Bir filmi size sevdiren şey ne? Konusu, oyuncuları, yönetmeni... Şüphesiz bir filmi sevmenizde bu unsurların hepsinin büyük etkisi var fakat ilk izlenim afişle başlar. Filmin afişi sizi kendine çekiyorsa film 1-0 öne geçer. Sizin için listelediğimiz filmlerin hepsi, sıkıcılıktan uzak ve yayınlandıkları anda büyük ses getirmiş afişlere sahip. Listedeki afişleri gördüğünüzde neden bahsettiğimizi anlayacaksınız. Buyurun, başlayalım!
Bu zamana kadar onlarca korku filmi görmüş olmalısınız. Ama aralarında Saw serisine benzeyen bir film bulmanız neredeyse imkansız. Ustaca tasarlanmış bir planın eseri olan Saw, izleyen herkesin kanını donduran fakat yine de izlemekten bir türlü vazgeçemediği filmlerden. Filmin afişini yakından incelerseniz onca metal parçasının arasındaki insan yüzünü görebilirsiniz. Filmin karmaşıklığına göndermede bulunan bu afiş, bize ipuçları vermesi açısından oldukça önemli bir tasarıma sahip.
A Christmas Carol, herkesin hayatında en az bir kez izlediği filmlerden. Çevresi tarafından pek de iyi anılmayan Ebenezer Scrooge'un sizi bir yandan üzecek bir yandan da içinizi ısıtacak öyküsünü siz de çok seveceksiniz. Filmin afişinden de anladığımız gibi ölümle karşı karşıya gelen Ebenezer Scrooge'nin bu durum karşısındaki tutumu oldukça ilginç. A Christmas Carol'un farklı uyarlamaları olsa da her film aynı konuyu işliyor ve izleyicisine oldukça keyifli anlar yaşatıyor.
Moonlight, Oscar kazanmış bir film. Filmin Oscar almış olması bazı izleyiciler tarafından şiddetle eleştirilse de genel tutum filmin bu ödülü hak ettiği yönünde. Öte yandan, film aldığı Oscar'ın yanı sıra, bütün hikayeyi yansıtan afişiyle de çok konuşuldu. Baş karakterimizin çocukluğundan yetişkinliğine çıktığımız yolculukta, onun kendisini keşfetmesine şahitlik ediyoruz. Farklı yaş grubundan oyuncuların böylesine uyum içerisinde bir bütün oluşturabilmesi ise filmin en etkileyici yönlerinden biri.
Perfume, roman uyarlaması olan filmlerden biri. İçerisinde oldukça çarpıcı sahneler bulunduran bu film, bir seri katil öyküsünden çok daha fazlası. Filmin afişi oldukça akıllıca tasarlanmış çünkü öykü gül yaprakları ve insan derisinin benzer yönlerinden yola çıkılarak anlatılıyor. Eğer Perfume'ü izlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ediyoruz. Ama baştan uyaralım, filmin etkisinden çıkmanız birkaç gün sürebilir!
The Game aklın sınırlarını zorlayan bir film. Film boyunca Sean Penn'in usta oyunculuğunu izlemekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. ''Ben mi deliriyorum yoksa onlar mı?'' sorusunu defalarca sordurtan bu film, baş karakterimizin içine düştüğü ve ne yaparsa yapsın çıkamadığı bir oyunu anlatıyor. Filmin afişi de tam olarak bu oyundan yola çıkılarak tasarlanmış durumda: Oldukça sade ama bir o kadar da etkileyici. The Game filmini hala izlemediyseniz şiddetle öneriyoruz. Zira filmi izledikten sonra afişin çok daha anlamlı ve mantıklı geleceğine eminiz.
Little Miss Sunshine, bir aile komedisi olmaktan çok daha öteye geçmiş bir film. İçerisinde ağır bir hüzün barındıran Little Miss Sunshine'ın afişinde filmin en çarpıcı sahnelerinden birinin görseli kullanılmış. Her üyesi birbirinden oldukça farklı olan bir ailenin ortak bir amaç için çıktıkları yolu konu edinen film, size dolu dolu anlar yaşatıyor. Usta komedyen Steve Carell'ı da bu zamana kadarki rollerinden oldukça farklı bir karakterde izleme fırsatı buluyoruz. Little Miss Sunshine, izlediğinize asla pişman olmayacağınız filmlerden biri.
Room, gerçek bir olaya dayanan ve izleyenlerin yüreğinin parçalanmasına neden olan bir film. Filmin afişini incelediğinizde mutlu bir sahneye tanıklık ettiğinizi düşünüyorsunuz. Ama afişteki ayrıntıların belirginleşmeye başlamasıyla içinize derin bir hüzün çöküyor. Oldukça ince düşünülerek tasarlanan bu afiş, eminiz filmi izledikten sonra çok daha anlamlı bir hal alacak. Room izlerken gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız bir film, şimdiden iyi seyirler!
Logan, Hugh Jackman'ın oyunculuk performansına hayran kalacağınız en çarpıcı Marvel filmlerinden biri. Filmin afişi, insan doğasına güzel bir gönderme yapıyor. Filmin konusu hakkında da ipuçları veren afiş, savaşmaya hazır birinin bağlılıklarına değinmesi yönüyle oldukça beğenildi.
American Beauty, konusundan çok afişiyle popüler olmuş bir film. Afişteki gül, filmde bol bol gördüğümüz gül yaprakları sahnesini hatırlatıyor. American Beauty, birbiriyle alakası kalmayan üyelere sahip bir aileyi anlatsa da aslında her üye kendi içerisinde farklı yaralar taşıyor. Afişteki gül de bu yaralardan birisi. Filmi izlediğinizde neden bahsettiğimizi çok iyi anlayacaksınız!
Otomatik Portakal, vizyona girdiği yıllarda ağır eleştiriler alan fakat buna rağmen başarısı engellenememiş bir film. Usta yönetmen Stanley Kubrick'in yönettiği Otomatik Portakal, ağır bir sistem eleştirisi aynı zamanda. Baş karakterin tek gözüne taktığı kirpikler filmin önemli bir detayını oluştururken bu durum filmin afişine de yansıtılmış. Sade ama çarpıcı olan bu afiş, günümüzde hala büyük bir hayran kitlesine sahip olan Otomatik Portakal filminin önemli unsurlarından biri.
Inglourious Basterds (Soysuzlar Çetesi) bir döneme damga vurmuş bir film. Filmin afişi aslında konuya dair ipuçları verse de afişteki dikkat çeken en önemli unsur, üst üste binmiş olan siyasi işaretler. Savaşın kanlı yüzünü gösteren afiş, akıllıca bir şekilde tasarlanmış. Filmde Almanya işgali altındaki Fransa'nın yaşadığı zorlu dönemler anlatılıyor. Konusu ile izleyicileri kendine bağlayan filmin sevilmesinde şüphesiz usta oyuncu kadrosunun da etkisi var. Brad Pitt'i bu zamana kadarki rollerinden oldukça farklı bir karakterde izlediğimiz Inglourious Basterds eleştirmenlerden de tam not aldı.
The Pianist, dünya çapında ses getirmiş bir film. Adrien Brody'nin filmdeki eşsiz performansı, kendisine bolca ödül kazandırdı. Filmin afişine ilk baktığınız anda aslında her şey gayet normal görünüyor. Ama kısa sürede afişteki ayrıntılar sizi içerisine çekiyor. Piyano çalan kişinin kolundaki simge, filme dair çok büyük ipuçları veriyor. Uzun uzun yorumlanmayı hak eden bu afiş, filme dair oldukça değerli bilgiler veriyor. Sanat ve savaşın bir arada olması ancak böylesine net ve açık anlatılabilirdi. The Pianist, bunca mücadelenin içerisinde hayatta kalmaya çalışan sanatın öyküsü.
Kuzuların Sessizliği, vizyona girdiği yıl büyük bir etki yaratmıştı. Şüphesiz bu etkide filmin afişinin de büyük bir payı var. Aslında korkunç bir öğe barındırmamasına rağmen görenleri oldukça huzursuz eden bu afiş, yaratıcı tasarımı sayesinde hala büyük bir beğeni toplamaya devam ediyor.
Life is Beautiful, oldukça iç burkan bir hikayeden esinlenerek oluşturulan bir film. Afişinden yola çıkarak mutlu bir aile filmi olarak izlemeye başladığınız bu film, akılalmaz acılarla dolu bir hikaye anlatıyor. Life is Beautiful'un afişini bu kadar özel yapan şeyse afişte gördüğümüz mutlu aile tablosunun, filmi izlediğimiz süre boyunca aklımızdan çıkmıyor oluşu. Eminiz ki bu film sizi derinden sarsacak fakat yüzünüzde oluşan tebessüme de engel olamayacaksınız.
The Dark Knight, izleyen herkesin tekrar izlediği ve her izleyişinde ayrı bir keyif aldığı filmlerden. Heath Ledger'ın olağanüstü joker performansıyla hepimizin aklına kazındığı bu film, belki de en iyi Batman filmi. Christopher Nolan gibi usta bir ismin yönetmenliğini yaptığı The Dark Knight hakkında konuşulacak çok şey var ama bunlardan en önemlilerinden biri filmin afişi. Batman'in Gotham'daki hakimiyetini hepimize gösteren bu afiş, aslında onun karanlık yönüyle de yüzleşmemizi sağlıyor.
tamam filmler güzel de afişlerin ne anlattığını açıklasaydınız. bu kadar boş içerik olamaz. "Piyano çalan kişinin kolundaki simge, filme dair çok büyük ipuçları veriyor. Uzun uzun yorumlanmayı hak eden bu afiş, filme dair oldukça değerli bilgiler veriyor." bu ne la? spoiler vericeksen ver. başına uyarı koy. hiç elekten süzgeçten geçmiyor mu bu paylaşımlar yaaaaaa? editörler! bir okuyup öyle paylaşın lan!
Evet Logan filminin afişindeki mantık hatası çok konuşulmuştu. Gerçekten yaratıcı bir hata :)