Ah Be Hayat! Zafer Çika ve Demet Akbağ'ın Herkesi İmrendiren Muhteşem Aşkları ve Tanışma Hikayeleri

13.03.2019 - 15:41

Hayat çok mutluyken gelip size kendini hatırlatır ve gerçek yüzünü gösterir bazen. Demet Akbağ ve Zafer Çika'nın aşkını anlamak için birbirlerine nasıl baktıklarını görmek yeterdi... Ah be hayat!

Kaynak

Hayatın ne kadar da yalan dolan olduğunu yine bir kayıp haberiyle hatırladık. Demet Akbağ, bir tanecik eşini kaybetti. Onların birbirine ne kadar aşık olduğunu anlatmaya ise kelimelerimiz yetmiyor...

Bir tesadüf ya da muhteşem bir çekim onların buluşması. 1995 yılında BKM'nin Otogargara oyunu İzmir turnesinde sahneleniyor. Hani Demet Akbağ'ın hepimizin kahkahalarla güldüğü "Lahmacunun bıyıkları vardı" repliği olan oyun.

Oyundan sonra ekip toplanıp Çeşme'de bir mekana gidiyor. Tesadüf bu ya, Zafer Çika'nın da bir arkadaşı "Hadi gel" diyerek aynı yere davet ediyor. Zafer Abi İzmir'den kalkıp Çeşme'ye gidiyor ve bir bakıyor, karşı masada hayranı olduğu BKM topluluğu var.

Ortak arkadaşlar sayesinde Demet Akbağ ve Zafer Çika tanışıyor. Hatta tanışmadan önce Zafer Çika, Demet Akbağ'a zaten hayran bir adam olarak "Ne kadar hoşmuş" diye uzaktan bakıyor.

Kısa bir sohbet ediyorlar ve herkes hayatına kaldığı yerden devam ediyor. İşin komiği, Yılmaz Erdoğan yıllar sonra o gece için Zafer Çika'yı kendi hayranı sandığını ve "Ben 'hayranım gelmiş' derken, meğer benim bacıma mı sarkarmış?" diye anlatıyor.

Bir yıl boyunca kimse kimseyi görmüyor, iletişimde bulunmuyor. Bir sene sonra ekip yine turnede ve yine oyun sonrası aynı yere gidiyor. Demet Akbağ, Zafer Çika'nın arkadaşını görüp "Bana bakan o hoş adam nerde?" diye soruyor...

Soruş o soruş... O gün erkenden uyuyan Zafer Çika, bu haberi duyunca koşarak gidiyor müstakbel sevgilisinin yanına. Tarihler 19 Ağustos 1996... O günden sonra bir an bile ayrılmıyorlar işte!

Her an her dakika liseli aşıklar gibi el ele, diz dize birliktelikleri devam ederken İtalya'ya gidiyorlar. Amaç Galatasaray-Milan maçını seyretmek ve oracıkta evlenmek!

Demet Akbağ yıllar sonra "Biz 2-1 yenildik ama birbirimizi kazandık" diyor. 30 Ağustos doğumlu olan Zafer Çika'ya bir de o gün çok daha güzel bir haber veriyor: Demet Akbağ, oğulları Ali'ye hamile!

Küçük bir törenle İspanya'da evlenen çifte bir de Ali Çika katılınca muhteşem bir aile oluyorlar. 39 yaşında anneliği yaşayan Demet Akbağ "Alili hayat, hayatımın en güzel yılları" şeklinde ifade ediyor mutluluğunu.

Bu arada Zafer Çika İzmir'de, Demet Akbağ İstanbul'da yaşıyor. Demet Akbağ mesleğini bırakıp İzmir'e yerleşemeyeceği için Zafer Çika bir an bile düşünmeden çıkıp gidiyor İstanbul'a. "O kadar aşıktım ki, memleket bile değiştirebilirdim" diyor karısına olan aşkını anlatırken.

"Beni böyle yerimden, yurdumdan söken bir aşk olmasaydı, kolay kolay terk edebileceğim bir yer değildi İzmir! Hayatın gevşek temposuna alışmış bir İzmirli olarak her şeyi bırakıp Demet için İstanbul'a yerleştim. Hayata neredeyse sil baştan başlamak çok zordu. Yalnız iş hayatını değil, İzmirli olmanın avantajlarını da bıraktım. Mutlu olmak için çok güzel bir yerdir İzmir."

Böyle demiş Zafer Çika...

Hayatın getirdiği büyük bir olgunlukla "Kıymet bilinmesi gereken yaşta bulduk birbirimizi, hiçbir problem bu ilişkiyi sarsamaz" diyorlar. O kadar derin, o kadar kendinden emin bir sevgi işte...

Uzun süre baş başa kaldıklarında bile birbirlerinden hiç sıkılmadıklarını, aksine çok eğlendiklerini her fırsatta dile getirmiş Demet Akbağ.

"Demet, çabuk parlayıp çabuk sönen bir kadın ama onun öfkeli haline bile aşığım" diyebilecek kadar karısına hayran bir adam işte Zafer Çika.

Yıllardır herkes tarafından hem ayrı ayrı hem de çift olarak çok sevilen insanlar onlar. Bugüne kadar "sevgi" sözcüğü dışında isimlerini hiçbir şekilde anmadık, duymadık...

Birbirlerine olan aşklarını her an her saniye dile getiren ve yılların asla eskitemediği sevgi, saygı dolu bir ilişki onlarınki. Zafer Abi'nin Instagram paylaşımlarında bile yazdıklarını okurken bunu hissedebilirsiniz...

Hayat öyle zalim ki, mutlu bir tablonun ortasına hiç hesapta yokken kötülüğünü bırakıp gidiyor işte. Zafer Çika, çok sevdiği İzmir'ine giderken ve belki de ailesiyle yeni bir mutluluk planı yaparken çekip alıyor onu hayat.

Bir sabah uyanıyorsunuz ve hayatınızın en güzel dönemi sadece birkaç kişinin tanık olduğu bir anı olarak kalıyor ve hayran olduğunuz, aşık olduğunuz insanı arıyorsunuz... Yok! Çok üzgünüz Demet Abla...

Sevgili Demet Akbağ'a ve Ali'ye sabırlar diliyor, sevenleri olarak acılarını paylaşıyoruz. Siz hâlâ çok güzel bir ailesiniz. Güle güle Zafer Abi...

Demet Akbağ'ın Eşi Zafer Çika, Trafik Kazasında Hayatını Kaybetti

YORUMLAR

akyüz

13.03.2019

bu kadar güzel yaşayan insanların biraz daha zamanı olsa ya, Allah sevdiklerine sabır versin

Gamze Öznalbant

13.03.2019

Hepimizin yüzünü güldüren hayran olduğum kadın keşke hayat senin de yüzünü güldürebilseydi,Allah başka acı yaşatmasın inşallah size...

Jey

13.03.2019

arac hareket etmeden kemerinizi takin, arac icerisinde beklerken kemer takili olsun. Bu kemer isini neden cözemiyoruz biz toplum olarak ya? ne oluyor o kemerin sana zarari ne? tak şu kemeri arkadasim tak!

TÜM YORUMLARI OKU (15)

Ah Be Hayat! Zafer Çika ve Demet Akbağ'ın Herkesi İmrendiren Muhteşem Aşkları ve Tanışma Hikayeleri

Hayatın ne kadar da yalan dolan olduğunu yine bir kayıp haberiyle hatırladık. Demet Akbağ, bir tanecik eşini kaybetti. Onların birbirine ne kadar aşık olduğunu anlatmaya ise kelimelerimiz yetmiyor...

Bir tesadüf ya da muhteşem bir çekim onların buluşması. 1995 yılında BKM'nin Otogargara oyunu İzmir turnesinde sahneleniyor. Hani Demet Akbağ'ın hepimizin kahkahalarla güldüğü "Lahmacunun bıyıkları vardı" repliği olan oyun.

Oyundan sonra ekip toplanıp Çeşme'de bir mekana gidiyor. Tesadüf bu ya, Zafer Çika'nın da bir arkadaşı "Hadi gel" diyerek aynı yere davet ediyor. Zafer Abi İzmir'den kalkıp Çeşme'ye gidiyor ve bir bakıyor, karşı masada hayranı olduğu BKM topluluğu var.

Ortak arkadaşlar sayesinde Demet Akbağ ve Zafer Çika tanışıyor. Hatta tanışmadan önce Zafer Çika, Demet Akbağ'a zaten hayran bir adam olarak "Ne kadar hoşmuş" diye uzaktan bakıyor.

Kısa bir sohbet ediyorlar ve herkes hayatına kaldığı yerden devam ediyor. İşin komiği, Yılmaz Erdoğan yıllar sonra o gece için Zafer Çika'yı kendi hayranı sandığını ve "Ben 'hayranım gelmiş' derken, meğer benim bacıma mı sarkarmış?" diye anlatıyor.

Bir yıl boyunca kimse kimseyi görmüyor, iletişimde bulunmuyor. Bir sene sonra ekip yine turnede ve yine oyun sonrası aynı yere gidiyor. Demet Akbağ, Zafer Çika'nın arkadaşını görüp "Bana bakan o hoş adam nerde?" diye soruyor...

Soruş o soruş... O gün erkenden uyuyan Zafer Çika, bu haberi duyunca koşarak gidiyor müstakbel sevgilisinin yanına. Tarihler 19 Ağustos 1996... O günden sonra bir an bile ayrılmıyorlar işte!

Her an her dakika liseli aşıklar gibi el ele, diz dize birliktelikleri devam ederken İtalya'ya gidiyorlar. Amaç Galatasaray-Milan maçını seyretmek ve oracıkta evlenmek!

Demet Akbağ yıllar sonra "Biz 2-1 yenildik ama birbirimizi kazandık" diyor. 30 Ağustos doğumlu olan Zafer Çika'ya bir de o gün çok daha güzel bir haber veriyor: Demet Akbağ, oğulları Ali'ye hamile!

Küçük bir törenle İspanya'da evlenen çifte bir de Ali Çika katılınca muhteşem bir aile oluyorlar. 39 yaşında anneliği yaşayan Demet Akbağ "Alili hayat, hayatımın en güzel yılları" şeklinde ifade ediyor mutluluğunu.

Hayatın getirdiği büyük bir olgunlukla "Kıymet bilinmesi gereken yaşta bulduk birbirimizi, hiçbir problem bu ilişkiyi sarsamaz" diyorlar. O kadar derin, o kadar kendinden emin bir sevgi işte...

Uzun süre baş başa kaldıklarında bile birbirlerinden hiç sıkılmadıklarını, aksine çok eğlendiklerini her fırsatta dile getirmiş Demet Akbağ.

"Demet, çabuk parlayıp çabuk sönen bir kadın ama onun öfkeli haline bile aşığım" diyebilecek kadar karısına hayran bir adam işte Zafer Çika.

Yıllardır herkes tarafından hem ayrı ayrı hem de çift olarak çok sevilen insanlar onlar. Bugüne kadar "sevgi" sözcüğü dışında isimlerini hiçbir şekilde anmadık, duymadık...

Birbirlerine olan aşklarını her an her saniye dile getiren ve yılların asla eskitemediği sevgi, saygı dolu bir ilişki onlarınki. Zafer Abi'nin Instagram paylaşımlarında bile yazdıklarını okurken bunu hissedebilirsiniz...

Hayat öyle zalim ki, mutlu bir tablonun ortasına hiç hesapta yokken kötülüğünü bırakıp gidiyor işte. Zafer Çika, çok sevdiği İzmir'ine giderken ve belki de ailesiyle yeni bir mutluluk planı yaparken çekip alıyor onu hayat.

Bir sabah uyanıyorsunuz ve hayatınızın en güzel dönemi sadece birkaç kişinin tanık olduğu bir anı olarak kalıyor ve hayran olduğunuz, aşık olduğunuz insanı arıyorsunuz... Yok! Çok üzgünüz Demet Abla...

Sevgili Demet Akbağ'a ve Ali'ye sabırlar diliyor, sevenleri olarak acılarını paylaşıyoruz. Siz hâlâ çok güzel bir ailesiniz. Güle güle Zafer Abi...

Popüler İçerikler