Günde dünü arıyoruz. Hepimiz...
O da… Ben de… Evet sen de!
Günde dünü arıyoruz. Hepimiz...
O da… Ben de… Evet sen de!
O bazı anlar, bugün bile etkili yaşamlarımızda.
Aklımıza düştüğü anda adeta kurtarıcımız oluyorlar…
Uyuyakalınca üstümüze örtülen, anne kokan o hırka gibi... Köşede hiç durmadan yanan kuzine gibi...
Çocukken büyünce yapacaklarınızı düşlerdik, büyüdük çocukken yaptıklarımızı hatırlamaya çalışıyoruz….
Çocukluğun çocuklukta, gençliğin gençlikte kalması ne büyük haksızlık değil mi?
Dünya bizi her sıkıştırdığında yüksek tavanlı o salonda çalan Müzeyyen Senar’ı, defalarca bıkmadan izlediğimiz Hababam’ı, Barış Manço’dan kocaman bir alkış almayı, Adile Naşit’in ricasıyla uykudan önce süt içerek rüyaya dalmayı hatırlayarak bir mola veriyoruz hengameye.
'Bana bir yer bul. Biraz dinleneyim' diyen tüm komşularım için; o anı, güvenli bir limanı aramak istedik notalarda…
Sizlerden ricam:
Eve bir küçük mum yakın 🕯
Yanınıza yudumlayacak bir içecek alın
Alt komşu gelene kadar bağıra çağıra şarkıları söylemeye bakın.
Son parçada da sürpriz bir misafir alalım ;)
Derin Deliler hazırlıklar tamamsa hadi başlayalım...