Bu belgesellerde uyku felcinden 'rekabetçi dayanıklılık gıdıklama' sektörüne kadar her şey var.
Bu belgesellerde uyku felcinden 'rekabetçi dayanıklılık gıdıklama' sektörüne kadar her şey var.
'İlk günden itibaren normal bir aile tablosu çizdim ama hiçbiri doğru değildi. Sadece bir fanteziydi. 20 yıldır kardeşime yalan söylüyorum.'
Bu belgesel 18 yaşında motorsiklet kazası yapan ikizleri konu alıyor. Kardeşlerden biri hafızasını kaybediyor ve sağlıklı ikiz ona travmatik çocuklukları hakkında hiçbir şey söylememe kararı alıyor. Bu yalanı yıllarca sürdürüyor. Kazadan önceki hayatları hakkında yarattığı yalan, yıllar geçtikçe yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
'Katilin elini kolunu sallaya sallaya gezmesine izin veremezdim. Polis bunu yapmayacaksa, ben yapacaktım.'
Dizi şeklinde olan belgesel, New Orleanslı eczacı Dan Schneider'ın uyuşturucu satın alırken öldürülen oğlu Danny'in katilini adalete kavuşturmaya çalışmasını anlatıyor. Schneider, hayatına devam etmeye çalışsa da işi onu New Orleans'ta sahte bir doktor tarafından teşvik edilen opioid krizinin ortasına itiyor.
'Bu belgesel, 13 yazını Alaska'daki boz ayılarla kamp yaparak geçiren ve sonunda kız arkadaşıyla beraber ayılar tarafından yenen çevreci Timothy Treadwell'i konu alıyor. Timothy her şeyi kaydettiği için yaşanan her şey filme alınmış. Üzücü bir hikaye ama aynı zamanda büyüleyici.'
'Dalga havuzunda bir kişi daha ölmemeli. Dalga havuzunu kapatın.'
'Belgesel New Jersey'deki Action Park isimli eski bir su parkı hakkında. Çok fazla yaralanmaya neden olan parkın eski çalışanları ve oraya gitmiş insanlar neyin eğlenceli, neyin tehlikeli olduğunu anlatıyor. İnsanların nasıl yaralandıklarını animasyonlarla göstermişler, izlemesi çok zor. Bunun yanında parkta yaşanan bir ölümle alakalı röportajlar da var. 80 ve 90'larda çocukların nasıl büyüdüğünü de görüyoruz yani nostaljik olması hoş. Ancak kimse çocuğunun su kaydırağında elektrik çarpmasından ölmesini istemez.'
'Amerika'nın her yerinde gıdıklama hücreleri var. Her yerdeler...'
Muhabir David Farrier'in 'rekabetçi dayanıklık gıdıklama' hakkında kapsamlı bir soruşturma yapması, ortaya izlenmeye değer bir belgesel çıkartıyor. Farrier araştırdıkça her köşede garipliklerle karşılaşıyor ve sonunda sektör hakkında çok az kişinin bildiği karanlık sırları öğreniyor.
'Günah işledim mi?'
Bu film, toplu katliam yapmış Endonezyalı gangster Anwar Kongo'nun Endonezya soykırımı sırasında üstlendiği 'iş bitirici' rolüyle ilgili röportajlardan oluşuyor. Cinayetlerini anlatan Kongo, onları en sevdiği filmlerinin tarzında yeniden canlandırıyor.
Bu belgesel, boynuna bir bomba takıldıktan sonra bir banka soymaya zorlandığını söyleyen 'pizza bombacısı' Brian Wells'in davasını anlatıyor. Bu olayda hayatını kaybeden Wells'in, aslında suçlu olduğuna dair kanıtlar ortaya çıktı.
Bu belgesel, McDonald's Monopoly oyununda 'kazanan biletleri' büyük para ödülü vaatleriyle satan Jerry Jacobson hakkında. 'Jerry Amca' olarak da bilinen Jacobson, bu promosyonu yürüten ajansın güvenlik şefiydi ve kazandıracak biletleri çalıp arkadaşlarına, ailesine ve tanımadığı insanlara satıyordu. Yapımda, sahte piyango kazananların yanında, FBI ajanı Doug Mathews ile soruşturma hakkında röportajlar bulunuyor.
'Katie ve David, Zachary'i görebilmek için tek oğullarının katili olan kadınla iğrenç bir ilişki kurmak zorunda kaldılar.'
'Artık tek bir amacım var: filmim Zachary'e ulaşmamın tek yolu ve babasını sadece bu vasıtasıyla tanıyabilir.'
Kurt Kuenne tarafından, en iyi arkadaşı Andrew Bagby'e ithafen hazırlanan bu belgesel, Bagby'nin hamile kalan eski kız arkadaşı tarafından öldürülmesi hakkında. Kuenne, bu belgeseli Zachary babasını tanıyabilsin diye yaptı ve içinde Bagby'nin arkadaşları ve aile üyeleri ile röportajlar bulunuyor. Ayrıca film Bagby'nin ebeveynlerinin Zachary'nin velayetini almaya çalışmalarını ve sonunda oğullarının katiliyle velayeti paylaşmalarını anlatan bölümler de var.
'Sizi bu belgesel hakkında uyarmak istiyorum. Çoğu insanın izlemekte zorlanacağı olaylar var.'
Belgesel, 11 Eylül saldırısı sırasında Dünya Ticaret Merkezi'nde olduğunu iddia ederek online bir destek grubu kuran ve 'Dünya Ticaret Merkezi Hayatta Kalanlar Ağı' destek grubunun başkanı seçilen Tania Head'in hikayesini konu alıyor. New York Times tarafından ifşalanmadan önce, Tanya yaşadığı travma hakkında yıllarca söyleşiler yaptı. Öğrenildi ki 11 Eylül'de Tanya Amerika'da değilmiş ve 'nişanlısı' Dave'in ailesi onun adını daha önce hiç duymamış.
'Kendimi bildim bileli başka bir insan olmak istedim.'
'Nasıl bir insana dönüştüğüne dair hiçbir fikrimiz yoktu, sadece çok değişmişti.'
Yapım 12-13 yaşında kaybolan bir çocuğun yıllar sonra ailesiyle yeniden bir araya gelmesini anlatıyor. Bunu duymak içinizi ısıttı değil mi? O zaman söyleyelim, aile ile bir araya gelen adam gerçek çocukları değil, bunu sürekli yapan Fransız bir dolandırıcı. Bu belgeseli korkunç yapan şey, yaşanan olayların aile ve dolandırıcı ile yapılan röportajlarla anlatılması. Adam bunu neden yaptığını ve neden ailenin umutlarını yeşerttiğini sakin bir şekilde anlatıyor. Yaşananların yeniden canlandırmaları da olan belgesel tüyler ürpertici.
'Tanrı, benim hak ettiğim şeylere ulaşmamı engelleyen insanlar hakkında bir şeyler yapmamı istiyor.'
Belgesel, bir buçuk yılını 'Killdozer' ismini verdiği zırhlı bir buldozer inşa etmeye harcayan ve kin beslediği insanların yaşadığı Colorado kasabasındaki binaları yıkan Marvin Heemeyer'e odaklanıyor. Olaylar hem Heemeyer'ın kendi ağzından, hem de kasaba sakinleri tarafından anlatılıyor. Kendini mağdur olarak gösteren Heemeyer, kasaba sakinleri tarafından bir fanatik olarak tanımlanıyor.
Yapımda karısını ve yedi yaşındaki oğlunu öldürdükten sonra intihar eden Chris Benoit'in hikayesini izliyoruz. Benoit'in büyük oğlu ve baldızı Sandra ile yapılan röportajlar bulunan belgeselde, Benoit'in eylemlerinin arkasındaki neden soruşturuluyor. Katilin sözde steroid bağımlılığı, olası nörodejeneratif hastalığı ve yıllarca yaptığı güreş sporundan kaynaklanan kronik travmatik ensefalopatileri ele alınıyor.
'Vücudum üzerinde hiçbir kontrolüm yoktu. Ne kadar çabalasam da kollarımı ve bacaklarımı oynatamıyordum.'
'Çığlık ve ağlama sesleri duymaya başlardım. Cehennemdeki tüm sesleri duyabilirdim ve işte Gölge Adam o zaman gelirdi.'
'The Nightmare en sevdiğim filmlerden biri. Birkaç insan, uyku felci sırasında yaşadıklarını anlatıyor: epizod sırasında ne görüp duydukları ve bu halüsinasyonları ne ile ilişkilendirdikleri korkunç görüntülerle tekrar canlandırılıyor.'
Bu belgesel, Yosemite Ulusal Parkı'nda bulunan El Capitan tırmanışını ilk kez bitiren Alex Honnold'u konu alıyor. Deniz seviyesinden 2.307 metre yükseklikte olan kayaya tek başına tırmanan Honnold, ip ve koruyucu ekipman kullanmıyor.
New York'ta eroin bağımlısı olan bir çifte odaklanan belgeselde, gerçekliğe katkıda bulunan hiçbir anlatım, müzik ya da özel efekt kullanılmamış.
Bu belgesel, Florida'da bulunan ve dünyanın en büyük emeklilik topluluğu olan 'The Villages' hakkında. İleri yaşlarında aşk, anlam arayıp gerçekliğe tutunmaya çalışan dört insanı konu alan yapım, topluluğun yaptığı reklam ve gerçek arasındaki uçurumu gösteriyor.
Siz bu yapımlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...