uyandırabiliyor.
Marmaris İçmeler'den başlayan rota, Aydın'ın Karpuzlu ilçesinde son buluyor. Yerleşimin hemen üzerinde bulunan Antik kentin en önemli yapılarından biri de roma döneminden kalma agora (pazar yeri).
Henüz ana rota ile birleştirilememiş olsa da, Dalyan ile Ekincik koyu arasında 11 km'lik bir güzergah bulunmakta.