İstismarda bulunan kişilerin çoğunlukla tanıdık kişiler olduğuna dikkat çeken Uzm. Klinik Psikolog Enise Öziç, 'Çocukların cinsel istismarında faillerin yüzde 60-70'i akrabalar, öğretmenler, komşular, otorite figürleri gibi çocuğun bildiği ve güvendiği kişilerdir. Pedofilik bireyler planlayarak, çocuklara gözlemsiz biçimde yakın olabilecekleri bakıcılık, komşu, spor hocalığı ve servis şoförlüğü gibi mesleklere ve konumlara yerleşirler. Çocuklara yakınlaşmak için önceleri çocuğun ve ailenin güvenini kazanacak davranışlarda bulunurlar. Pedofilik bireylerin eylemlerini gerçekleştirmek için tercih ettiği yer genelde çocuğun tanıdığı bildiği yerlerdir. Küçük çocuklar ve kız çocuklarının çoğunlukla kendi evlerinde ya da pedofilik bireyin evinde, ergenlerin ve erkek çocukların ise ev dışındaki yol kenarı, ağaçlıklar, okul, oteller gibi yerlerde cinsel istismara uğradıkları gösterilmiştir. Sanılanın aksine genellikle bu cinsel eylemler için zor kullanmadığı, aksine önce masum dokunma sonra uygunsuz dokunma, açık resimler gösterme gibi birçok fiziki manipülasyon ve duyarsızlaştırma yöntemlerini kullandıkları gösterilmiştir' şeklinde konuştu.
Eylemlerini nasıl planladıklarından bahseden Enise Öziç, 'Pedofilikler genellikle belli planlar içinde mağdur çocuğun bazı özelliklerini kullanarak cinsel istismar eylemini gerçekleştirmektedir. Mağdura yaklaşmakta kullandığı özellikler duygusal, psikolojik, fiziksel veya bunların bileşimi olabilmektedir. Saldırgan mağdur çocuklar hakkında bilgi toplayabilmekte, bu bilgileri mağdurun güvenini kazanmak ve onu kontrol etmek için kullanabilmektedir. Pedofilikler interneti mağduru cinsel istismara hazırlamak için kullanabilmekte, mağdurun direncini azaltarak, cinsel ilişkiye geçme planı için onunla güven ve korku temelli bir ilişki geliştirmektedir. Pedofilikler bağ geliştirdikten sonra mağduru kolayca ikna ederek ilişkiyi gizli tutmasını sağlamaktadırlar. Çocuklar kolayca güven duydukları, kolayca kandırılabildikleri için istismara çok açıktırlar. İstismar eden kişi yakınları ya da akrabaları ise, kendilerine inanılmayacağı, sevdiklerinin gözünde değerlerini yitireceklerini düşündüklerinden, cinsel istismarı anlama ya da anlatma kapasiteleri henüz gelişmemiş olduğundan çocuklar yaşadıkları istismar olayını anlatamazlar' ifadelerini kullandı.