İstanbul Başsavcılığı, ‘Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’ne ilişkin hazırladığı iddianamede, örgütün üyelerinde 'güzel-yakışıklı, eğitimli ve zengin' olmak üzere üç kriter aradığını belirtti.
İstanbul Başsavcılığı, ‘Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’ne ilişkin hazırladığı iddianamede, örgütün üyelerinde 'güzel-yakışıklı, eğitimli ve zengin' olmak üzere üç kriter aradığını belirtti.
Hürriyet'ten Ayşegül Usta'nın haberine göre, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü için hazırlanan iddianamede örgüte dair ilginç detaylar ortaya çıktı.
İddianamede, temelinin evrim ve masonluk karşıtlığına dayandırıldığı Adnan Oktar Grubu'nun, Oktar'ın 1979-1980 yıllarında üniversite öğrenciliği döneminde oluşturduğu 25 kişi ile faaliyetlerine başladığı ifade edildi.
Oktar'ın, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi'ne kayıt yaptırmak için 1979 yılında geldiği İstanbul'da yaşanan Independanta tankeri kazasını mehdinin zuhur alameti olarak çevresine anlattığı iddianamede yer buldu.
İddianameye göre Mehdi’nin İstanbul’da çıkacağı, ilk tebliğini Karaköy’de yapacağı, İstanbul’un boğaz semtinde oturacağı, sırtında ben olacağı gibi yaklaşımlarla, Oktar mehdilik iddiasını pekiştirdi. Örgüte katılım yapacaklarda “Hüsn-ü Cemal” yani güzel veya yakışıklı olması, “İlm-i Kemal” yani eğitimli ve kültürlü olması, “Mal-i Enval” yani zengin olması şartları arandı.
İddianameye göre Adnan Oktar Grubu'nda, 1989-1990 yıllarında örgüt içi evlilikler yaşandı. Ancak evlenen örgüt üyelerinin aile hayatına geçmek istemesi, bazı ailelerin çocuk yaparak örgütten kopması neticesinde örgüt lideri Oktar, 'normal evliliklerin şirk evliliği olduğunu' ve acilen sonlandırılması gerektiği, kadınların en yüksek takva sahibi kişi ile yani kendisiyle evlenmesi gerektiği talimatını verdi.
Bunun üzerine bazı örgüt mensupları boşandı ve Oktar ile dini nikah kıydı.
Oktar, iddianameye göre örgütün ilk dönemlerinde radikal bir İslam anlayışı benimsemiş olsa da, sonrasında dini kendi istediği gibi yorumlayabilmek için hadisler uydurdu.
Namaz vakitlerini ikiye düşüren Oktar, tesettürün yalnızca bikini bölgesini kapamak için kullanılacağını, başörtüsünün her durumda gerekli olmadığını fetva verdi.
Adnan Oktar’a göre kibirli kadına İslami tebliğ yapılamayacağı, kadınların kibirlerinin kırılması amacıyla birden fazla erkekle ilişkiye sokulması gerektiği ve bunun günah olmayacağı örgüt mensuplarına inandırılmıştır.
İddianamede 2007 yılında benzeri suçlamalarla bir dosya hazırlandığı, örgütün üst yöneticilerinin hukuk grubunda yer alan avukatlara dönemin cumhuriyet başsavcısı Zekeriya Öz ile görüşme talimatı verdiği yer aldı.
Tarkan Yavaş ve Halil Hilmi Müftüoğlu'nun katıldığı toplantı sonrası, günümüzdeki dosyaya benzer suçlamanın bulunduğu 2007 dosyasının gidişatı yön değiştirmiş ve operasyona dönüştürülmeksizin sonlandırılmıştır.
Bi dönem tvde resmen kerhane işletti adam yaw . Hocaefendi diye hitab edildi pezevenk olarak saygı gördü .
Namaz vakitlerini 2 ye mi düşürmüş?? seçim vaadi resmen:)
Bıktık şu tarikatlerden cemaatlerden. Bizim baska gündemimiz olamayacak mı? Alayı kötü olaylarla son buluyor bizim millet hâlâ bunlara katılıyor. Sonra da twitterda "Adnan Oktar suçsuz, Alpaslan Kuytul suçsuz, Fetö yok bankaya para yatirdik" diye aglarlar. S.. teroristleri.