Ben de kendi telefonumdan söylediği şekilde bir video çektim. Hatta birkaç kez video çektim, bu videoları benim telefonumdan WhatsApp yoluyla Abdurrahman'a, Abdurrahman da odadakilerden birine gönderdi. O kişi de Ömer Şanlı isimli kişiye videolar gönderdi. Gönderilen videolardan birine onay verildi, sonra da videoyu benim Twitter hesabımdan paylaştım. Paylaşım işini odada bulunan kişilerin zorlamasıyla yaptım. Kendi özgür irademle yapmadım. Paylaşım işinden sonra Abdurrahman dışındaki dört kişi evden ayrıldı. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Evden çıkarken Abdurrahman'a 'Bu kişi kaybolmasın, senden biliriz' dediler. O gece Abdurrahman'ın evinde kaldım. Videonun paylaşılmasından sonra telefonumu uçak moduna almamı söylediler. Ben de bunu yaptım. Sonrasında Abdurrahman ile yemek yemeye çıktık. Yemek yerken tekrar Abdurrahman'ı aradılar. Abdurrahman da yemek yediğimiz yeri söyledi. Yine aynı dört kişi geldi, beni Abdurrahman olmadan ayrı bir araca aldılar. Kurtuluş parkına gittik. Orada Ömer Şanlı isimli kişi de bir araçla arkamıza yanaştı. Beni o araca aldılar. Araçta tanımadığım bir kişi daha vardı. Kurtuluş parkına giderken Alpaslan isimli kişi telefonumu benden istedi. Ben de yol boyu tehditkar konuşmaların etkisinde kalarak telefonumu verdim. Telefonumdan iki tane Tweet attı. Ömer Şanlı'nın aracına geçtikten sonra birlikte Ülkü Ocakları Genel Merkezi'ne doğru gittik. Yolda Ömer Şanlı bana 'Telefonu aç, soranlara iyi olduğunu söylersin, arkadaşımla birlikte kalıyorum de' diye söyledi. Ben de bunun üzerine telefonumu açtım. İkinci kez Ülkü Ocaklarına gittiğimde bana Ömer Şanlı 'Seni tatile göndereceğiz' dediler, sarıldılar, 'Sen günahından kurtuldun artık bizim kanatlarımız altındasın' dedi. Bir de ismini hatırlamadığım birisi de 'Vatanı sevmenin ağır bedelleri olur, sen de bunu ödüyorsun' dedi.
Ömer Şanlı ile genel merkeze giderken abim beni aradı, ben kendisine iyi olduğumu, Ankara'da arkadaşımla olduğumu söyledim. Abim de bana karakolda olduğunu, zor durumdaysam bunu belli etmemi söyleyince ben de kendisine 'aynen' şeklinde cevap verdim. İkinci gidişimde yaklaşık yarım saat, kırk dakika ülkü ocaklarında kaldım. Ben abimin arkadaşı benden konum istiyor, beni merak etmiş demem üzerine Abdurrahman ile birlikte eve gönderdiler. Abimin arkadaşına da bir sıkıntı olmadığını söylememi tembihlediler. Gece Abdurrahman'ın evinde kaldım. Abim öğleye doğru Ankara'ya geldi. Hamamönü'nde buluştuk. Gece abimin arkadaşıyla telefonda mesajlaştık. Abimle birlikte karakola gittik. Abimle buluştuğumda polis memurları abimin yanındaydı. Karakolda ifade verirken gece Burak isimli şahin emniyetten sorarlarsa ne şekilde ifade vermem gerektiğini söyledi. Sabah da Burak isimli şahit eve geldiğinde telefonda Ömer Şanlı ile beni görüştürdü. Bu kişi de nasıl ifade vermem gerektiği konusunda bana 'Beni kimse alıkoymadı, ben video içeriğini kendi rızamla doğru bularak söyledim' şeklinde ifadeler kullandı.
Emniyette bulunduğum süre içerisinde korktuğum için bu şekilde ifade verdim. Ayrıca ifademde bir hususun değiştirilmesi ile ilgili avukatlarımla polis memurları arasında tartışma çıktı, görevli olan amir bize müdürün bu şekilde ifade alınmasını istemediğini söylemesi nedeniyle ifade vermedim. Bu olaydan dolayı can güvenliğimden endişeleniyorum. (Can güvenliği yönündeki yetkili makamları mülki idare amirleri olduğu müştekiye anlatıldı) Beni genel merkez ve evde alıkoyan, beni tehdit eden (Ailem ve arkadaşlarım üzerinden) ve zorla bana video çektirerek birilerine iftira attıran, Abdurrahman'ın evine gittiğimizde arabada bana vurmaya çalışan Cem isimli şahıstan ve diğerlerinden şikayetçiyim. Abdurrahman isimli şahıstan herhangi bir şikayetim yoktur. Bu kişinin iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Hatta bana saldırıldığında kendisi araya girerek engel olmuştu. Ömer Şanlı isimli kişinin üzerinde silah...'
Afgan sever, suriyeli sever suudi sever, Türk sevmez Arap artığı MHP tayfası
Hudutu namus görmeyen gereksiz,mafya bozuntusu,Türk düşmanı ülkü ocakları
'Hudut Namustur' lafı MHP'li ülkücülere dokunmuş demek ki, demek ki vatan millet sakarya lafları hikayeymiş bunlara göre "çıkar namusmuş", çıkarlarına ters düştü mü ne hudut, ne namus, ne milliyetçilik kalmıyormuş!