Bir Oyun Bağımlısından Age of Empires Günlükleri

1.

5 ocak 1214: town center’ı kurduk elhamdülillah. ilk iş town center önünde kurbanlık koyun kesmek oldu. town center meydanına kurban kanını akıttık. dualarımızı ettik. artık sırtımız yere gelmez.

6 ocak 1214: civar çayırlıkta yemiş bulduk. çoluk çocuk herkes yemişe dadandı. sepet sepet yemiş getiriyorlar town center’a, durduramıyorum.

7 ocak 1214: numanlar’ın salih’i oduna yolladım. “tamam. yaparım. oduncu.” dedi, gitti. bu çocukta var bir gariplik, bir zeka geriliği.

8 ocak 1214: salih’ten haber yok. gitti gelmedi. peşine bizim atlı scout kaya bey’i yolladım. bu arada town center’ın yanına baraka inşa ediyoruz.

2.

10 ocak 1214: salih’i kurtlar yemiş lan. yarısını yemişler çocuğun. kalan yarısını ziyan olmasın, nimettir diye town center’a getirdik.

3.

12 ocak 1214: millet yemiş yemekten cırcır oldu, paçalardan gümbür gümbür akıyor. sabah karnım gaz dolmuş, bi pırt atayım çaktırmadan dedim demez olaydım patır patır sıçtık milletin içinde. neyse ki herkeste aynı dert. yemişi yasakladım. geyiğe girdik 4 kişi.

4.

15 ocak 1214: barakalar bitti. içeride asker eğitimi veriyorum. çoluk çocuğa sizi savaşçı yapacam diye tekme tokat dalıyorum. aynı spartadaki gibi.

20 ocak 1214: town center’ın kuzeyindeki arazileri mütaahhite verdik, kat karşılığı toplu konut yapacak. öyle tek tek ev inşa et çok masraflı oluyor.

5.

24 ocak 1214: yenice köyünün orada daş madeni var. öyle açıkta koca koca kayalar var. bizim deli ibrağam her sabah gidiyor oraya eşşek yükü daş getiriyor. Allah’ın delisi.

6.

26 ocak 1214: salih’i kapan kurt hatce bacının bacağını kapmış. bela oldu pezevenk hayvan.

27 ocak 1214: köyün her yeri deli ibrağam’ın getirdiği daşlarla doldu, akrebi çıyanı rahat vermiyor. yasakladım daş toplamayı.

4 şubat 1214: yenice köyüne giden yola yığdırıyorum daşları. ibrağam’a duvar ördürecem oraya. uğraşsın dursun pezevenk yoksa bize rahat vereceği yok.

7.

10 şubat 1214: ibrağam duvarın yarısını ördü lan. adamda deli kuvveti var. siperlik bile yapmış ama duvarın sağı solu açık, milletin iplediği yok gelen geçiyor giden geçiyor. Allah’ın delisi.

8.

12 şubat 1214: he bu arada kurdun peşine taktığım garnizon sonunda döndü. “nerede kaldınız yiğitler bunca zaman?” diye sordum, kurt çok uğraştırmış bunları. tepe bayır dolaşmışlar, işini bitirmişler çok şükür.

9.

14 şubat 1214: hamdolsun bugün ilk cumamızı kıldık. kıbleyi ararken zorluk çektik ama hallettik o işi. bir cami yapalım diyor hacı celal efendi ama biraz masraflı. biraz daha odun keselim hele dedim.

10.

21 şubat 1214: kurt hatce bacının öbür bacağını da kaptı. kadının boyu resmen yarı yarıya kısaldı. hala oduncu oduncu diye tutturuyor. biblo gibi kucaklayıp götürüyoruz ormana, orada kesiyor, alıp geri getiriyoruz.

22 şubat 1214: gençleri çağırdım “hani kurdu öldürmüştünüz bre mendeburlar” diye çıkıştım. ık mık ettiler, sonra biri öttü. karıya gitmiş ler. yenice köyünün oraya. kafir zındıklar. bizimkileri de ayartıyorlar.

30 şubat 1214: içimiz dışımız odun oldu. ormanın içine ettiler, daha kesiyorlar. bu millete bir şey demeyeceksin aslında, bokunu çıkarıyorlar. gece gündüz yatan uyuyan yok, paso odun. bak gene getiriyor pezevenkler. koyun onu da diğerlerinin yanına..

11.

2 mart 1214: bu sabah deli ibrağam geldi soluk soluğa, duvarı bitirmiş. bir de kule yapmış. “ne kulesi?” dedim, aldı götürdü beni. bayağı yapmış kule. adamlara haber verdim bir okçu eğitim merkezi kuracaklar, kule için.

12.

5 mart 1214: yeniceli kafirler ormanda hıdoların yaşarı sıkıştırıp dövmüşler. ağzı burnu kan içerisinde geldi bu. çavuşun getirdiği koyunlar bunlarınmış, geri istiyorlar. yediğimiz koyunlar, nasıl getirelim? bakacaz çaresine.

6 mart 1214: yenice’ye altı eşşek yükü yemiş gönderttim, çuval çuval. “dalga mı geçiyorsunuz lan bizimle” diye kızmış bunlar. taa deli ibrağam’ın duvarına kadar gelmişler. aşağıdan küfrediyorlar dışarı gelin diye. bir tanesi kılıçla girişti duvara. herkes ayrı bir deli.

13.

10 mart 1214: sakallı bir hacı geldi kasabaya. mübarek yüzlü biri. yatacak yer verdik. bizim hacı celal efendi kıllandı biraz.

14.

12 mart 1214: et-yemiş, et-yemiş nereye kadar. elimiz yüzümüz kaşınır oldu. bayırın aşşaya tarlalar yaptık. soğan, patates, fasulya ektirdim. yavaş yavaş medenileşiyoruz, hissediyorum.

16 mart 1214: köyden adamlar birer birer eksilmeye başladı. noluyor anlayamadık. eminelerin fatma da kayboldu bugün.

30 mart 1214: akşam tarladan dönerken sakallı hoca ile karşılaştım. takmış peşine bizim köyden dört genci hulalu holalu diye diye götürüyor bunları. “lan oğlum nereye durun bekleyin” dediysem de dinletemedim. çekti gittiler. ben senin sakalını… yasakladım köye girmesini.

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi