Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); “ByLock kullanmak”, “Bank Asya’da hesabı olmak” suçlamalarıyla, gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya'nın 2020 yılında açtığı bireysel davada, Türkiye aleyhine ihlal kararı verdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AİHM'in kararına tepki gösterdi.
Bu fetö davaları Türk Yargı sisteminin en büyük kanayan yaralarından biridir. Gerçekten hukuksuz kararların en çok verildiği alan bu dosyalardır. Fetö dosyalarına bakan hakimler bile özel seçilmiştir, ayrıdır, arkalarında başkaca bir güç olduğunu hissedersiniz. Bir telefon uygulamasını kullanmak ve BDDK tarafından lisans verilen bir bankada para bulundurmak başlı başına "terör örgütüne üye olmak" suçuna delil teşkil etmez, edemez. İsnat edilen suçun ispatı için minimum bu uygulama veya başka bir mesaj uygulaması ile terör örgütüne üye olduğuna dair mesajlar, arama kayıtları, finansman sağlamak amacıyla para göndermek gibi açık ve net deliller gerekir. Yalnız demiyorum ki mahkum edilenler fetöcü değildir, evet birçoğu gerçekten fetöcüydü fakat böyle delilsiz, üfürükten teyyare delillerle mahkumiyet kararı verilmesi tabi ki AİHM'de ve diğer hukuk devletlerinde hoş karşılanmaz. Bu davalar ile başlayan hukuksuzluk daha bir çok alana da kısa sürede yayılır, hukuka olan güven zedelenir.
Sadece bu bankaya para yatırdığı için hapse giren var be başka hiçbir suçu yok arkadaşım öğretmen sadece bi ezan uygulaması indiriyor o da feto nunmus hiçbir şeyden haberi yok 9 ay hapis yattı şimdi serbest ama yurt dışına çıkma yasağı var örgütle hiçbir alakası yok böyle daha bir sürü haksızlık gördüm
Fetocu diye hapse yolladığınız 16 yaşındaki subay okulu öğrencileri, bankaya para yatırdı diye hapse atılanlar yada uygulama indirdi diye atılanlar hepsi hapiste iken ,Ne istedinde vermedik diyenler Ülkenin başında duruyorsa o ülkede Adelet yoktur zaten