Her ne kadar başlık Ahmet Hakan olsa da hemen hemen bütün tartışma programlarından aynı tadı alıyoruz. Daha doğrusu alamıyoruz. 10 15 kadrolu tartışmacı sırayla 2 3 kanaldaki tartışma programlarına farklı eşleşmelerle katılıyorlar.
Her ne kadar başlık Ahmet Hakan olsa da hemen hemen bütün tartışma programlarından aynı tadı alıyoruz. Daha doğrusu alamıyoruz. 10 15 kadrolu tartışmacı sırayla 2 3 kanaldaki tartışma programlarına farklı eşleşmelerle katılıyorlar.
Hepsi sabit fikirle programa çıkıyor. Kimse karşımdakini dinleyeyim, belki fikrim değişir, demiyor.
Şöyle deseler haklı olduklarını itiraf edeceğim: "Televizyon izlemekten bıktık, içeriklerin hepsi tek tip olarak bize iteleniyor, kanal değiştirmekten başka kontrolümüz yok, değiştirdiğimiz zaman da başka gereksiz içeriklere denk geliyoruz." Fakat böyle demiyorlar, diyorlar ki "Bütün ülkelerde propaganda makinası olarak kullanıldığı gerçeği bilinen televizyonu mutlaka izleyeceğiz, ama tartışma programı izlemeyeceğiz." Tartışma programlarında sadece çemkiren insanlar mı var? Hayır, çeşitli bilgiler de aktarılıyor, ama elbette ülkenin mevcut yönetimini aşağılamayacak şekilde yapılıyor bu iş. Arada insanlar insan oldukları için sesleri yükseliyor, doğru. Fakat bunu eleştirenlerin televizyonda soyunan arsız yaratıklara lafları yok, olayları tartışanlara ise çok sinirleniyorlar. Yalancı insanlar mı var tartışma programlarında? Hayır, nerdeyse hiç yok, çünkü herkes şüphelendiği bilgiye 2 dakika içinde ulaşır, bunu biliyorlar. Ülkemizin geçmişinden ve gerçeklerinden bahsediliyor çoğu zaman.
Onları izlemek, gazetelerini okumak, düşüncelerini takip etmek zorundayız. Yani o cephe ne yapıyor, ne ediyor görmeliyiz. Karşılaştırmalı olarak iki cepheden haberleri okuyarak ya da bir cephenin hiç bir şeyi haberleştirmediğini! görerek yapmalıyız bunu. Eğer yapmazsak bu eleştirdiğimiz karşı seçmenden bir farkımız kalmaz. Hatta öyle bir yapmalıyız ki bunu bu karşılaştırma beceresini karşıdan birisine bile aşılasak bu kazanç olur. Kendi tarafımızı okuyup karşıyı göremediğimiz için başımıza gelen geliyor zaten.