Ağaoğlu'nun Evinde Kaç Kitap Var? Avrupa'da Zengin Evlerinde Kaç Kitap Olduğu Araştırıldı, Türkiye Çuvalladı!

Okumak güzel şey. Hayata dair yeni bakış açıları kazanmanın belki de en kuvvetli yolu... Ama ne kadar kitap okuyoruz, hatta ölçeği genişletelim, zenginlerimiz ne kadar okuyor?

Avrupa çapında yapılan bir araştırma hepimizin aklına takılacak bu soruyu derinlemesine irdeledi.

İyi bir kitabın bizde yarattığı ufuk genişlemesini hiçbir deneyim sağlayamıyor. Bunu bile bile ihmal edebiliyoruz kitapları.

Kimi zaman YouTube'a, kimi zaman televizyona dalıp gidiyoruz, zaman geçiyor.

Bunların hiçbiri olmasa bile odaklanmanın imkansız olduğu mobil dünyada bildirimler iki sayfa okumayı imkansız hale getiriyor.

Belki artık Vine ve Google Hangouts bildirimleri tarih oldu ama bir şeylere vakit ayırmak hayli zor.

Hal böyle olunca kitaplar 'okumayı sevdiğimiz' ama bir türlü okumadığımız o uzağımızdaki dost olarak kalıyor.

Bu dostumuzla ilişkimizi verilere dökmek için Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün yürütücüsü olduğu PISA bir araştırma yaptı.

Kitaplara ne kadar önem verdiğimiz ortaya çıktı. Özellikle de sabahın erken saatlerinde yollara düşüp akşam yorgunluğuyla evine kavuşan orta sınıf bir yana kalburüstü olarak nitelendirdiğimiz gelir seviyesindeki katılımcıların.

İşte karşımıza çıkan tablo böyle.

PISA-2015 raporundan türetilen bu haritaya göre Avrupa ülkelerinde en üst sosyoekonomik dilimdeki evler hedef alındı. Bu dilimde yer alan kişilerin evlerinde ortalama olarak kaç kitap olduğu verisi hayli ilginç.

İlk sırada Lüksemburg var, ortalama 423 kitap.

Bu kitaplık bir zengine ait değil fakat Lüksemburg Saray Kütüphanesi'nin sadece bir kesiti. Kitaplara olan ilgilerini anlamak için sadece bu detay bile yeterli olabilir.

En üst sosyoekonomik seviyeye sahip kişilerin ortalama kitap sayısında ikinci sıra ne Finlandiya ne Almanya'nın.

Macaristan!

Macaristan zenginleri de okumayı sevenlerden. Ne kadarını okuduklarını bilmemiz mümkün değil fakat ortalama olarak evlerinde, kütüphanelerine dizili 414 kitap var.

Norveç'te en üst sosyoekonomik seviyedeki kişileri şöyle temsil edersek...

Evlerinde ortalama 322 kitap var. Böylece Avrupa sıralamasında üçüncüler.

Peki, Türkiye bu listede nerede?

Yani Türkiye'de sosyoekonomik olarak en üst seviyedeki kişilerin okuma alışkanlığı üç aşağı beş yukarı nasıl?

Milyar dolarlık servetler bir yana, zenginlerimizin alışkanlıkları araştırma ekibi tarafından da merak edilmiş ve projeye dahil edilmiş. Türkiye'de üst gelir seviyelerindeki evlere bakıldığında, kütüphanelerde ortalama 179 kitap var. Listede bizim ardımızda birkaç ülke var, bunlardan biri 172 kitapla Hırvatistan.

Araştırmanın nasıl yapıldığı, kişilere direkt olarak sorulup sorulmadığı, kaç kişiyle yapıldığı soru işareti olsa da...

Okuma alışkanlıklarımız zengininden fakirine, hepimiz için kendimize yöneltilecek bir tutam eleştiri barındırıyor.

Acaba kaçımız zenginliği daha fazla bilgi ve öğrenme aşkıyla kodluyor? Peki, siz bu araştırma konusunda ne düşünüyorsunuz?

Popüler İçerikler

Eşit Maaş Alan Çiftin Ev Geçindirme Hakkındaki Anlaşmazlığı Twitter'ı İkiye Böldü
Hazal Kaya, “Neden Orada Oturmuyorum?” Diye Hesap Soran Erkekleri Koruma Derneği Başkanına Fena Laf Soktu
Numan Kurtulmuş’un "Anayasanın 3. Maddesi Değişebilir" Önerisi Büyük Tepki Topladı
YORUMLAR
08.05.2019

21.yy zenginlerinin kitapla bir ilgisi oldugunu sahsen dusunmuyorum. Guzel aksesuardir duvarlarda. Agaoglu bu icerik uzerine gidip 10 bin tane kitap alip evine koysa kulturlu mu sayilacakti? ozel hayatlarindan ziyade halkin arasinda ne yaptiklarina bakalim derim, bizimki 25bin nakitle gezdigini gosteriyor, digerleri 3-4 kizla etkinliklere katiliyor. Yahut kadinsa cogunlukla milyon dolarlik mucevherlerle “elinizdekinin kiymetini bilin, her sey para degil” anlaminda kursu konusmalari yapiyor

08.05.2019

Aldığınız kitapları geri getirin lan ileride zengin olursak ülkeyi temsil edeceğiz. Gecelik ilişkilerden hoşlansaydım İstanbul'da kitap kalmazdı. Dur şunu da bardan pardon kitaplığa kaldırim.

08.05.2019

Okumanın zihinsel zenginliğe yelken açmak olduğunun farkında olmak; cehaletin prim yaptığı ülkelerde anlaşılamaz. "kıroyum ama para bende" konseptine ayak uyduran herkes ulusal cehaletimizden sorumludur.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ