Akademinin Kanayan Yarası 'Parayla Tez Yazımı': Yıllık 150 Milyon Liralık Pazar

Parayla doktora ve yüksek lisans tez yazımı Türkiye’de büyük bir pazar haline geldi. Yaklaşık 50 büyük işletmenin faaliyet gösterdiği pazarın yıllık cirosunun 150 milyon lira civarında olduğu tahmin ediliyor.

Deutsche Welle Türkçe'den Tunca Öğreten'in aktardığı bilgiye göre, Türkiye'de son yıllarda yüksek lisans ve doktora öğrencileri için para karşılığı tez yazma büyük bir pazara dönüşmüş durumda. İnternet ortamındaki akademik forumlarda yapılan kısa bir araştırma yaklaşık 50 büyük işletmenin piyasada faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu şirketler, üç bin ile 20 bin lira arasındaki ücretlerle ayda ortalama 20 tez hazırladıklarını söylüyor. Bu da piyasanın yılda yaklaşık 150 milyon liralık bir hacme ulaştığını gösteriyor.

Şirket yöneticisi: "Ben de tez savunma jürisinde yer alıyorum"

DW Türkçe, Google'da aratarak ulaştığı tez yazan işletmelerden birini öğrenci gibi arayarak sorularını yöneltti. Kadir Has Üniversitesi'nde, ‘yeni medya' alanında yüksek lisans tezi için fiyat bilgisi istenilen bir yetkili, kendisinin de doktor unvanına sahip bir akademisyen olduğunu belirterek 'Ben de tez savunma jürisinde yer alan biriyim. Sekiz yıldır bu işi yapıyorum. İstediğiniz tezi yedi bin lira karşılığında yazarız” diyor.

"Tıp tezleri 10 bin liradan başlar"

Uzmanlık alanlarınının tıp, klinik psikoloji ve işletme olduğunu vurgulayan akademisyen şöyle devam ediyor: 'Hizmet verdiklerimizin yüzde 70'ini tıp öğrencileri oluşturuyor. Bir tez hazırlarken kadromuzdaki cerrahtan da yararlanırız, kulak burun boğaz uzmanından da… Çalıştırdığım akademisyenlere dört bin 700 ile yedi bin lira arasında maaş ödüyorum. Bu yüzden tıp tezleri bizde 10 bin liradan başlar.”

Yetkili, tıp tezlerinin yazım zorluklarınıysa şu sözlerle anlatıyor: 'Tıp tezi yazmak daha kolaydır zira yoruma açık değildir. ‘Literatür böyle diyor' der geçeriz. Tıp tezlerini meşakkatli hale getiren şeyse tartışmalardır. Bazı tezlerde yaptığımız tartışmalar 40 sayfa tutabiliyor. Az önce bir tıp tezi gönderdim, sadece tartışmada 235 farklı kaynak kullanmışız.”

Üniversiteye göre fiyat farkı

Fiyatlandırmayı okula göre yaptıklarını söyleyen yetkili, Üsküdar Üniversitesi'nden gelinmiş olması durumunda yedi bin liralık fiyatın dörde ineceğini belirtiyor. Fiyat farkının sebebini ise şu iddiayla açıklıyor: 'Kadir Has, Üsküdar ya da Nişantaşı kadar rahat bir okul değil. Bu okullar için hazırlanacak tez daha az vaktimizi alır.”

Akademisyen, ODTÜ, Boğaziçi, Sabancı ve Koç gibi üniversitelerin öğrencilerinde en fazla iki ya da üç talep geldiğini de söylüyor. Bu üniversiteler için istenen fiyatınsa çok yüksek olduğunu belirtiyor zira hazırlanacak tezlerin çok daha titiz olması gerekiyor.

Parayla tez yazımını 'Fatura kesip vergi veriyorum. İllegal değil, etik dışıdır” diyerek özetleyen işletme yetkilisine, para verip hazırlatacağımız tezin jüri tarafından anlaşılıp anlaşılmayacağını da soruyoruz ve şu yanıtı alıyoruz: 'Ben de jüride bulunuyorum ve genellikle eleştiren taraf rolünü üstleniyorum. Jüride danışman hocanın arkadaşları olur. Biri karşı çıkar, danışman tezi savunur, diğeri de pasta yemek için oradadır.”

Prof. Atasoy: "Tezler titizlikle inceleniyor"

Para karşılığı tez hazırlayan işletme yetkilisinin iddialarına yanıt veren Üsküdar Üniversitesi Yardımcı Rektörü Prof. Sevil Atasoy, 'İddia sahibi, bizim üniversitemiz için hazırlanmış bir tezi göstererek bunu kanıtlamalı” diyor. Tez savunma jürisinde beş akademisyenin yer aldığını, bir kişinin de başka bir üniversiteden geldiğini söyleyen Atasoy şöyle devam ediyor: 'Arkadaşlarımız titizlikle çalışıyor, her tez için intihal raporu alıyorlar. Zaten danışmanlarımız da tez hazırlık sürecini baştan sona takip ederler.”

Atasoy ayrıca, bugüne dek başkası tarafından yazılmış bir tezle karşılaşmadıklarını da sözlerine ekliyor.

Cezai açıdan yaptırım yok

Türkiye'de parayla tez yazımının herhangi bir cezai yaptırımı yok; tez yazan işletmeler 'tez ve eğitim danışmanlığı' adı altında faaliyet gösteriyorlar. Yazılan tez karşılığında alınan ücret için 'büro-yazım işleri' adı altında fatura kesiliyor. Sorunun üniversite ayağındaysa tezin farklı birine yazdırıldığı anlaşılırsa öğrenciye uzaklaştırma cezası vermek ve çalışmasını yenilemesini talep etmekle yetiniliyor. 

Ancak üniversite kadrosunda yer alan akademisyenler için yaptırımlar daha ağır. Aralık 2016’da Yükseköğrenim Kurulu’nun (YÖK) önerisiyle çıkarılan 6764 sayılı kanuna göre parayla tez yazdırmak suç sayılıyor. YÖK, parayla tez yazımını intihal olarak değerlendiriyor ve parayla tez yazdırdığı tespit edilen akademisyenler kanun uyarınca bir daha atanmamak üzere meslekten ihraç ediliyor.

"Denetim olmayınca da hormonlu tezler çıkıyor"

Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak'a göre, son zamanlarda parayla tez yazdıranların sayısında artış meydana geldi. Özkoçak, bunu özellikle 2005 sonrası kurulan bazı üniversitelerde alan açmanın kolaylaşmasına bağlıyor ve az sayıda deneyimli akademisyen, doçent ya da profesör bulunduğundan tez danışmanlığı sisteminin iyi işlemediğine dikkat çekiyor. Özkoçak tez yazanların deneyimli ve hatta bazılarının akademisyenlerden oluştuğunu söylüyor ve bu bağın incelenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Bu etik dışı sorunun yıllardır bilindiğini ama Yükseköğrenim Kurulu'nun (YÖK) yaptırım ya da denetimde bulunmadığını söyleyen akademisyen 'Yeni YÖK' deniyor ama hala vesayet kalıntısının izleri görülüyor. Denetim olmayınca da hormonlu tezler çıkıyor” diyor ve ekliyor: 'Ne kadar yama yaparsak yapalım, YÖK'ün bu hantal yapısından dolayı sorunlarımızı çözemiyoruz. Bir yükseköğretim bakanlığının kurulması şart.”

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR
22.02.2019

Özgün tez hazırlayamayanların başvurduğu bir yöntemde kopyala yapıştır. Belki de eğitim sistemi ve akademisyen seviyesine göre etiktir, tartışılır.

23.02.2019

Artık şunun anlaşılması gerekiyor ki öğrenci olan herkes mezun olmak zorunda değil zira bir kısmı haketmiyor da. Çoğu hocanın düşündüğü gibi geçirelim bu öğrenciyi değil olay, haketmiyorsa mezun etmeyeceksin, sonra neden vasıfsız mühendis mimar var ee sizin yüzünüzden. O diplomanın değerini düşüremezsin, düşürmemelisin!! Bi de şunu anlamıyorum adam mezun oluyor diplomayı hak etmiş ama mezun olduktan sonra diğer öğrencilerin ödevlerini raporlarını tezlerini yazıyor, insan bunu kendine nasıl yapar? kendi emeğinle hak ederek aldığın diplomanın değerini nasıl düşürürsün ki aksine elde ettiğin o başarıyı yüceltmen gerekir. Bu etik kuralı ihlali değil, zeka kuralı ihlalidir bence.

22.02.2019

Türkiye'de her şey para ve torpil ile dönüyor okumak para ile askerlik para ile iş bulmak torpil ile oluyor ama hakkıyla okuyan işsiz askerliğe parası olan bedelli yapar maddi durumu olmayan insanlar gider , üniversite okur bitirirsin kpss hazırlanırsın derece yaparsın seni seçmezler torpilin varsa o işe girer bir ülkede her şey para ve torpil ile dönüyorsa o ülke ileriye hiçbir zaman gidemez bunu üzülerek yazıyorum o ülke kısa zaman içinde batma noktasına gelir ve o noktaya doğru gidiyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ