Adnan Oktar Örgütünün 'Kız Tavlama İmamı' Bora Yıldız Hakkında Kediciklerin Çarpıcı İfadeleri Ortaya Çıktı

140journos'un Adnan Oktar örgütü hakkında gerçekleri anlattığı 'Kedicik' belgeseli büyük yankı uyandırdı. Belgeselin en çok dikkat çeken isimlerinden biri de Bora Yıldız'dı. Örgütün 'Kız Tavlama İmamı' olarak adlandırılan Bora Yıldız hakkında Kediciklerin mahkemede verdiği ifadeler ortaya çıktı. Açıklamaların her bir detayı şoka uğrattı.

Kedicik belgeseli, 140journos tarafından Adnan Oktar cemaatinin detaylarıyla izleyicilere sunulurken, belgeseldeki en dikkat çekici figürlerden biri Bora Yıldız oldu.

Adnan Oktar örgütünün kadınları turnike sistemiyle aldatarak içerisine çektiği iddiaları yargı sürecindeyken, Bora Yıldız'ın örgütün önemli bir parçası olduğu ortaya çıktı.

Kadınları örgüte dahil etme sürecinde önemli bir rol oynadığı söylenen Yıldız'ın adı, bu konuda sıklıkla gündeme geldi.

Adnan Oktar örgütü hakkındaki tartışmalar devam ederken, sosyal medyada Kediciklerin ifadeleri paylaşıldı.

TikTok'ta yayınlanan bir videoda, Kediciklerin mahkemede Bora Yıldız hakkında dile getirdiği çarpıcı iddialar büyük yankı uyandırdı.

30. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma ifadeleri birbirinden ürkütücüydü mağdur Bora Yıldız ile ilk karşılaşmasını şöyle anlattı:

MAĞDUR C.G.:'Merhabalar ben sizinle tanışmak istiyorum, daha önceden arabayla önünüzden geçtim, sizi gördüm, o yüzden arabayı buraya park ettim' dedi. Arabasını gösterdi ve 'Sizinle tanışmak istiyorum' dedi. Bir reklam ajansı olduğundan ve yaşının 24 olduğundan bahsetti. Ben de o dönem spiker olmayı çok istiyordum, o yüzden hani çok iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Yaşım o dönem 15'ti. 15 yaşında olduğumu, yaşımın henüz küçük olduğunu söyledim, O da 'Yok hiç önemli değil. Bu zaten daha iyi yani erkenden başlamış olman bu işe daha iyi, daha avantajlı olursun' dedi.

MAHKEME BAŞKANI: Kimdi bu?

MAĞDUR C.G.: Bora Can YILDIZ... Daha sonra 1 hafta kadar sonra aynı, Beşiktaş'ta yürürken, markete girmiştik arkadaşımla, daha sonra Ender isimli, yani daha sonradan öğreniyorum ismini, biri beni izliyormuş, arkadaşım 'Biri seni izliyor' dedi. Ben de 'Kim?' dedim, gösterdi. Baktık, biz oradan hemen acilen çıktık, biraz çekindik. Daha sonra arkamdan geldi, 'Merhaba dedi, ben bir programda çıkıyorum, dedi. Hani senin yüzünü çok beğendim dedi, istersen bir reklam ya da böyle spikerlik gibi istersen dedi, böyle bir yerde sana yardımcı olabilirim' dedi. Daha sonra ben de 'Geçen hafta da bana böyle bir teklif geldi, Bora Can YILDIZ tarafından, tanıyor musunuz' dedim 'Ha o seninle mi ilgileniyor, tamam o zaman, o seninle ilgileniyorsa sorun yok' dedi.

Kadınlara yaklaşıp "Çok güzelsin" diye kandırmış. Birçoğuna zenginlik ve şöhret vaat etmiş.

MAĞDUR ES.: Birisi arkamdan 'Pardon bakar mısınız?' diye birkaç kez seslendi, ben de en sonunda rahatsız olup dönme ihtiyacı duydum. Döndüğümde de yanıma gelip işte 'Yüzün çok güzel, daha önce bir yerlerde oynadın mı, çok tanıdık bir siman var' gibi şeyler söyledi. Ben oyunculuk yapmayı düşünmediğimi, daha önce de bir yerde oynamadığımı, sadece öğrenci olduğumdan bahsettim. O da 'Bu süreçte çalışmayı düşünüyor musun? Eğer çalışmayı düşünüyorsan çok yakın arkadaşlarım var, onların reklam ajansı var' dedi. Nasıl bir iş yaptıklarını sorduğumda Swarovski gibi markaların sosyal medya hesaplarında tanıtım yapacak, senin gibi çalışmak isteyen öğrenci arıyoruz, bu işi yapabileceğini düşünüyorum' gibi motive edici bir konuşma geçti aramızda. Daha sonradan benim telefon numaramı istedi, zaten çok hızlı bir şekilde gelişiyordu bu olaylar, ben de telefon numaramı paylaştım onunla, teyit etme amaçlı beni çaldırdı. Daha sonrasında seninle irtibata geçecekler dedi, o süreçte de kendi yaptığı işten bahsetti, bana kartını uzattı, kartında da Bora Can Yıldız yazıyordu.

"Bana çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Ben de bundan rahatsız olup sıradan geçtiğim gibi hızla aşağıya yöneldim. Ama peşimi bırakmadı..."

MAĞDUR BK.: Tıp Fakültesi 4. Sınıf öğrencisiyim. Bu insanlarla ilk tanışmam 10 Kasım 2016 tarihinde Akasya AVM'de gerçekleşti... Sağ taraftan bir bakış hani insan hisseder ya bir şey hissettim bir his geldi ve kafamı çevirdim..... Benim 3-4 metre sağ tarafta iki kişi duruyordu. Bunlardan bir tanesi çok şık giyimli tam biraz da arkasında duran uzun boylu birisi vardı. Ama giyimli kişi yani takım elbiseli kişi bana çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Ben de bundan rahatsız olup sıradan geçtiğim gibi hızla aşağıya yöneldim. Yani bir his doğmuştu içime hızla aşağıya yöneldim x-rayden geçtiğim gibi restorana lokantaya girdim yemeğimi aldım yerime oturdum. Yaklaşık 5 10 dakika sonra o iki kişinin de yemek alıyor olduğunu gördüm. Açıkçası bilerek gelmiş olabilecekleri hiç aklıma gelmemişti.

MAHKEME BAŞKANI: Kimdi o?

MAĞDUR BK.: Boracan Yıldız.... Karşıdan gelmeye başladı çok mahcup bir tavır yüz ifadesi ve vücut şekliyle geliyordu. Bana 'Özür dilerim kusura bakmayın ben sizi x-rayin orada gördüm, şirketimde bulunan birisine benzetip çok dikkatli bir şekilde baktım ve hani sizin rahatsız olduğunuzu düşündüğüm için özür dilemeye geldim' dedi. Ben de 'Sıkıntı yok sorun değil' dedim... Ondan sonra 'Bir şey sormak isti- yorum' dedi.. 'Buyurun sorun' dedim. Sonra tak diye karşıma sandalyeye oturdu. Ben de etrafıma sağıma soluma bakmaya başlayınca 'Beni burada herkes tanır benim zaten ofisim Akasya AVM'de mağazalar, herkes beni bilir' gibisinden bir şeyler söyledi... Yanıma gelmesinin sebebi olarak da bir reklam ajansı firması olduğunu benim de yüzümün güzelliğinin çok dikkat çekici olduğunu ve yeni bir proje de yer alabileceğimden bahsetti. Swarovski'ye rakip bir firma giriyormuş pazara. 'Bu konuda senin de bize yardımcı olabileceğini düşündüm' dedi. Ben de 'Benim buna zamanım yok. Ben zaten Tıp Fakültesi öğrencisiyim yardım edebileceğimi sanmıyorum' dedim. O da 'Tamam ama bu konu hakkında yine de bilgi al. Benim kuzenim var Dolunay, bu işlere daha çok o bakıyor' dedi.

MAHKEME BAŞKANI: Dolunay için kuzenim mi dedi?

MAĞDUR BK.: Kuzenim dedi. Kesinlikle kuzenim ve ondan sonra tam tersi hiçbir şey söylenmedi.

Dolunay Tezin ise örgüt üyesi Bora Yıldız ile kadınların karşılaşmasını sağlayan bir çeşit aracı... Ancak kadınlar AVM'de rastladıkları bu kişilerle yanlarında aileleri olsa bile kurtulamadıklarını söylüyor.

MAĞDUR SZ.: 2018 yılının Nisan veya Mayıs ayında (tam tarihi net olarak hatırlayamadım) Ben, Annem ve Annem'in bir arkadaşı ile Beşiktaş'ta geziyorduk. Yanımda Annem ve Annem'in arkadaşı varken bir erkek şahıs koşarak yanıma geldi ve hepimize hitaben 'Merhabalar, asla kötü bir niyetim yok, çok güzel, çok zarif, çok kaliteli bir kızınız var, niyetim asla tanışmak da değil, ben inşaat işiyle uğraşan iş adamıyım, Bilgi Üniversitesi'nde hocalık da yapıyorum. Şimdi de Reklamcılık sektörüne atılacağım. Swarovski ve Pandora gibi markalar için reklam yüzü anıyoruz. Bu reklam yüzlerini daha çok sosyal medya mecraları üzerinde kullanacağız. Kızınız çok güzel bizle çalışmak ister mi?' tarzında şeyler söylerken Annem konuşmayı kesip ilerleme amacıyla lütfen böyle şeyler söylemeyelim dedi. Çünkü Annem o an bu erkek şahsın bana karşı yoğun iltifatlarından rahatsız olmuştu. Bu erkek şahıs da Annem öyle deyince, beni lütfen yanlış anlamayın ben size kartımı vereyim, beni GoogleMan da araştırın, ben iş adamıyım, internette de görürsünüz zaten dedi. Benim ismim Bora Can YILDIZ buy- run bu da kartvizitim beni lütfen araştırın, bayan biriyle iletişim kurmak sizi daha rahat ettirecekse kartvizitin üzerindeki numara benim kuzenim ve aynı zamanda iş ortağım olan Dolunay'm numarası onu da arayabilirsiniz dedi. Bora orada benim soyadımı ve telefon numaramı öğrenmeye çalıştı fakat Annem buna izin vermedi. Annem izin vermeyince Bora orada bunun çok normal bir şey olduğu imasıyla güldü, numarasını alsam veya Instagram'dan eklesem ne olacak ki konuşmak istemezse engeller biter dedi. Ben yine de orada Bora'ya bana ait hiçbir bilgiyi vermedim. O sırada anne- min arkadaşı da Bora'ya lafınızın bitmesini bekledik ama artık lütfen gider misiniz dedi. Bora bizim tarafımızdan gelen tüm bu karşı tavırlara rağmen İnanılmaz bir şekilde soğukkanlı kalıyor ve gülüp olayı önemsizleştiriyor ve sürekli konuşmaya devam edip karşı tarafı ikna etmeye etki altına almaya çalışıyordu. Daha sonra Bora Can YILDIZ İsimli şahıs da gayet kibar ve medeni bir şekilde konuşarak yanımızdan ayrıldı.

Annem ve Annemin arkadaşı kesinlikle o numaralardan herhangi birini aramamamı ve oraya gitmememi sürekli bana söylediler. Fakat ben Bora Can YILDIZ ile ilgili internette araştırma yapmıştım. İnternetteki araştırmalarda genç bir iş adamı profili vardı. Ekonomist dergisinde röportajları yardı ayrıca ben reklamcılık sektöründe de olmak istemiştim. Bora Can YILDIZ'm bu internet üzerindeki profili ile annemi ikna ederek Bora'nın bana vermiş olduğu kartvizitin üzerindeki mobil numarayı Bora'nın yanımıza gelişinden 1-2 gün sonra aradım. Telefonu bayan bir şahıs açtı ve isminin Dolunay olduğunu söyledi. Ben de kendimi tanıttım. O benim S.Z. olduğumu öğrenince çok sevindi, onları aramamı coşkuyla karşıladı ve Akasya Tower'da bulunan ofislerinde benle bir görüşme ayarladı.

Siyah lüks bir araba, iyi eğitim, harika bir kariyer ve her türlü imkanla gözlerini boyamış.

MAĞDUR DK.: Daha sonrasında biz oradan kalktık, Akasya Acıbadem'den çıkış yaptık ve arabaya bindik, Porsche siyah bir jeepi vardi arkadaş da Alper Sayın isimli şahıs, 34 ST sonunu hatırlayamadığım Jaguar zırhlı bir araç, sonradan zırhlı olduğunu tespit ettim, onun da açıklamasını yapacağım ilerleyen zamanlarda, bizi takip ediyordu. Giderken mekanın adını söylemedi, Çengelköy'de bir sitenin önünde durduk, dilersen dedi burada benim evim var dedi, bahçesinde oturup çok rahat bir şekilde dedi.

MAĞDUR BY.: Benim okula gitmem gerekiyordu onlar da hani zaten seni gideceğin yere bırakalım diye ısrar etmeye başlamışlardı. Ben de başta kabul etmesem de, çekiniyorum sonuçta tanımadığım insanların arabasına binmeye, tanışmış da olsam. Ondan sonra toplu taşımayı göz önünde bulundurarak kabul ettim. Şunu da eklemek istiyorum, Boracan Yıldız o gün kendisini Boracan Öztürk olarak tanıtmıştı. Ondan sonra beyaz Porsche arabasıyla beni okula bıraktı, okulum zaten çok yakındı.

MAĞDUR CG.: Sonra size aynı bir sürprizim var dedi Bora. Biz di- şanda kafe gibi bir eğlence yerine gidiyoruz sandık, sonra ben Bora'nın Porsche, 34 GL olması lazım plakalı arabasına en ön tarafına bindim, Ender'le kızkardeşim de arka tarafa bindi... Sonra baktım daha önceden beni götürdüğü stüdyoya getirdi, sonra ben hatta Bora'ya çok kızgın baktım, 'Yani buraya mı getirdin, bu mu sürpriz?' dedim. Bora'da bana hiçbir şey demedi, çok heyecanlıydı, böyle zıplayarak falan çıktı arabadan.

MAĞDUR DK.: Akasya AVM'de yine Veldan isimli bir mekana indik. AVM'de X-Ray cihazından geçerken elinde evrak, iş çantasını yere düşür- dü, sanırım bunu bilinçli olarak yapıyorlar çünkü çanta yere düştüğünde X-Raydan geçmeden önce paralar, dolarlar yerlere saçıldı, tek tek bunları topladı.

'Neden koruma ile geziyorsun' diye sorduğumda, bana şu şekilde bir açıklama yaptı, 'Ben devlette çalışıyorum yani Irak, Bağdat gibi yerlerde sürekli bir inşaat projelerim var, o yüzden bu tamamiyle tedbir amaçlı, hani için rahat olsun, herhangi bir tehdit altında değilim, can güvenliğinden yana hiç bir şüphen olmasın, zaten öyle bir durum olduğunda seninle görüşmem hatta kimseyle görüşmem' dedi, 'Benim de kendime ait ruhsatlı silahım var, bu devletin bana vermiş olduğu bir özellik, yani devlet böyle olmasını istiyor, o yüzden benim bir korumam, korumayla gezme ihtiyacım var' dedi. Ondan sonraki görüşmelerimizde de zaten Alper Sayın sürekli bize eşlik etti.

MAĞDUR YD.: O süreçte bir takım böyle etkileme, etkilemeye yönelik dav- ranışlar sergiledi, işte İngilizce yurt dışı bağlantılı bir iş görüşmesi yaptı ve yüksek meblağda bir paralardan bahsedildi açıkçası. Daha sonrasında bir hafta yurt dışında olacağından bahsetti ve işte bu süreçte sürekli Whatsapp halinde, iletişim halinde olacağımızdan bahsetti. İş için gittiğini, Ankara'ya oradan da işte Bağdat'a gidebileceğini söyledi.

MAĞDUR BK.: Daha sonra Kanyon AVM'de lüks bir mağazaya girdi ve tahminen 15.000 liradan 7,5 bin liraya düşen ayakkabı ve ceket vardı. Bu fırsat kaçmaz diyerek 7,5 bin liraya 2 sini de kendine aldı. Oradaki amacı kendisini zengin gibi göstermekti ve bu yolla beni etkilemeye çalışıyordu Bora bir gün yine beni yemeğe davet etti, Anadolu Hisarı'nda lüks bir lokantada yemek yedik. Yemek yerken bana kendisinin iş adamı olduğunu ve zengin adamların, koruma ile gezmek zorunda olduğunu, bunun sadece bir prosedür olduğunu, tedirgin olunacak bir şey olmadığını söyledi. Her görüş- memizde yanında mutlaka koruma oluyordu. Ben 4-5 farklı koruma gördüm Bora'nın yanında ve silah taşıyordu. Yanında silahı ve koruması olmadan hiç görüşmedik. Ayrıca Bora aracının zırhlı olduğunu söylüyordu. Benim arabama binemeyeceğini çünkü onda zırh olmadığını söylemişti. Porche ve Range Rover marka araçları kullanırdı....

İlginizi çekebilir:

Adnan Oktar Örgütü Yöntemleriyle Yaklaşılan Twitter Kullanıcısının Anlattıklarını Okumalısınız
Adnan Oktar Sapkınlığının Zirvesi: Turnike Sistemi
Kedicik Olmanın Ucundan Dönen Kadının Anlattıkları Şok Etti: Belgeseldeki Süreci Birebir Yaşadığını Söyledi!

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
YORUMLAR
24.10.2023

Bu mu yakışıklı

24.10.2023

Barney Stinson’ın playbooku gerçek olmuş. 🤯 Adam sahte kariyer yaratmış kendine, yazıp oynamışlar hayret verici.

09.11.2023

Kedicik belgeselini izlemenizi tavsiye ederim

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ