Ailesinde veya Yakın Çevresinde Alzheimer Hastası Olanların Çok İyi Bildiği 15 Şey

Genelde başına gelmeden kimsenin farkında olmadığı, kendine ve çevresine yakıştıramadığı bir şeydir hastalık. Öyle hastalıklar vardır ki geri dönüşü imkansız hasarlara yol açar, onunla yaşamanız gerekir. Mesela Alzheimer. Ailesinde ya da çevresinde Alzheimer hastası olan birinin neler yaşayacağını, Dünya Alzheimer Günü'nde sizler için galeri haline getirdik.

1. Nörolojik bir hastalık olan Alzheimer'ın, ilk evresinde kişi uygun kelime bulamaz ya da yabancı mekanlarda yönünü kaybedebilir. Yavaş yavaş bir şeyleri unutuyor olmak hüzün verir.

Hafızaya kısa süreli bilgileri kaydetme güçlüğü yaşar, hastalığı kabul etmez ve sinir baş gösterir. Bu süreçte yanındakiler eğer deneyimli değilse hastalığı anlayamaz.

2. Daha sonra yeni yaşantıları unutma başlar, kendini ifade edememeye başlar, tanıdığı yüzler hafızasında silikleşmeye başlar.

O yabancı bakışları yavaş yavaş görmeye başlıyorsun demektir.

3. Artık hastalığın sone evresindedir; küçücük anı parçaları hariç bir şey hatırlayamaz.Bakıma muhtaçtır ve birkaç kelime dışında konuşamayabilir.

4. Ya da birbirinden bağımsız ve anlamsız sesler çıkarabilir. Gözlerine inanamazsın.

5. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler gözlerinizin önünden film şeridi gibi geçer, hüzünlenirsin.

6. Hem yaşadığına şükredersin, hem de neden böyle oldu diye her gördüğünde hüzün dolmaktan kendini alıkoyamazsın.

7. Bazı zamanlar 'bir umut' diyerek eski fotoğrafları gösterirsin, ufacık bir tepki verdiğinde, küçük bir anı kırıntısını hatırladığını görünce dünyalar senin olur.

8. Belki iyileşir diye kendini kandırırsın, bir umut beslersin.

9. Yıllar boyu binlerce mutluluk yaşadığın insanın giysilerini bile giyemediğini görmek seni mahveder.

10. Her seferinden "Beni bile hatırlamıyor." dersin, kabullenmek ve alışmak istemezsin.

11. Minicik bir çocuk kadar bakıma ve sevgiye muhtaçtır. Bir anda hayatının merkezi oluverir.

12. Her şeyiyle ilgilenmeye, daha konforlu bir hayat sürmesi için kafa patlatmak gününün koca bir kısmını alır.

13. Hastalık ilerledikçe bu duruma alışmak yerine geçmişe yönelik pişmanlıkların artar ve hep kendini sorgular, yargılarsın.

'Keşke'lerin artar.

14. Sana yıllarca bakan ve arkanda dağ gibi duran insana destek olma sırası sana gelmiştir.

15. 'Zaman her şeyin ilacıdır.' sözüne inanmak istesen de, bunun olmayacağı gerçeği kabullenir ve yakınınla daha çok vakit geçirmek istersin.

Bonus: "Alzheimer hastası bir yakının varsa anılar denizinde yüzmeyi öğrenmek zorundasındır."

Popüler İçerikler

"Aleyna'ya Yüz Vermiyorum" Demişti: Survivor Hilmi Cem'in Aleyna Tarafından Reddedildiği İddia Edildi!
A Milli Kadın Voleybol Takımımız Milletler Ligi'nde Hollanda'yı Mağlup Etmeyi Başardı!
Kızıl Goncalar Yönetmeni Ömür Atay'dan Esprili Veda Paylaşımı
YORUMLAR
21.09.2017

Evet başına gelmeyen kimsenin anlayamayacağı bir hastalık.Öyle bir an geliyorki annenizin annesi oluyorsunuz😔Ne kadar doktor gezerseniz gezin , işl duyduğunuz cümle "bu hastalığın tedavisi yok, bunu kabullenin önce " oluyor.Sevdiğiniz yakınınızın bu hastalıkla mücadele etmesi kadar kötü birşey yok, çünkü elinizden birşey gelmediği için çok çaresiz kalıyorsunuz😔😔

22.09.2017

Rahmetli anneannem bu halde bizim evimize geldiğinde ortaokula gidiyordum. Birlikte oyuncak bebeklerimle oynardık. Lisedeyken kulaklıkla müzik dinlettiğim zaman keyiften kendinden geçerdi. Çok zordu. Ailem paramparça oldu. Çünkü yedi sene boyunca hiçbir psikolojik destek almadan bu süreci yaşamak zorunda kaldık. Hiç kimseye değil ama ruh sağlığımıza sahip çıkmamız için gereken sağlık hizmetini aldırmayan bu sistemin başında kim varsa onlara hakkım haram olsun. Rahmetli Anneannem sana gelince, son gününde sana verdiğim bir bardak suyla hayatım boyunca unutamayacağım bir değer öğrettin bana merhamet. O güne gelene kadar ne acayip bir yedi sene yaşadık, yaşamayan bilmez. Çok sıkıntılar çektin ama üç vicdanlı kız çocuğu yetişti sayende. Allah senin ve tüm vefat eden sevdiklerimizin mekanını cennet eylesin. Sabah sabah hıçkırarak ağladım iş yerinde, Allah kimseyi akıl ruh ve beden hastalığıyla sınamasın, şifasız dert vermesin.

22.09.2017

Dağ gibi bir kadındı anneannem..evinde üç çeşit yemek eksik olmazdı. nefis yemekler yapardı. misafiri eksik olmaz, işleri hiç bitmezdi. zenginliği de severdi. gösterişli, güzel bir kadındı. ona sormadan adım atmazdı dedem. okul ne zaman tatil olsa onlara giderdim. emeği vardır üstümde bilirim. üniversiteye başlar başlamaz, beni kısmetli biriyle evlendirme çabaları, yürürken dik duru, ayakların yere sağlam bassın deyişleri, hatrımdan çıkmayacak öğütleri.. şimdi bakıyorum da, hükümet gibi kadının beni tanımayı geçtim, kendini bilmemesine içerliyorum. ah be anneannem seni özlüyorum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ