1. Kural: Olmak istediğimiz kişi için olduğumuz kişiye haksızlık etmeyeceğiz.
Hayatta birçok zor evreden geçiyoruz, fakat asıl önemli olan yaşamdan tat almak, anda kalmak, özünü bulmaktır. Yani engellere odaklanırsak, yaşamınızdaki anlam kıvılcımlarını söndürmüş oluruz 2. kural bunu yapmamak olsun. Koşulların değil kararlarımızın ürünü olacağız.
“Bir gün, belki, keşke…” yakınımızdan bile geçemeyecek yasaklı kelimelerimiz ilan ettim. 3. kural bunları gördüğümüz yerde çabayla, inançla, şimdiyle yer değiştirmek olsun.
4. kural bir nota daha çalamayacak kadar yorulduğumuzu hissettiğimizde, aklımıza Hume'un şu sorusunu getirmek olsun: “Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek, niçin bu noktaya kadar geldik?”
En büyük yorgunluk, yapılmayı bekleyen işten gelir. Baştan başlamaktan yorulduğumuzda çalışmayı değil, vazgeçmeyi bırakacağız. Hatırlayalım amatörler doğru çalana kadar, profesyoneller ise yanlış çalmayana kadar prova yapan kişilerdi.
5. kural, çalışmak için vücudumuzun ve zihnimizin fit olduğu zamanları tercih etmek olsun. İç dünyamızda işler kötü giderken çalışmak faydadan çok zarar getirir. Böyle anlarda hata ezberleriz sonra bundan kurtulmak için daha çok vakit kaybederiz.
Zor zamanlarda belki mekan değiştirip, bir omuza, bulamazsak bir ağaca yaslanıp bir kedinin başını okşayıp, olmadı bir çiçek koklayıp o da yoksa gökyüzüne bakıp zihnimizi berraklaştırmak birbirimize sözümüz olsun.
6. kural: Ne çaldığımızın hiç bir önemi yok; zevkli değilse, onu doğru yapmıyoruz demektir. Çünkü Müzisyenlik bir şeyler üretirken zevkten ortaya çıkanın farkında olamadığımız anların toplamıdır.
7. kural yorumlamak istediğimiz eserin bestecisine karşı sorumluluklarımız olduğunu, bizim aktarıcı olduğumuzu unutmamak olsun.
İlla bir şey unutacaksak ellerimizi unutabiliriz.
Kant 'el beynin uzantısıdır.' Der. Ellerimize çaldırmaya çalışarak tüketeceğimiz zamanı düşünceye, analize ve nefesimize ayırmalıyız.
Hatırlayalım; derdimiz müzik olmak, enstrüman çalmak değil.
8. kural başarılı bir konserin ardından o akşam emeği geçenlerle birlikte kutlama yapmak olsun. Hak edilmiş mutluluğun doyasıya tadını çıkarın.
Ama ertesi sabah uyandığınızda hâlâ dünkü işi konuşuyorsanız başınız dertte demektir. Ne demişti Bruce Lee, “Mutlu olun ama asla tatmin olmayın.”
Tavrın olsun, tarzın olsun, hedefin olsun, çizgin olsun, prensiplerin olsun, farkın olsun, sınırların olsun; bir tek insanların gürültüsü kalbinin sesini duymana engel olmasın. Biliyorsun ki suyun üzerinde yürümeyi bile başarsan, ''kesin yüzme bilmiyordur'' diyenler hep olacak. 9. kural, onları değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi reddetmek olsun ;)
10. ve altın kural, iyi müzisyenden önce iyi bir insan olmak olsun.
Gecemizi gündüzümüze katıp
Zihnimizde ne kadar sınır varsa uçurumdan aşağı atıp
Kederi, umutsuzluğu, olmazları eskiciye satıp
Tıpkı bir bal arısı gibi, her türlü müzikten tadıp
mutluluk verip, mutluluk alacağız.
Yarın dünkü hatalarımızı tekrarlamamak için harika bir güne uyanacağız.
Ve siz her günaydınımı duyduğunuzda kulağınıza melodiler değil, aklınıza konuştuklarımız çalınacak.
Şimdilik bu kadar olsun komşular arada tekrar dertleşir, birbirimizi gaza getiririz. Sizi seviyorum ormanın yalnız yolcuları. Tekrar görüşene kadar farklı tarzlarda çaldığım müzikler yarenlik etsin gününüze…
Instagram
Facebook
YouTube
Twitter