Ankara Barosu, Gezi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük’ü öldüren polis Ahmet Şahbaz’ın en üst derece tahrik indiriminden faydalanmasını eleştirdi. Baro, “Haksız tahrik indirimi sorgulanmalıdır” açıklamasını yaptı.
Ankara Barosu, Ethem Sarısülük davasında sanık polise uygulanan haksız tahrik indirimi üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Ethem Sarısülük’ün herhangi bir şiddet eyleminde bulunmadığının görüldüğü MOBESE kayıtlarına dikkat çeken baro, “Bir kimsenin haksız tahrik indiriminden faydalanabilmesi için, işlenecek suçun mağduru tarafından tahrik edilmesi zorunludur. Başka kimselerin tahrik edici fiillerinin etkisi altında bir diğer kimseye karşı suç işleyen kimse, haksız tahrik indiriminde yararlanamaz” hatırlatmasını yaptı.
Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy imzasıyla yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Geçtiğimiz yıl, kamuoyunda Gezi olayları olarak bilinen olaylar sırasında Ethem Sarısülük’ün Kızılay Meydanında başından vurularak öldürülmesine ilişkin dava, bilindiği üzere dün Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sonuçlandırılmıştır. Verilen hükümde sanık polis memuru, ‘olası kastla adam öldürmek’ten suçlu bulunmuş, sanık hakkındaki ceza, ‘haksız tahrik’ gerekçesiyle en yüksek oranda indirilmiş ve son olarak yapılan iyi hal indirimiyle 7 yıl 9 ay 10 gün olmuştur.
Baromuz tarafından yakın bir biçimde izlenen söz konusu davada, mahkemenin olası kastla adam öldürme tespitine katılmamıza karşın, sonuç cezayı önemli ölçüde etkileyen ve en yüksek orandan yapılan haksız tahrik indirimi konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla, bu basın açıklamasının yapılması gereği duyulmuştur.
Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesinden düzenlenen haksız tahrik, ceza sorumluluğunu azaltan ve sonuç olarak cezanın indirilmesini sağlayan nedenlerden biridir. Haksız tahrik, ‘bir kimsenin hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi’ olarak tanımlanabilir. Hukuk öğretisinde haksız tahrikin uygulanma şartları konusunda ciddi bir görüş birliği olduğunu söylemek mümkündür. Bu şartlar;
Mağdurun tahrik edici bir fiilinin olması
Bu fiilin haksız olması,
Fiilin failde hiddet veya şiddetli eleme yol açması,
Hiddet veya şiddetli elemin, haksız tahriki oluşturan fiilden kaynaklanması,
Failin fiilinin, tahrik teşkil eden fiile tepki olarak ortaya çıkmasıdır.
Görüldüğü üzere bir kimsenin haksız tahrik indiriminden faydalanabilmesi için, işlenecek suçun mağduru tarafından tahrik edilmesi zorunludur. Başka kimselerin tahrik edici fiillerinin etkisi altında bir diğer kimseye karşı suç işleyen kimse, haksız tahrik indiriminde yararlanamaz.
Bilindiği üzere, Ethem Sarısülük’ün öldürülme anını gösteren, MOBESE kameraları tarafından pek çok farklı açıdan çekilmiş görüntüler kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu görüntülerde, Ethem Sarısülük’ün kanuni bir hakkı olan protesto gösterisine katıldığı herhangi bir şiddet eylemi içinde bulunmadığı, taş atmadığı fakat göstericiler arasında olduğu görülmektedir. Ölenin çevresindekilerin sanık polise taş atıyor olması, kendisine verilen emirlere uymayarak, göstericilere saldırmayı seçen polis memurunun orada bulunan herhangi bir kimseyi vurduğunda haksız tahrikten faydalanmasını sağlamaz. Eğer polis memuru taş atanlardan birini vursaydı veya ancak Ethem Sarısülük gerçekten kendisine taş attıysa haksız tahrik indiriminden yararlanması düşünülebilir.
Mahkemenin gerekçeli kararı her ne kadar açıklanmadıysa da son derece açık olan kamera görüntüleri karşısında sanığın haksız tahrik indiriminden faydalandırılması bu bakımdan sorgulanmayı hak etmektedir. Ayrıca söz konusu indirimin en yüksek oran üzerinden yapılmasının makul gerekçesi de açıkça ortaya konulmalıdır.”
ZETE