'Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurularak çalışmalarına başlamıştı ancak henüz komisyonun çalışma usulleri konuşulurken, CHP’nin ön koşul ve dayatmalarla komisyonun iradesini ipotek altına almaya çalışması, iyi niyet ve beklentilerle başlayan çalışmaları kesintiye uğratmış, milletimizin yeni anayasa umudunu gölgelemiştir' ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Anayasa yazım faaliyeti ve Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmaları, her şeyden önce, müzakereyi, fikirlerin birbirleriyle etkileşimini ve siyasi tutumların esnemesini gerektirmektedir. CHP’nin Komisyon’u, ön şart ve dayatmalarla ipotek altına almaya ve müzakere masasını devirmeye yönelik 'şartlı müzakere' tutumu, demokratik müzakere usullerine aykırı olduğu gibi iyi niyetle de bağdaşmamaktadır. CHP, bu tür bahanelerle komisyonu kilitleyerek milletimizin yeni anayasa talebinin gecikmesinin müsebbibi haline gelmiştir. CHP’nin komisyonu parlamenter sistemin tartışılmasıyla sınırlandırma ön şartı, açıkça Yüce Meclis ve komisyonun iradesini sınırlandırmaya matuf olup komisyona katılan siyasi partilerin dayandığı büyük halk kitlelerinin iradesine açık bir saygısızlıktır.'
'CHP'nin tutum geliştirmesini iyi niyetle bağdaştırmamız mümkün değil'
'CHP, yeni anayasa ile ilgili tutumunu belirlerken, insan hak ve özgürlüklerinin garanti altına alınması, güçler ayrılığının güvence altına alınması, denge-fren mekanizmalarının etkili işletilmesi, temsilde adalet-yönetimde istikrar hedefine ulaşılması, vesayete-paralel yapılara izin verilmemesi gibi ilkelere yaslanmak yerine başkanlık sistemine karşıtlığı temel önceliği haline getirmiş durumdadır' değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, şöyle devam etti:
'CHP’nin anayasanın içeriği ve niteliği ile ilgili önceliklerini gündeme getirmek yerine, AK Parti’nin muhtemel siyasi sistem önerisine karşıtlık üzerinden tutum geliştirmesini ve bu tutumunu komisyona bir ön şart olarak dayatmasını da iyi niyet ve yapıcı siyasetle bağdaştırmamız mümkün değildir. Ayrıca, CHP’nin komisyon için önerdiği 'Türkiye’yi Darbe Hukuku'ndan arındırma Komisyonu' başlığı komisyonun esas işlevini gölgeleme ve komisyonu Darbe Hukuku'nun temizlenmesi ile meşgul ederek, anayasa yapımı hedefinden uzaklaştırmaktan başka bir anlama gelmemektedir.
Gerek kendilerine gerçekleştirdiğim ziyarette yaptığım teklifle, gerekse de kamuoyu önünde yaptığım çağrılarla, mevzuatımızı darbe izlerinden arındırmaya yönelik bir çalışmanın hazırlıklarını bitirdiğimizi ve CHP de dahil olmak üzere destek verecek siyasi partilerle kuracağımız ayrı bir çalışma grubuyla bu meseleyi kısa zamanda çözüme kavuşturabileceğimizi ifade etmiştim. Bu teklif ve çağrılarımız kamuoyumuzca malum olmasına rağmen, CHP’nin münhasıran anayasa yapımı için teşekkül eden bir komisyonu, halen ısrarla darbe hukukunu temizlemeyle meşgul etmeye yönelik ısrarının iyi niyetle bağdaşmadığını düşünüyoruz.'
'Komisyonun çalışmalarını sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz'
AK Parti 1982 Anayasası’nın revize edilmesi veya tashih edilmesinden öte milletin taleplerini karşılayacak yeni ve özgürlükçü bir reform anayasasının yazılması gerektiği kanaatinde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, mektupta şu ifadelere yer verdi: 'Milletimizin yeni anayasa talebini karşılamak üzere, komisyonun eşit üyelerle toplanması konusunda fedakarlık yapmış ve 24. Dönem içinde üzerinde anlaşılan maddelerin çıkarılmasını teklif etmiştir. Ancak, bugüne kadar yaptığımız girişimler sonuçsuz kalmış, gösterdiğimiz yapıcı ve uzlaşmacı tutum karşılıksız bırakılmıştır. Bu çerçevede, sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa yapmak üzere toplanan komisyonun herhangi bir ön şart ve dayatmayla
sınırlanmadan, her siyasi partinin görüş ve kanaatlerini serbestçe dile getirebildiği, kamuoyunun rahatça fikirlerini aktarabildiği geniş bir özgürlük çerçevesinde çalışmalarını sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz. Çalışma usullerini sınırlamaya yeltenenlerin, tartışma özgürlüğünü kısıtlayanların, kırmızı çizgilerle masaya oturanların, özgürlükçü ve sivil bir anayasa yapması mümkün değildir.'
'Ön şart dayatmak, ilhamını darbe zihniyetinden alan vesayetçi bir tutumdur'
'Özgürlükçü bir tartışma kültürüne sahip olmayanlar, özgürlükçü bir anayasa da yazamazlar' görüşünü paylaşan Davutoğlu, şöyle devam etti: 'Komisyona ön şart dayatmak, her şeyden önce ilhamını darbe
zihniyetinden alan vesayetçi bir tutumdur ve bu tutumla ne Darbe Anayasası'nı ortadan kaldırmak ne de özgürlükçü ve sivil bir anayasa yapmak mümkündür. AK Parti, milletimizin yeni anayasa beklentisini hayata geçirme konusunda güçlü bir iradeye sahiptir. Ancak milletimizin beklentilerine cevap verecek sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasanın yazılabilmesi için komisyonun herhangi bir ön şart ve dayatmayla sınırlanmaması gerektiğine inanıyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin herhangi bir ön şart ve dayatmayla çalışma usul ve esaslarını sınırlamaması durumunda komisyon çalışmalarını sürdürmeye hazır olduğumuzu beyan ederim.'
AA