Ahmet Telli'nin Aşık Olunası 11 Dizesi

2 Aralık 1946 Çankırı doğumlu yazar, şair, gönül insanı, öğretmen. Türkçe-Edebiyat öğretmenliği yapmıştır. 1981'de Gazi Eğitim Enstitüsü'nde öğretmenken, sıkıyönetimce tutuklanarak görevine son verilmiştir.  Cihgerhun'un şiirleri üstüne yazdığı bir yazısından kısa bir süre hüküm giymiştir.

Kitapçılık, yayıncılık yaptı, çeşitli yayınevlerinde yönetici ve editör olarak bulundu. 1993'te mahkeme kararıyla öğretmenliğe döndü ve emekli oldu. İlk şiiri 1961'de yayımlandı.

1960 sonrası toplumcu gerçekçi şiirimizin ikinci kuşağında yer alan özgün şairlerden. Romantik ve başkaldırıcı şiiriyle bir yandan da Attilâ İlhan'a yakın durduğu söylenebilir.

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider 

Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında 

Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki 

Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar 

Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı 

Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer

Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle

Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum

Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken

Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde

Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su

Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç

Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı

(Soluğunun elma kokması bundandı belki)

Bir elma kokusuna tutundum düşerken

Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı

Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle

Çocuksun sen, çocuğumsun

Hiç kimse bir aşkı 

Onarmaya kalkmasın 

Kaybedilmeye değer 

En güzel anında bitirilmişse eğer

Yalnızım 

sıkıntının yalnızlığı değil bu 

Düşlerle el ele 

yaşamayı dillendiren 

ve yudum yudum özümleten 

bir sevgi yalnızlığı

Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun

Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın 

Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi

Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu 

Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor 

Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde

Yetmis iki gündür bir dolapta kilitliyim. 

Yalnizca anahtar deliginden hava giriyor ve ölü bir isik siziyor içeri. 

Yalnizlik hiç de tanrisal degil, görkemli degil. 

O yalinzca geçmisle gelecek, ölümle yasam arasinda kocaman bir karanlik nokta. 

Geçmisi ve gelecegi olmayan, ölümle yasam arasinda irinli bir leke yalnizlik denilen. 

Simdi ne varsa, anahtar deliginden sizan havayla isikta... ( Farkina varsalar, kapatirlar miydi onu da?) 

Bütün bellegimdekileri yokettim. 

Elektrikli bir aygiyla yaktim, jiletle kazidim. 

Çigliklarin araligindan uçurdum hepsini, kuledip savurdum. 

Adimdan gayrisini bilmiyorum.

Hiç özlemedim seni 

Özlemek dostluktandır 

Dostluğundan öte bulmalıyım seni

Burada yağmur yağıyor ama sen 

Şemsiyeni almadan gel yine de 

Özletiyor bu çılgın sağanak seni 

Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir 

her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü 

Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa 

bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse 

ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de 

yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka 

hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler 

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent 

ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Her gece yeni bir savaş baslar 

acı ses olur, ses deli yağmur 

Sığındığım her yer adınla anılır 

ben girerim sokağı devriyeler basar 

Bir de gülüşün eklenir kimliğime.

Anısı biz olalım bu sokakların 

ve hiç durmadan yağmur yağsın 

Biz gürültüsüz sözcükler bulalım 

sarmaşıklar fısıldaşsın yine 

Gidersek birlikte gideriz 

yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen

Popüler İçerikler

Güldür Güldür Show'dan Duygulandıran 29 Ekim Skeci Geldi
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Derbi Öncesi Çok Konuşulacak Açıklama: ''Hakemlerle İlgili Kaygım Var''
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!