Eş olmak, aslında bir sanat. Ama bu sanatı öğrenmek için önce 'birey' olmayı başarmak gerekiyor. Eğer hâlâ 'Annem olmadan karar alamam.' ya da 'Babam ne derse o.' diyorsanız, kendi sesinizi duymakta zorlanıyorsunuz demektir.
Bu noktada şöyle bir metafor versem sizi düşündürür mü? Evlilik, bir gemi gibi. Siz ve eşiniz, bu geminin kaptanlarısınız. Ama aileleriniz, rotayı sürekli değiştirmek isterse ne olur? Ya gemi yolundan sapar ya da bir fırtınada su alır ve batmaya başlar.
Bu geminin batmaması için eşler olarak birlikte bir karar almanız lazım: Aileleri geminin dışında bırakabilir misiniz?
Ailemi üzersem korkusu
Bu korku, öyle güçlü bir his ki, bazen kişi kendisi bile fark etmeden hayatını yönetir. Ama bir şeyi unutuyoruz: Ailemiz bizi sever. Bazen kararlarımızı anlamakta zorlanabilirler, hatta karşı çıkabilirler. Ama bu, sevgilerinin bittiği anlamına gelmez.
Eğer anneniz ya da babanız, sizin hayatınıza her daim müdahil oluyorsa, bu onların kötü insanlar olduğu anlamına gelmez. Büyük ihtimalle sizi korumak istiyorlar. Ama unuttukları bir şey var: Bir birey ancak deneyerek ve hata yaparak büyür. Sizi korumak için her adımınızı yönlendiren bir aile, aslında farkında olmadan büyümenizi de engelliyor olabilir.
Peki, bu duygusal ayrışma nasıl olur? Burada cesaret çok önemli. Ailenizle konuşarak sınırlarınızı belirleyin. Örneğin:
• “Bu benim hayatım ve bu kararı ben vermek istiyorum.” diyebilirsiniz.
• Ya da, “Size çok değer veriyorum ama bu noktada eşimle beraber karar almak istiyorum.” şeklinde bir açıklama yapabilirsiniz.
Bu süreçte hatırlamanız gereken en önemli şey şu: Ailenizle sınır koymak, sevgisizliğinizin değil, olgunlaşmanızın bir göstergesidir.
Hayatınızdaki dengeyi kurmak için şu soruyu kendinize sormayı alışkanlık haline getirin:
'Bu kararı alırken kimin için hareket ediyorum? Kendim için mi, eşim için mi, yoksa ailem için mi?'
Eğer cevap hep “ailem” oluyorsa, biraz durup düşünme vakti gelmiş demektir. Çünkü bir ilişkiyi inşa eden temel yapı taşları, iki bireyin birbirine verdiği sözler ve kurduğu bağdır.
Unutmayın, bir ilişki inşa etmek bazen eski alışkanlıkları yıkmayı gerektirir. Ve evet, bu zor bir yolculuk. Ama sonunda hem kendinizle hem de partnerinizle daha derin bir bağ kurmanın mutluluğunu yaşayabilirsiniz.
E hadi, bu konuda bir adım atmaya ne dersiniz? Belki bugün, belki yarın, ama bir gün bu yolculuğa çıkacak cesareti bulacağınıza inanıyorum. Çünkü bu yazıyı buraya kadar okuduysanız, içinizde o cesaret zaten var. 😊
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio