Anneniz, babanız, yengeniz, amcanız, dayınız, enişteniz derken aile ve akrabalarla gidilen her yerde mutlaka ekstrem olay yaşacağınıza artık eminsiniz. Dev bir kızarmış yüzle dolaşmanızı hayat gailesi edinmiş ailelerimiz...
Anneniz, babanız, yengeniz, amcanız, dayınız, enişteniz derken aile ve akrabalarla gidilen her yerde mutlaka ekstrem olay yaşacağınıza artık eminsiniz. Dev bir kızarmış yüzle dolaşmanızı hayat gailesi edinmiş ailelerimiz...
Hayatının en önemli günlerinden birinde bulunan aile bireyleriyle kep törenine gidiyorsun ve annen kendini kaybedip bütün arkadaşlarına 'senin ortalama kaç :))' demeye başlıyor. Zaten 10 dakika sonra da seni kep atarken gördüğü için gözyaşlarına boğulup, sinir krizine yakın bir şey geçirecek.
İster senin ister onun veya herhangi birinin doğumgünü kutlaması olsun. Baban oradaysa başlıyor korkunç espriler yapmaya. Esprilerin ardı ardası kesilmiyor. Necla teyzenin kızının kocasına kadar alay edip eğlenilebilen bu baba tipiyle, tüm ailenin rezil olması %99 ihtimal dahilinde.
Hep beraber misafirliğe gittiğinizde naylon çorabına tahammül edemeyip çıkarmak isteyen yaşça büyük kadınlarımız.... Hayır tabii ki çıkarsınlar ama bunu salonun ortasında 10 kişinin arasında yapmasalar olmaz mı?
'Ooo börek de mi var? Ooo dolma da mı var?' derken kaş-göz yapmanıza rağmen durdurak bilmeyen babaların bir de yemek masasında sözde gizlediğini düşünerek pantolon fermuarı açması anını kim unutabilir?
Bu anne türü gerçekten önlemez bir şekilde neşelidir, yüzünün gülmesi sizi de mutlu eder ama şöyle olup olmadık yerlerde de göbek atmaya başlamasa daha iyi olurdu. Tam sevgiliyle tanıştırılan gün arabada minnoş minnoş yol alırken müziği duyunca kıpraşmaya başlayan anneleri durduramıyoruz.
Bu enişte modeli, siz ne zaman halı sahadan ne bileyim basketbol maçından bahsetseniz zorla plana eklemlenir ve sahada genç olduğunu ispatlamak için her türlü şebekliği yapar. 'Enişte sakin ol ya!' demeleriniz boşa. O, en atak haliyle şovunu yapmadan yedek klübesine dönmez.
Neşeli kadınlardır vesselam fakat bazen cidden sınırlarını bilmezler. Koltuk tepesindeki kuş taklidinden, geçen günkü kavga ettiği kasiyere kadar her şeyi hikayeleştirir; bir de tiyatrosunu oynar. 'Anacım boşver şimdi.' demenizi duymaz bile. Sahne onundur; yıkılsa da ayaktadır.
Dayınız sizinle her türlü eğlenceli ortama gelmeye çalışır ve başarır. Arkadaşlarınızla çıkacağınızı söylemeniz hiçbir işe yaramaz; o mutlaka gelir ve ortamdaki en güzel kızlara da göz koyar ama pek şansı yoktur :)
Hep beraber uzak-yakın akrabalar piknik düzenleyip aylar sonra bir araya geliyorsunuz ama yengeniz gene muziplikler peşinde. Kısa bir orman yürüşünden bile kırık ayak ve çamurlu kıyafetle dönmeyi başaran yengemiz, bu sefer yaptıklarından biraz pişman.
Hayatınızın en güzel günlerine ufak rezillikleriyle damga vuran anne. İyi niyetinden şüphe etmezsiniz ama bir kere de 'günün kızı' olmayıversin işte. Düğününüz olsa gelinliği kendi giymek ister; o derece inatçıdır da.
Ne zaman toplu taşımayla bir yere gidecek olsanız, orada bir kavga çıkacağına eminsiniz. Çünkü yok biletsiz bindi, yok sıraya kaynak yaptı, yok oturacak yer kalmadı derken kendinizi saldırdığı adamdan ayırdığınız babanızı sakinleştirmek için kolonyalarken bulursunuz.