Sardunya, bir ada olmanın ötesindedir! Doğa, tarih ve kültürün iç içe girerek oluşturduğu bir sanat eseri diyebiliriz. Her köşesinde keşfedilmeyi bekleyen bir sır ve deneyimlenmeyi bekleyen heyecanlar bulunur. Gelin hep beraber bu büyüleyici adaya bir göz atalım!
Akdeniz'in tam kalbinde, İtalya'nın güneydoğusunda bulunur. Sicilya'dan sonra ülkenin ikinci en büyük adası olarak karşımıza çıkan bu cennet yerde dağlar deniz ile dans eder! 24.000 kilometrekareyi aşan toprakları ile devasa bir güellik sunar.
Sardunya'nın şehir merkezi Cagliari'dir. Buram buram tarih kokan bu başkent, taş sokaklara ve zarif yapılara sahip... Yollarda yürürken zamanda yolculuk yapabilir ve her köşesinde ayrı bir manzara bulabilirsiniz. Hem bereketli hem de huzurlu bir yer olduğunu şehirde gezerken görebilirsiniz!
Sardunya, binlerce yıllık geçmişiyle tarih sevenleri kucaklar! Açık hava müzesi olarak nitelendirebileceğimiz bu yerde MÖ 2000'lerden günümüze ulaşan yapılar bulunuyor. Nuraghe adlı taş yapılar, adanın her köşesinden bize el sallar... Mühendislik harikası olan bu yapıları incelerken zamanında yaşayan uygarlığın ölmediğini hissedebilirsiniz.
Sardunya sadece güzel bir coğrafyası olan ada olarak ele alınamaz. Yoğun bir şekilde kendine özgü bir kültürü olduğunu görebilirsiniz. Resmi dili İtalyanca olsa da, adanın kendine özgü bir sesi olduğunu duyabilirsiniz: Sardunyaca... Su gibi akan bu dil zamanın etkilerine dayanarak kendini korumayı başarmıştır.
Sardunya'nın plajları! Costa Smeralda'nın zümrüt rengi suları ile gökyüzünün birleştiği o an size büyüleyici gelecektir. Kayalıkların renkleri, beyaz kumlar, yeşillikler ve binaların otantik görünümü ile kendinizi cennette gibi hissedebilirsiniz.
Sardunya mutfağı dendiği zaman hafif ve zarif lezzetler aklınıza gelmeli. Odun ateşinde pişirilen porceddu, adanın yabani hayatının olduğunu da gösterir. Keçi sütünden yapılan pecorino sardo peyniri de damağınızda unutulmaz bir tat bırakır. Denizle iç içe geçen bir hayatın olması nedeniyle çeşitli deniz mahsulleri ile karşılaşabilirsiniz.
İnsanları, kültürü ve tarihi ile ne kadar etkileyici bir yer olduğundan bahsettik. Tüm bunların yanı sıra özellikle bahsetmemiz gereken bir yönü daha var: doğası! Sardunya tilkisi ve uzun kulaklı kirpi gibi masaldan fırlamış türlerin bulunduğu bir yerden bahsediyoruz... Endemik türler, adanın doğasının ne kadar eşsiz olduğunu bize gösterir.
Mayıs ayının neşesi ile kutlanan bir festivalleri vardır. Sadece bir kutlama olarak görülmeyen Sant'Efiso Festivali adanın geçmişle olan bağını yansıtır. Geleneksel kıyafetler giyilir ve yerel lezzetler ziyaretçilere sunulur.
Doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi mirasları ile de insanların kalbine girmeyi başarır! Su Nuraxi di Barumini, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan değerli bir semboldür. Taşlardan yükselen bu yapılara baktığınızda zamanın unutturamadığı bir hikaye ile karşılaşırsınız.
Sardunya, dünyada mavi bölge olarak anılır. İnsanların en uzun ve sağlıklı şekilde yaşadığı yer olarak görülür. Akdeniz diyetinin sadeliği, toplumsal güç, doğanın huzurlu yapısı uzun bir ömrü beraberinde getirir. Yaşamın burada şiir gibi, ağır ve daha anlamlı bir şekilde aktığını söyleyebiliriz!