TİP İstanbul 2. Bölge adayı Ahmet Şık'ın, partisinin üyesi olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı'nın çatı partisi olan ve hakkındaki kapatma davası nedeniyle Yeşil Sol Parti olarak seçime giren HDP'ye yönelik sözleri tartışma yarattı.
Şık, HDP hakkında 'Bak Selahattin (Demirtaş) bugün canımızı okumuş, güya aynı ittifaktayız. Yapan da Selahattin… Selahattin’i çıkar HDP’den, ortada HDP kalmıyor' ifadelerini kullandı.
Şık'ın İstanbul'da seçim çalışması sırasında sohbet ederken kendisinden habersizce çekildiği anlaşılan ve daha sonra sohbeti yapanın kendisi olduğunu açıklayan Gökhan Soylu ile arasında geçen diyalog şöyle:
Gökhan Soylu: O kadar sert ve sekter biri vardı ki HDP tabanında.
Ahmet Şık: Hâlâ var. Bak Selahattin (Demirtaş) bugün canımızı okumuş, güya aynı ittifaktayız. Yapan da Selahattin… Selahattin’i çıkar HDP’den, ortada HDP kalmıyor.
Gökhan Soylu: Hasip Kaplan, Sırrı Süreyya Önder’e “Sakın bir Türk’ü bu partinin başına geçirmeyin” demiş adam. Böyle bir dinamik de var ortada.
Ahmet Şık: Maalesef. Ben de bundan rahatsızım zaten. Bu ülkenin Türk faşisti var, bir de Kürt faşistiyle uğraşamam. Bu kadar.
HDP İstanbul Eş Başkanı Ferhat Encü, Ahmet Şık'a tepki gösterdi. Şık'ın videosunu Twitter hesabından paylaşan Encü, 'Bu üslubu ve yaklaşımı kabul etmiyoruz!' dedi.
Ahmet Şık, gelen tepkilerin ardından sosyal medya hesabından özür diledi. Şık, şunları kaydetti:
'Konuyu, olayı, olaydaki kişileri ve bağlamını açıklamaya çalışmadan, fikrimi, kastımı ve duygumu yansıtmayan bu sözler nedeniyle kırdığım tüm HDP’li dostlarımdan ve Kürt halkından, TİP’li yoldaşlarımdan içtenlikle özür diliyorum. Öncelikle 14 Mayıs’a dek ve sonrasındaki ortak mücadele geleceğimiz boyunca da yegane çabam, barış ve kardeşlik arzumuza zarar vermemek, ittifakımızda cisimleşen umutlara gölge düşürmemek olacak.'
Şık'ın sözleri nedeniyle TİP de bir açıklama yaparak özür diledi. TİP'in sosyal medya hesabından yapılan açıklama şöyle:
'Ahmet Şık’ın bugün kamuoyuna yansıyan sözleri partimizin görüşlerini yansıtmadığı gibi vekilimizin bugüne dek koruduğu mücadele kimliği açısından da talihsiz ve kastını aşan ifadeler içermektedir. Bu sebeple, başta HDP’li dostlarımız olmak üzere ittifak güçlerimizden, Kürt halkından, sol kamuoyundan ve tüm yurttaşlarımızdan özür diliyoruz.'
Bir taraftan doğru aslında HDP yi bölgesel bir parti olmaktan çıkarıp Türkiye partisi yapan Selahattin Demirtaş'ın partiyi etnik siyasetten kurtarmasıdır. Onun tutuklu bulunduğu süre zarfında da ekseninden kaydığı ve yine bölgesel bir partiye dönüşmeye başladığı da doğrudur. Ama etkileri halen devam ediyor bu nedenle tam olarak Hadep gibi eski kurulan partiler pozisyonunda değil. Görülen köy kılavuz istemez sayın Demirtaş güçlü bir siyasetçi ve lider.
Faşistin kürdü,türkü,alevisi,çerkezi,almanı,rusu….. her türlüsüne karşıyız.
Yani kürdün faşisti ile uğraşmak istememekte bir yanliş görmedim. Her türlü faşizme karşı adam işte daha ne bekliyorlar?