Bazılarımız korkmayı ve beraberinde getirdiği adrenalin duygusunu sevse de, öyle yerler var ki insanı gerçekten topuklarını vura vura kaçırabilecek güçte. Periler veya efsaneler gerçek olmasa bile bu yerler sadece görünüşleriyle bile insanları ürkütebilecek bir atmosfere sahip. Gelin bu yerlere birlikte göz atalım.
Amerika'nın en lanetli mekanlarından biri olarak anılan bu bina, bir erkek okulu iken daha sonradan 1912'de akıl hastanesine dönüştürülmüş. Hastalarla pek çok deney yapılmış ve binlerce intihar yaşanmış. Hatta binanın içinde kapısında 'intihar banyosu' yazan bir yer bile bulunuyor. İçerisinde çok fazla paranormal şeyler olduğu düşünülüyor.
Stephen King 'Cinnet' kitabındaki Overlook Hotel için buradan esinlenmiş. Hatta bu otelde yapılan turlarda insanları otelin kullanılmayan ve perili olduğu düşünülen bölümlerine götürüyorlar. İnsanlar hayaletlerin fotoğraflarını çektiklerini iddia ediyorlar.
Alman jeologlar son zamanlarda Herxheim bölgesinde 7 bin yıl öncesinden kalma insan kemikleri keşfettiler. Buraya kadar her şey normalken kemikleri inceledikleri zaman derilerinin yüzüldüğü ve çiğnendiğini buldular. Hatta kemiklerin iliklerine kadar yenmişti. Bu da bölgedekilerin yamyam olduğunu hatta daha kötüsü, birbirlerini yediklerini gösteriyordu.
1912'de Josiah ve Sarah Moore çifti, dört çocukları ve evlerine yatıya davet ettikleri iki arkadaşları ile birlikte eve gelen bir katil tarafından öldürüldüler. Katil işi bittikten sonra kurbanların yüzlerini tek tek bezle kaplayıp aynaların üzerini de örtmüştü. Gece evde kalabileceğiniz veya ziyaret edebileceğiniz turlar bulunmakta. Bu turlara katılan insanlar genellikle evde bir şeyler olduğunu söylüyorlar.
1986'da yaşanan felaket yüzünden boşaltılan şehrin, bir kısmına girmek hala yasak. Yüksek radyasyon yüzünden hayatını kaybeden insanların yanı sıra deformasyon yaşayan canlılar da bulunuyor. Bu terk edilmiş şehre ait pek çok efsane ve teori var.
Bir çölün ortasında bulunan devasa çukur, 1971'de bir grup jeolog tarafından bulunmuş. Metan gazının yayılmasını engellemek için krateri ateşe veren bilim adamları, ateşin birkaç saat sonra sönmesini beklerken 40 yıl olmuş.
Asıl ismi Kuzey Yungas Yolu olan bu yol metrelerce yükseklikte bulunuyor ve dünyanın en tehlikeli yollarından biri seçilmiş. Tek bir arabanın zor geçtiği yol, üstüne üstlük çift yönlü olarak kullanılıyor.
Bu köyün ilginç bir hikayesi var. Köy gittikçe ve gittikçe küçülüyor çünkü zamanla birçok sakinini kaybediyor. Daha sonra köyünü kaybetmek istemeyen bir adam bomboş köy için 300'den fazla oyuncak bebek yapıyor ve onları köy sakinleri gibi her yere yerleştiriyor.
Bu mağaranın içinde 14 insan iskeleti bulunuyor ve bunların yarısı çocuklara ait. Bu insanları Maya tanrılarına kurban etmek için kafalarına ağır bir cisimle vurduktan sonra bu mağaraya atmışlar. Şu anda mağaranın bu bölümüne ulaşmak için mağara ağzından yüzmeye başlayıp, uzun bir nehri geçmeniz gerekiyor.
Dünyanın en korkunç kaleleri arasına giren Leap Kalesi'nin, 1500'lerden beri içinde geçen binlerce intihar ve idamdan dolayı bütün o insanların ruhlarına ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.
Eskiden bir okulken daha sonradan hapishaneye çevrilen bu binada 14 binden fazla insan ölmüş. Mahkumların çoğu çeşitli işkencelere maruz kalmış. Günümüzde müze ziyarete açık fakat ürkütücü havası ziyaretçilerini korkutmaya devam ediyor.
1898' de Tüberküloz teşhisi konan insanlar için bir sanatoryum olarak yapılan bina daha sonradan Naziler için bir askeri hastaneye çevrildi. Önce tüberkülozdan acı çeken insanların ölümleri daha sonra hayatını kaybeden askerler bu yeri lanetli bir hale getiriyor.
Bu orman Romanya'nın meşhur Transilvanya bölgesinde bulunuyor ve 'Transilvanya'nın Bermuda Üçgeni' unvanına sahip. Bölgede öldürülen köylülerin ruhlarının gezdiği inanışı varken aynı zamanda da birçok komplo teorisi üretiliyor. İnsanlar bu bölgeye giren insanların bir daha çıkamayacakları riskine sahip olduğunu düşünüyor. Bir şekilde hayatta kalmayı başaranların ise çıktıklarında vücutlarında açıklanamayan yaralar ve yanıklar bulunuyor.
Kuzguncukta bulunan bu köşkün restorasyonu, işçilerin hayalet gördüklerini söyleyerek kaçtıkları için pek çok kere tamamlanamadan kaldı. Restorasyon en sonunda bitmiş olsa bile işçilerin birkaçının hala psikolojik tedavi gördüğü söyleniyor.
Siz bu yerler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım