8 Temmuz Perşembe günü normalin 1.5 katı kadar işlem gerçekleştirildi ve sistemimiz her zamanki yüksek performans seviyesinde çalıştı.
Bu sıkıntılı süreçte herhangi bir siber saldırı yaşanmadı ve müşterilerimizin kişisel veri güvenliğini zaafa uğratacak hiçbir durum oluşmadı.
Bu zorlu süreçte tüm ilgili arkadaşlarımız iş ortaklarımız ile birlikte sistemlerimizi kesintisiz hale getirebilmek için aralıksız ve yoğun bir çalışma sergilediler. Ancak sorunun giderilmesi maalesef uzun sürdü.
Müşterilerimizin bu dönemde yaşadıkları olumsuzluklar şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım için büyük bir üzüntü kaynağıdır.
Yaşadığımız bu süreci telafi etmek için önceliğimizi müşterilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesine verdik ve web sitemizde açıkladığımız tedbir paketlerimizi hızla devreye aldık.
Teknoloji bağımlılığının kaçınılmaz hale geldiği bir ortamda bu yaşadıklarımıza benzer sıkıntılar, tüm tedbirlere rağmen ne yazık ki dünyada birçok kurumda yaşanıyor. Sorunun giderilmesi kadar, sürecin başından itibaren iletişimi de çok önemli. Biz de yaşananlardan tabii ki önemli dersler çıkardık. Bizler gibi teknoloji, değişim ve gelişimi odağına almış, müşterileri ve paydaşları ile şeffaf iletişimi ilke edinmiş kurumların bu tür durumları hiç yaşamamasını temenni etmekle birlikte, öğrenimlerimizi sektörümüzle paylaşmaya hazırız.
Bankamız ile müşterileri arasındaki karşılıklı güvene dayalı bağ yıllara dayanıyor ve bu bağın gücü bu tür zorlu süreçlerde daha net ortaya çıkıyor. Her an yanımızda olduklarını bizlere hissettiren müşterilerimize ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bu vesile ile tüm süreç boyunca yakın ilgi ve desteklerini esirgemeyen başta BDDK, TCMB, SPK olmak üzere bankacılık ve finans sektörünün değerli kurum ve temsilcilerine, yatırımcılarımıza, iş ortaklarımıza ve kalbi her zaman Akbank ile atan çalışanlarımıza içtenlikle teşekkür ederim.
73 yıldır sağlam finansalları, insan odaklı bankacılık anlayışı ile müşterilerine hizmeti amaçlayan Bankamız, bu süreçten de öğrenimlerini arkasına alarak, en iyi bankacılık deneyimini sunma hedefini sürdürecektir.'
Sistemsel sorun olsun çıkıp bir açıklama yapmak neden bu kadar uzun sürüyor, bence bu kamiller'de ne olduğun anlamış değil hallen.
Çevir kazı yanmasın yapmaya çalışmış. 3 tane yedekli veri merkezimiz var dersen "peki sorunun çözümünün uzun süreceğini farkedince neden hemen diğer 2 veri merkezinden bir tanesine yönlendirmediniz servisleri" diye sorarlar. Yönlendiremediler çünkü muhtemelen maliyeti düşük tutmak için sadece kritik ana sistemlerin karşılıkları var yedek merkezlerde. "E sadece sorun oluşan mainframe e gelen talepleri yönlendirysediniz" diye sorulur bu sefer. Muhtemelen onun için önceden hazırlanıp test edilmesi gereken alternatif konfigurasyonlar hiç hazırlanmadı ya da eksik. Sonuç itibarıyla kaç tane veri merkezinizin olduğunun bir önemi yok. Bunları her an kullanıma hazır şekilde güncel tutup yılda en az 1 kere komple test yapmıyorsanız sadece veri kurtarma merkezi olarak görev yaparlar. Büyük bankaların çoğunda felaket kurtarma senaryoları bu şekilde. Yani Istanbul da büyük bir felaket sonrası bankacılık hizmetlerinin başlaması çoğu banka için günler hatta belki haftalar sürecek kanaatimce.