Ajax - Fenerbahçe Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Hollanda futbolu, bu yüzyılın en kötü evresinde. Milli takım düzeyinde 2002’den beri ilk kez bir büyük turnuvaya kalifiye olamadılar. Kulüpler düzeyinde de gruplardan sonrasını görememe tehdidiyle karşı karşıyalar. Yaş ortalaması 23’e kadar düşen Eredivisie’de biraz kıpırdayan oyuncu hemen Almanya’nın-İngiltere’nin yolunu tuttuğu için lig çok gençleşmiş ve zayıflamış durumda. Şu anda koca Hollanda Ligi’nin en değerli oyuncusu 11 milyonluk kaleci Cillessen. Sadece Fenerbahçe’de Cillessen’den değerli 5 oyuncu var şu an.

Devamı...

Avrupa Ligi'nde ben Fenerbahçe'nin kesinlikle üst tura geçeceğine inanıyorum, bunu da hak ediyor. Ama açıkçası kaliteli maç da olmadı

Sadece 6 maçın oynanacağı grupta Fenerbahçe'nin evinde aldığı 3-1'lik Molde yenilgisi açıkçası sürpriz oldu, ümitleri de kırdı.

Ama birden bire puan barajı düştü grupta.

Ajax-Celtic maçının berabere bitmesi, Fenerbahçe'nin Celtic'ten puanla dönmesi bunu sağladı.

Ve ardından bir diğer rakibi Ajax'ı da içerde yenmesiyle Fenerbahçe'nin Amsterdam'da kaybetmediği sürece gruptan çıkmak için avantaj elde edeceği belli oldu.

Devamı...

Ajax, Fenerbahçe’nin başarılı savunma şablonunu fazla zorlayamadı. Sarı-Lacivertliler, rakibine alan bırakmadı. Ancak eksik kalan, topu hızlı ve etkin dolaştıramamak oldu. Fenerbahçe baskı hissetmedi ama baskı da kuramadı.

Vitor Pereira’nın defansif şablonunu El Ghazi dışında pek zorlayabilen yoktu. Fas asıllı oyuncu 33’te sakatlanıp çıktıktan sonra ilk yarıda sadece bir kez Fischer’le soldan inebildiler. Volkan Demirel, genç oyuncunun şutunu ayaklarıyla çıkardı. Zaten hem Souza hem de Topal’la sahada olan, Hasan Ali’yi çok gerekmedikçe çıkarmayan temsilcimiz için geniş alan bırakmak söz konusu değildi. İlk 15 dakikadaki baskıda da iyi kademe tuttuğunu söylemek lazım. 

Devamı...

Fenerbahçe, zorlu deplasmandan istediğini alarak dönüyor. Grup maçlarında sonuç ve puan oyundan daha önemli. Kimse size çok hücum yaptınız diye puan vermez. 60 bin kişi önünde, Amsterdam Arena’da oynamak kolay değil. Evet ilk 80 dakika F.Bahçe hücumda hiç etkili olamadı ama Ajax’ın da pas yapmasına izin vermedi ve orta alandaki direnciyle ev sahibi ekibi pasifize etti.

Devamı...

İki takım da 80 dakika kötüydü ama pozisyon olarak son 10 dakika Fenerbahçe öndeydi. Pereira ile bu iş sanki yüremeyecek gibi

Son 10 dakikası hariç, 80 dakika seyrettiğim bu kadar kötü bir Avrupa Kupası maçı olmadı. 3-5 futbolcu topu mücadele edip kapıyorlar, kapar kapmaz, 'Ben bu topu ne yapacağım?' diyor. Rakibe veriyor, 'Al sen oyna' diye. O da oynayamıyor bu sefer ötekine veriyor.

Ajax deyince sahaya çıkıp futbolun güzelliklerini gösteren bir takım düşünürdüm.

Devamı...

Son 10 dakika yakalanan pozisyonlara bakıldığında Fenerbahçe maçı kazanmalıydı. Şayet kazanmış olsalardı bence ilk iki şansı yüzde 90'ları geçecekti. Ama Fenerbahçe kazanamadı. 

İlk yarıya baktığımızda her iki takım da çok top kaybetti. Özellikle Nani, yetenekli bir oyuncu olmasına rağmen zaman zaman ne yapacağını kestiremiyor ve çabuk demoralize oluyor. Haftalardır Van Persie'yi fizik olarak eleştiriyoruz ama topla fazla buluşamıyor.Suç da onun değil. Fenerbahçe ileride çoğalamayıp, yapması gereken organizasyonlarda sıkıntı çekiyor. Topun ayağına yakıştığı oyunculardan biri de Diego... Ama o da fazla geri yanaşıp top alıyor, uğraşıyor ancak etkili yerlerde daha fazla bulunması gerekirken daha az bulunuyor. İkinci yarı genelde böyle geçti. Ta ki oyuna özellikle Volkan Şen girene kadar.

Devamı...

Uyku tutmuyorsa geceleri hemen bir Fenerbahçe maçı izleyin. Hele Ajax maçının bir kaydı varsa elinizde horultu garanti.

Deplasmanda böyle bir maçta skoru koruma adına yaparsanız bunu anlayışla karşılayabilirsiniz.

Ne var ki bu oyun Ajax'a da, Osmanlıspor'a da, Molde'ye de, Kayseri'ye de oynanınca özel bir taktikten bahsedemeyiz.

Pereira'nın şu anda yaptığı şeyin tek faydası Fenerbahçe'nin takım savunmasını oturtması. Çünkü takım ileri gidemiyor. İleri gidemeyince savunmada kalabalık kalıyor.

Devamı...

Belki de Fenerbahçe'nin oyun karakterini, bu maç için doğru futbol olarak yorumlamamız gerekiyor. Çünkü öncelikle, 'yenilmemesi' gereken bir karşılaşmada, temposunu düşük tutarak hem rakibinin kalesine etkili şekilde gelmemesini sağladı, hem de skoru devamlı elinde tutup puanın üç puan olma çevresinde dolaştı. 

Önemli olan gruptan çıkma avantajının elinde tutmaksa, bu risksiz oyunun karşılığı 'akıldır'. Ama futbolu neye göre değerlendireceğiz, neye göre eleştirileceğiz? Pereira'ya bakarsanız galibiyet için gelmişlerdi Amsterdam'a... Ama galibiyeti kazanmak adına pozisyon üretmek gerekiyor! Bunun için de önce topu hakimiyetinize alacaksınız, pas köprüsü ile organizasyonlar kuracaksınız ve rakip ceza alanına etkili gireceksiniz. Hangisini yaptılar diye sorarsak bir cevabımız yok.... 

Devamı...

Fenerbahçe maça çok iyi başladı. Genç ve tecrübesiz rakibi karşısında oyuna hakim olan, topu rakip sahada oynayan taraftı. Sahanın her alanında rakibine yakın oynayan, pas yaptırmayan F.Bahçe, rakibini kendi kalesinden uzakta tutarak gol pozisyonuna sokmadı.

ALVES ve özellikle Kjaer, Milik’e çok iyi markaj yaptılar. Orta sahada ise Mehmet Topal, Souza ve Diego, Ajax’ın pas oyununu bozdular. İlk yarıda F.Bahçe orta sahası hücum yönünde üretken değilken öne çıkan isim Nani oldu. Nani hem kanatta hem de orta sahada topla çok buluştu ve oyundan çıkana kadar takımın en etkili ismiydi.

Devamı...

Osmanlı maçının ilk 45 dakikasıyla Ajax maçının ilk yarısı neredeyse tıpa tıp aynıydı. Yüzde 70 topla oynayan Fenerbahçe’nin santrforu Van Persie ile kalecisi Volkan eşit sayıda topla buluştu (12). Fenerbahçe’de sorunun temeli bu. Az pozisyon veriyor, rakibe şut şansı tanımıyor ama kendi de kağıt üzerinde göründüğü kadar topu tehlike bölgesine taşıyamıyor. Ajax, Fenerbahçe kalesine ilk şutunu çektiğinde dakikalar 62’yi gösteriyordu. Tıpkı Galatasaray gibi. Ajax özelinde söylemiyorum, bu sezon 15’in üzerinde resmi maç oynayan Fenerbahçe’nin bu maçların yüzde 80’ninde 70 sonrasını kötü geçirmesi, nefes nefese bitirmesi Pereira’nın çözmesi gereken bir problem. Bu sorunu çözmenin yolu maç sonlarında muhabirlere ‘ayar’ vermekten değil, oyunu doğru okumaktan geçer.

Devamı...