DW Gündem'in aktardığı bilgiye göre, raporun Türkiye bölümünde 'Yargı gücü, adil yargılanma güvencelerini ve hukuki usulleri hiçe saydı ve aşırı geniş tanımlanmış terörle mücadele yasalarını, uluslararası insan hakları hukuku gereğince koruma altında olan fiilleri cezalandırmak için kullanmayı sürdürdü' denildi.
Bazı yargı mensupları ve hukukçuların 'mesleki görevlerini meşru biçimde yerine getirdikleri için' yaptırımlara maruz kaldığını ifade eden raporda 'Gazeteciler, siyasetçiler, aktivistler, sosyal medya kullanıcıları ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu kişilere yönelik gerçek veya varsayılan muhalefetleri nedeniyle yargı tacizi devam etti' ifadelerine yer verildi.