Afet sonrası bireyler için direnç geliştirme yani; insanların hayatta kalma, uyum sağlama ve yaşadıkları üzüntü ve kaygılardan kurtulma yeteneği, önemlidir. Çocuklar afetten çok etkilenirler ancak onların direnç geliştirmek için doğuştan sahip oldukları oyun oynama yetenekleri vardır. Çocukların öncelikli fiziksel ihtiyaçlarını karşılayarak ve oyun alanları sağlayarak, çocukların dayanıklılığını destekleyebilir ve dolayısıyla kırılganlıklarını azaltabiliriz. Çünkü çocuklar oyun sırasında özgürdür, rahattır ve kendini güvende hisseder.
Özellikle travmatik ya da üzücü olay yaşadıklarında oyun oynamak onların kaygılarından, endişelerinden arınmalarına, kendilerini güvende hissetmelerine olanak sağlar. Çocuklar böylelikle yaşadığı zorluk karşısında direnç ve dayanıklılık geliştirir. Oyun, çocukların travmayla başa çıkmalarına ve travmadan kurtulmalarına yardımcı olmak için güçlü bir araç olabilir. Güvenli, eğlenceli oyun alanları, şefkatli ilişkiler ve ortamlar sağlamak çocukların olumsuz duygularının azalmasında faydalı olacaktır.
Afetlerden sonra, çocukların rutin ve normallik duygusu zedelenir. Bu yüzden onlara güvende hissettikleri, düzenli, tutarlı rutinleri olan ortamlar oluşturmak gereklidir. İlk adım onlara güvende olduklarını hissettirmektir. Çocuklar deprem sırasında ve sonrasında yaşananları anlatmak isteyebilirler. Anlatmalarına izin verilmeli, sabırla dinlenmeli, ancak sonunda çocuklara “artık güvendesin” denilmelidir. Çocuklar oyunlarında, oluşturdukları hikayelerinde, çizdikleri resimlerinde yaşanan depremi anlatabilirler. Yine aynı şekilde onların duygularına ve düşüncelerine saygı duyulmalı ve sonuçta artık güvende olduğu belirtilmelidir. Oyunlarını ve hikayelerini mutlu sonla bitirmeleri sağlanmalı, yalnız olmadıkları onlara yardım eden insanlar oldukları ifade edilmelidir.
Burada önemli bir konu da çocuklar arasındaki bireysel farklılıklardır. Her çocuk depreme karşı farklı tepkiler gösterebilir, farklı düzeyde ve şekilde etkilenebilir. Çocuklar iyi bir şekilde gözlenmeli, onların neye ihtiyacı olduğu belirlenmelidir. Çocukların depremle ilgili medyada yer alan haberlere maruz kalmasını en aza indirilmelidir.
- Peki bu süreçte çocuklarla nasıl oyun oynayalım?
Çocuklar bu süreçte aslında hayali, yaratıcı, hareketli oyunlar, top oyunları, iletişime dayalı ve manipülatif oyunlar, taklit oyunları, müzikli oyunlar oynayabilir, drama, şarkı söyleme, boyama, resim yapma, dans etme, hikâye, masal dinleme, okuma gibi etkinlikler yapabilirler. Bu tür oyunlar için oyuncak bebek, kukla, dolgu oyuncaklar, kırtasiye ve boyama malzemeleri, ahşap ve plastik bloklar, masa oyuncakları, kavram materyalleri, oyun hamurları, hayvan figürleri, resimli kitaplar gibi eğitim materyalleri kullanılabilir.
Bunun yanında çocukların rahatlamaları için nefes-gevşeme oyunları oynanabilir. Çocuklar hem grup hem de bireysel -serbest oyun oynamaları için teşvik kendisi liderdir. Deprem gibi çocukların kontrolleri dışında gelişen olaylarda çocukların kendi kontrollerinde olan oyun oynamaları önemlidir. Çocuklara oynamak istedikleri oyun ve oyuncaklar konusunda seçme şansı verilmeli, oyun oynama konusunda çocuklar zorlanmamalıdır. Çocukların kayıplar yaşamalarından dolayı oyunlarda rekabete dayalı süreçler olmamasına (kazanan-kaybeden) özen gösterilmelidir.
Oyun oynamanın iyileştirici gücü vardır. Çocuklar doğal olarak bu gücü içlerinde barındırırlar. Çocukların özgürce, mutlu şekilde oyunlar oynamalarını sağlamak yetişkinler olarak temel görevlerimizden biridir.
- Teşekkür ederim hocam.
Instagram
Twitter
LinkedIn
Facebook
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.' ©Onedio